SPOR YAZARININ ELEKTRİK SAATİ SÖKÜLMEZ!..SÖKÜLÜRSE NE Mİ OLUR?
Akşam Pazar'da yazan Alem FM DJ'i Matrax, Bedaş binasına elektriğini açtırmak için "Ben Sabah yazarıyım" diye elinde bir paket çikolata ile giden Levent Tüzemen'i yazdı...
Elektrik faturanızı ödemezseniz ne olur?..
Önce bir-iki uyarı gelir...
Sonrasında gelip elektriğinizi keserler, nihayetinde elektrik saatinizi sökerler...
Peki sonrası?..
Borcunuzu ödersiniz, abonelik sözleşmesiyle elektrik saatinize tekrar kavuşursunuz...
Edison da böyle olsun istemezdi belki ama, bildiğim kadarıyla prosedür bu şekilde işliyor...
Tanıdığım, güvendiğim bir arkadaşımdan duyuyorum ki, spor yazarları için de aynı kurallar geçerli...
Yazar kişi Bedaş´a gider ve coşar:
"Ben Sabah Gazetesi´nin köşe yazarıyım, saatimi nasıl sökersiniz, nerede Fatih Bey?.."
Fatih Bey, idari müdür yardımcısı imiş...
Ve devam etmektedir yazar:
"Bunları köşemde yazacağım..."
Sonra Fatih Bey gelir...
Fatih Bey´in yakasında Galatasaray rozeti vardır...
Yazarımızın sevinç cümlesi "A bu da Galatasaraylı"dır...
Ve yazarımız elinde bir kutu çikolatayla Fatih Bey´in odasına girer...
Çikolatanın markası da Bind´dir...
Levent Tüzemen´e bazı sorularım var:
1) Acaba bir futbol yazısına nasıl sıkıştıracaktınız elektrik saatinizin söküldüğünü?.. Büyük yetenek ister... Okumayı çok isterdim...
"Mondragon´un gereksiz yere kalesini terk etmesi iki gole sebep olurken, Arda´nın ısrarla sağ kanada hapsedilmesi mağlubiyeti hazırlayan diğer unsurdu... 67. dakikada stadın elektriğinin kesilmesi, futbolcuların motivasyonunu bozup, bizi tribünlerde sıktı... Zaten Bedaş hep canımı sıkıyor, geçen gelmişler saatimi sökmüşler... Tamam ihmal ettik, ödeyeceğiz bir şekilde..." gibi bir şey mümkün mü?
2) Köşenizde yazacaktınız madem, çikolata ne içindi?.. Çikolataya rağmen sorun giderilmeseydi, çikolatayı da yazar mıydınız?..
3) Çikolata karışık mıydı?.. Bazen bitter çikolatalarla, sütlü olanları karıştırıyorlar... Ben aralarından sütlüleri seçiyorum mesela... Gerekmedikçe bitter yemiyorum... Levent Bey, Kent´in çikolatası da iyi diye duydum... Su saatiniz falan sökülürse, aklınızda olsun... Ama Telekom özelleşti ya, orda durum ne olur bilemem... Elin adamı, güven mi olur?.. Toblerone işi garantiye alır kanımca...
4) Sabah Gazetesi köşe yazarının elektrik saati sökülmez de, Akşam Gazetesi köşe yazarının sökülebilir mi?.. Bana kalsa, Posta Gazetesi´ndeki köşe yazarlarının hiçbirine elektrik dahi verilmemeli...
5) Bu yöntem işe yarıyor mu?.. Ben de bir tatsızlıkla karşılaşınca "Ben radyocuyum, hafta sonu babalar gibi tam sayfam var gazetede..." desem, sonuca ulaşır mıyım?..
6) Fatih Bey´in yakasında Sporting Lizbon´un rozetini görseydiniz, tavrınız değişir miydi?..
Şunu da eklemek isterim...
Levent Tüzemen, "böyle bir şey olmadı, yalan" derse (yalanın kötü bir şey olduğunu tam olarak hissederek ve bu esnada elini vicdanına sobeleyerek!) bana bu bilgiyi veren arkadaşımla ilişkimi bitirmeye, bitirmeden önce de arkadaşımın suratına tükürmeye hazırım... Bedaş´ta; çikolata markası dahil, olan biteni fark eden tek kişi arkadaşım değil, bu da biline...
