Star yazarından Yeni Şafak yazarına 'medya iftarı' yanıtı: Alınanlar olmuş...
Star gazetesi yazarı Fadime Özkan'dan, Cumhurbaşkanı'nın medya iftarına davet edilmeyenlerle ilgili yazısına tepki gösteren Yeni Şafak yazarı Merve Şebnem Oruç'a cevap geldi.
Fadime Özkan'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın medya iftarı sonrası yazdığı yazı olay olmuş, iftara davet edilmeyenler için kullandığı "hain" ifadesi tartışma yaratmıştı.
Özkan bugünkü yazısında "Küçük bir not" diyerek davet edilmeyen isimlerin alındığını yazdı. Yeni şafak yazarı Merve Şebnem Oruç'un yazısıyla ilgili yorumlarına ise "mevzudan sapan ve genellemeler yapan bir yazı yayınlanmış. Olmayana ergi yöntemiyle varlık bildirilmiş. Yazımda medya kuruluşlarını kast ettiğim, kişileri konu etmediğim aşikar oysa. Kaldı ki o gruptan da çok katılan vardı" diyerek cevap verdi.
YENİ ŞAFAK YAZARI NE DEMİŞTİ?
Yeni Şafak yazarı Merve Şebnem Oruç, Özkan'ın "Kırılma noktasıolarak işaretlediğim “yakın dönem”, 15 Temmuz darbe-işgal girişimielbette. O gece o büyük saldırının hepimizin ortak geleceğine, ortak vatanına, ortak evine, birliğine dirliğine olduğunu anladı çünkü malum gaflet ve dalalet içindeki medya da. İhanet içindekilerse davet edilmemişlerdi zaten" ifadelerine dikkat çekerek, "hayret ettim" demişti.
Oruç, "Yazarın kimi kast ettiğini bilmiyorum ama böyle genellemeler yapmanın ne kadar büyük yanlış anlaşılmalara neden olabileceği, her köşe yazarının gayet iyi bildiği bir gerçek. Sonuçta bir Emre Uslu’dan bir Mehmet Baransu’dan bahsedilmediği de muhakkak" ifadelerini kullanmıştı.
İŞTE FADİME ÖZKAN'IN BUGÜNKÜ YAZISINDAN İLGİLİ BÖLÜM:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Huber Köşkü’nde medyaya verdiği iftarın ardından davetin içerdiği mesajlar üzerine bir yazı yazdım. Yazı, Cumhurbaşkanının konuşmasında vurguladığı, benim de öncelediğim
noktalara odaklanmıştı.
Davet edilen medya gruplarının çeşitliliğine de atıf vardı.“Yakın döneme dek Erdoğan’a ve AK Parti’ye muhalefet etmekle Türkiye’ye muhalefet etmek arasındaki çizgiyi fark edememiş, bunun eleştirellik değil doğrudan ülkeye kötülük, hatta düşmanlık demek olduğunu anlamamış ya da meseleyi kişiselleştirmiş MEDYA KURULUŞLARINDAN temsilciler de…” diyen. 15 Temmuz’un ve 16 Nisan sonrası yeni siyaset inşasının belirleyici olduğunu hatırlatan.
Bağlam, açıkça medya-terör ilişkisiydi. Biçim değiştiren teröre karşı gerekli dikkati göstermeyen “gaflet ve dalalet” içindekilerin 15 Temmuz’da olayı idrak ettiğini, ihanet içindekilerinse davette bulunmadığını değerlendirerek.
Davet almayan arkadaşlardan alınanlar olmuş. Değerli bir yazar, sahur vakti mesaj attı“bak yazından dolayı bize ‘hain’ diyorlar diye.” Teessüf ettim, bağlama dikkat çekip ne münasebet demesini salık verdim. Halleştik, helalleştik… Bir başka köşede ise mevzudan sapan ve genellemeler yapan bir yazı yayınlanmış. Olmayana ergi yöntemiyle varlık bildirilmiş. Yazımda medya kuruluşlarını kast ettiğim, kişileri konu etmediğim aşikar oysa. Kaldı ki o gruptan da çok katılan vardı. Neyse.
