"ŞU KADAR PARA VERİN HÜRRİYET'TE HABERİNİZ ÇIKSIN" DİYENLERE SAKIN İNANMAYIN!..

Elimde bir faks var. Fakstaki metin, birilerinin para karşılığı Hürriyet Gazetesi ekonomi sayfasında haber yayınlatmak üzere pazarlık yaptığını ortaya koyuyor.

Hürriyet´te haber olmak için paranızı kimselere kaptırmayın


GEÇEN gün Erdal Sağlam aradı. Oldukça sinirliydi, hemen konuya girdi:

Elimde bir faks var. Fakstaki metin, birilerinin para karşılığı Hürriyet Gazetesi ekonomi sayfasında haber yayınlatmak üzere pazarlık yaptığını ortaya koyuyor.

- Hemen gönder bakalım.

Erdal Sağlam gönderdi, faksta bir şirkete hitaben yazılmış şu metin vardı:

"Hürriyet Gazetesi ekonomi sayfası ve Türkiye baskısında kurumunuzla ilgili yapmayı arzu ettiğimiz tanıtım en az çeyrek sayfa büyüklüğünde olacak. Yarım sayfa büyüklüğünde olmasına da gayret edilecektir. Bu çalışmanın bedeli 12 bin YTL artı KDV´dir. Yayın günleri ise salı ve pazartesi olacaktır. Ödeme yayından önce nakit olarak yapılmaktadır."

Ben konuya Erdal kadar "peşin hükümlü" bakmadım. Bunun bir reklam pazarlığı olabileceğini düşündüm. Durumu anlayabilmek için Hürriyet Reklam Grup Başkan Yardımcılarından Gönül Birkiye´yi aradım. Metni ona okuyup, sordum:

Bu bir reklam çalışması mıdır? Faksta yer alan ...... Medya İletişim ve Yapım Hizmetleri adlı şirketi biliyor musun?

- Okuduğun şirketi reklam sektöründen tanımıyorum. Bunların amacı "Hürriyet Gazetesi´ne geniş haberinizi yaptıracağız" deyip, o şirketten parayı koparmak olabilir.

Ben, İİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu´ndan 1980´de mezun oldum... Yani, "halkla ilişkiler", diğer adıyla "PR" denilen iş kolunu gayet iyi bilirim. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye´de de böyle bir iş koluna, gerek kurumların içinde, gerekse kurumların dışında özel anlaşmalarla hizmet veren danışman kuruluşlar şeklinde ihtiyaç var.

Halkla ilişkiler uzmanları ve şirketlerini, çeşitli kurumlarla medya arasında bir "köprü" olarak görürüm. Halkla ilişkiler danışmanları, çalıştıkları kurumların yöneticilerine, kamuoyuna, medyaya ne tür mesajlar vermesi gerektiğini, nasıl davranacağını anlatır, bu konuda rehberlik yapar.

İşini dünyada geçerli yasal ve etik kurallar çerçevesinde yapana saygı duyarım. Çünkü, doğru ve dürüst çalışanlar, "köprü" görevini gayet düzenli yapar, medyanın işini kolaylaştırır.

Ancak, tüm sektörlerde olduğu gibi, "halkla ilişkiler" sektöründe de "çürük"lere rastlamak mümkündür. Erdal´ın bana gönderdiği faksta iğrenç yüzü ortaya çıkan şirket de sözünü ettiğim "çürük"lerden biri olmalı...

İşte bunlara karşı hem halkla ilişkiler sektörünün, hem de onlardan hizmet almayı düşünen kurumların çok dikkatli olması gerekiyor.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesindeki Medya ve İletişim Meclisi başta olmak üzere, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) gibi sektörün sivil toplum kuruluşlarının bu iş kolunu "disiplin altına almak" amacıyla yaptığı çalışmaları biliyorum.

Yine de hizmet alan ve alacak olan kurumları bir kez daha uyarmak istiyorum:

Aman, "Şu kadar para verin, Hürriyet´te haberiniz çıksın" diyenlere kanmayın, paranızı kaptırmayın.


VAHAP MUNYAR/HÜRRİYET