Sahi nerde bu Fatih Bey?..
Yok... Yok... Bedaş´taki değil!..
Fatihhhh Beeeyyy?..
Zeki Kayahan Coşkun (Matrax)
Önce bir-iki uyarı gelir...
Sonrasında gelip elektriğinizi keserler, nihayetinde elektrik saatinizi sökerler...
Peki sonrası?..
Borcunuzu ödersiniz, abonelik sözleşmesiyle elektrik saatinize tekrar kavuşursunuz...
Edison da böyle olsun istemezdi belki ama, bildiğim kadarıyla prosedür bu şekilde işliyor...
Tanıdığım, güvendiğim bir arkadaşımdan duyuyorum ki, spor yazarları için de aynı kurallar geçerli...
Yazar kişi Bedaş´a gider ve coşar:
"Ben Sabah Gazetesi´nin köşe yazarıyım, saatimi nasıl sökersiniz, nerede Fatih Bey?.."
Fatih Bey, idari müdür yardımcısı imiş...
Ve devam etmektedir yazar:
"Bunları köşemde yazacağım..."
Sonra Fatih Bey gelir...
Fatih Bey´in yakasında Galatasaray rozeti vardır...
Yazarımızın sevinç cümlesi "A bu da Galatasaraylı"dır...
Ve yazarımız elinde bir kutu çikolatayla Fatih Bey´in odasına girer...
Çikolatanın markası da Bind´dir...
Levent Tüzemen´e bazı sorularım var:
1) Acaba bir futbol yazısına nasıl sıkıştıracaktınız elektrik saatinizin söküldüğünü?.. Büyük yetenek ister... Okumayı çok isterdim...
"Mondragon´un gereksiz yere kalesini terk etmesi iki gole sebep olurken, Arda´nın ısrarla sağ kanada hapsedilmesi mağlubiyeti hazırlayan diğer unsurdu... 67. dakikada stadın elektriğinin kesilmesi, futbolcuların motivasyonunu bozup, bizi tribünlerde sıktı... Zaten Bedaş hep canımı sıkıyor, geçen gelmişler saatimi sökmüşler... Tamam ihmal ettik, ödeyeceğiz bir şekilde..." gibi bir şey mümkün mü?
2) Köşenizde yazacaktınız madem, çikolata ne içindi?.. Çikolataya rağmen sorun giderilmeseydi, çikolatayı da yazar mıydınız?..
3) Çikolata karışık mıydı?.. Bazen bitter çikolatalarla, sütlü olanları karıştırıyorlar... Ben aralarından sütlüleri seçiyorum mesela... Gerekmedikçe bitter yemiyorum... Levent Bey, Kent´in çikolatası da iyi diye duydum... Su saatiniz falan sökülürse, aklınızda olsun... Ama Telekom özelleşti ya, orda durum ne olur bilemem... Elin adamı, güven mi olur?.. Toblerone işi garantiye alır kanımca...
4) Sabah Gazetesi köşe yazarının elektrik saati sökülmez de, Akşam Gazetesi köşe yazarının sökülebilir mi?.. Bana kalsa, Posta Gazetesi´ndeki köşe yazarlarının hiçbirine elektrik dahi verilmemeli...
5) Bu yöntem işe yarıyor mu?.. Ben de bir tatsızlıkla karşılaşınca "Ben radyocuyum, hafta sonu babalar gibi tam sayfam var gazetede..." desem, sonuca ulaşır mıyım?..
6) Fatih Bey´in yakasında Sporting Lizbon´un rozetini görseydiniz, tavrınız değişir miydi?..
Şunu da eklemek isterim...
Levent Tüzemen, "böyle bir şey olmadı, yalan" derse (yalanın kötü bir şey olduğunu tam olarak hissederek ve bu esnada elini vicdanına sobeleyerek!) bana bu bilgiyi veren arkadaşımla ilişkimi bitirmeye, bitirmeden önce de arkadaşımın suratına tükürmeye hazırım... Bedaş´ta; çikolata markası dahil, olan biteni fark eden tek kişi arkadaşım değil, bu da biline...
Sahi nerde bu Fatih Bey?..
Yok... Yok... Bedaş´taki değil!..
Fatihhhh Beeeyyy?..
Zeki Kayahan Coşkun (Matrax)