Şimdiden herkese hayırlı bayramlar…
Özkan bugünkü yazısında "Küçük bir not" diyerek davet edilmeyen isimlerin alındığını yazdı. Yeni şafak yazarı Merve Şebnem Oruç'un yazısıyla ilgili yorumlarına ise "mevzudan sapan ve genellemeler yapan bir yazı yayınlanmış. Olmayana ergi yöntemiyle varlık bildirilmiş. Yazımda medya kuruluşlarını kast ettiğim, kişileri konu etmediğim aşikar oysa. Kaldı ki o gruptan da çok katılan vardı" diyerek cevap verdi.
YENİ ŞAFAK YAZARI NE DEMİŞTİ?
Yeni Şafak yazarı Merve Şebnem Oruç, Özkan'ın "Kırılma noktasıolarak işaretlediğim “yakın dönem”, 15 Temmuz darbe-işgal girişimielbette. O gece o büyük saldırının hepimizin ortak geleceğine, ortak vatanına, ortak evine, birliğine dirliğine olduğunu anladı çünkü malum gaflet ve dalalet içindeki medya da. İhanet içindekilerse davet edilmemişlerdi zaten" ifadelerine dikkat çekerek, "hayret ettim" demişti.
Oruç, "Yazarın kimi kast ettiğini bilmiyorum ama böyle genellemeler yapmanın ne kadar büyük yanlış anlaşılmalara neden olabileceği, her köşe yazarının gayet iyi bildiği bir gerçek. Sonuçta bir Emre Uslu’dan bir Mehmet Baransu’dan bahsedilmediği de muhakkak" ifadelerini kullanmıştı.
İŞTE FADİME ÖZKAN'IN BUGÜNKÜ YAZISINDAN İLGİLİ BÖLÜM:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Huber Köşkü’nde medyaya verdiği iftarın ardından davetin içerdiği mesajlar üzerine bir yazı yazdım. Yazı, Cumhurbaşkanının konuşmasında vurguladığı, benim de öncelediğim
noktalara odaklanmıştı.
Davet edilen medya gruplarının çeşitliliğine de atıf vardı.“Yakın döneme dek Erdoğan’a ve AK Parti’ye muhalefet etmekle Türkiye’ye muhalefet etmek arasındaki çizgiyi fark edememiş, bunun eleştirellik değil doğrudan ülkeye kötülük, hatta düşmanlık demek olduğunu anlamamış ya da meseleyi kişiselleştirmiş MEDYA KURULUŞLARINDAN temsilciler de…” diyen. 15 Temmuz’un ve 16 Nisan sonrası yeni siyaset inşasının belirleyici olduğunu hatırlatan.
Bağlam, açıkça medya-terör ilişkisiydi. Biçim değiştiren teröre karşı gerekli dikkati göstermeyen “gaflet ve dalalet” içindekilerin 15 Temmuz’da olayı idrak ettiğini, ihanet içindekilerinse davette bulunmadığını değerlendirerek.
Davet almayan arkadaşlardan alınanlar olmuş. Değerli bir yazar, sahur vakti mesaj attı“bak yazından dolayı bize ‘hain’ diyorlar diye.” Teessüf ettim, bağlama dikkat çekip ne münasebet demesini salık verdim. Halleştik, helalleştik… Bir başka köşede ise mevzudan sapan ve genellemeler yapan bir yazı yayınlanmış. Olmayana ergi yöntemiyle varlık bildirilmiş. Yazımda medya kuruluşlarını kast ettiğim, kişileri konu etmediğim aşikar oysa. Kaldı ki o gruptan da çok katılan vardı. Neyse.
Şimdiden herkese hayırlı bayramlar…