Spikeri koca dayağı mı felç etti?
Doğum sonrasında, şuur kaybı şikayetiyle hastaneye kaldırılan gazeteci-spiker Kübra Eken'in, eşinin darp etmesi sonucu felç olduğu öne sürüldü.
Şuuru kapalı olduğu için ilk duruşmalarda ifade veremeyen Kübra’nın son duruşmada ifadesi alfabe ile alındı. Eken, çocuk yüzünden tartıştıkları eşi N.B.E’nin kendisini darp ettiğini söyledi. Kübra, kendisine sorulan sorulara alfabeye dokunarak ilk önce “Kafama vurdu.” diye yazdı. “Kim?” sorusuna ise eşinin ismini yazarak karşılık verdi. “Nasıl?” sorusuna ‘Elle’ şeklinde cevap veren Kübra, “Kaç kez?” sorusuna da ‘4’ karşılığını verdi. Daha önce kendisini darp edip etmediği sorusuna ise “Hayır” dedi. İddiaları yalanlayan N.B.E ise, gerçeklerin mahkeme sonucunda ortaya çıkacağını söyledi. Adli Tıp Kurumu raporunda ise Kübra Eken’in darp sonucu felç olduğu belirtildi.
Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitiren Kübra Eken, İngiltere Bournemouth’da Uluslararası Gazetecilik dalında mastır yaptı. Beş dil bilen Eken, Londra’da Bloomberg TV’de işe başladı. Eken, 2010 yılında Türkiye’de faaliyet gösteren bir televizyon kanalının Londra temsilciliğini üstlendi. Mesleğinde başarıdan başarıya koşan Kübra Eken, 2011 yılında evlendikten sonra İstanbul’a yerleşti.
EVLENDİKTEN SONRA HAYATI ALTÜST OLDU
Gazeteciliğe İstanbul’da devam eden Kübra’nın hayatı evlendikten sonra altüst oldu. Ailesinin iddiasına göre; eşiyle arası bozulan Kübra, bir ara ayrılmayı düşündü. Ancak hamile kalınca bu düşünceden vazgeçti. 20 Haziran 2013 tarihinde sezaryen ile bir erkek çocuk dünyaya getiren Eken, doğumdan 2 gün sonra eşi N.B.E. tarafından hastaneye götürüldü. Hastaneye getirildiğinde, konuşma ve hareket kabiliyeti ile şuurunu yitirmiş olduğu öne sürülen Kübra’nın eşi, kayınvalidesine, kızının sezaryen sonucu fenalaştığını söyledi.
Kübra’nın annesi Nuran Yelkenci’nin anlatımlarına göre ise gerçek iki ay sonra ortaya çıktı. İddiaya göre, Kübra’yı ameliyat eden doktorun, Yelkenci ailesine, “Kızınız darp edilmiş, haberiniz yok mu?” demesi üzerine aile durumdan haberdar oldu. Karakola giden Yelkenci ailesi, 22 Haziran 2013’te hastanenin ‘darp ihbarı’ üzerine oluşturulan polis tutanağına ulaştı ve olayın savcılığa intikal ettiğini öğrendi. Hastanenin darp raporuna ulaşan Yelkenci ailesi, başlatılan soruşturmaya müdahil oldu. Olayla ilgili Anadolu Adalet Sarayı’nda dava açıldı.
‘DURUŞMADA ALFABE İLE İFADE VERDİ’
Şuuru kapalı olduğu için ilk duruşmalarda ifade veremeyen Kübra’nın son duruşmada ifadesi alfabe ile alındı. Kübra, kendisine sorulan sorulara alfabeye dokunarak ilk önce “Kafama vurdu.” diye yazdı. “Kim?” sorusuna ise eşinin ismini yazarak karşılık verdi. “Nasıl?” sorusuna ‘Elle’ şeklinde cevap veren Kübra, “Kaç kez?” sorusuna da ‘4’ karşılığını verdi. Daha önce kendisini darp edip etmediği sorusuna ise “Hayır” dedi.
Öte yandan Adli Tıp Kurumu da Kübra Eken’in darp sonucu felç kaldığını doğruladı. Adli Tıp raporunda, “Kulaktaki ekimozun kendiliğinden oluşmayacağı, bunun için künt darp gerektiği, kişinin bu darbının doğum anestezi altında yapıldığından doğum sırasında olmasının beklenmediği, doğum sonrası sponton beyin kanamalarının sık gözlenen bir durum olmadığından olayın darba bağlı olduğunun kabulü gerektiği? Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu? Kişi üzerinde etkisinin basit bir müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı kanaatini bildirir rapordur.” ifadelerine yer verildi.
‘DOKTORU ‘KIZINIZ DARP EDİLMİŞ, HABERİNİZ YOK MU? DEDİ’
Anne Nuran Yelkenci, kızının yaşadıkları süreci şöyle anlattı: “Kübra daha önce Bloomberg Londra muhabiri idi. Daha sonra evlenip Türkiye’ye geldi. 27 Kasım 2011’de evlendiler. Evlendikten sonra anlaşamadılar. Psikologlara gittiler. Arkadaşları ile de çok şey paylaşmış Kübra. Biz de biliyorduk ancak bu kadar detayları bilmiyorduk. Biz bunları daha sonra Facebook yazışmalarından aldık. Tam ayrılmak üzereyken hamile kalıyor Kübra. Kübra’nın yazdıklarından anladığımız kadarıyla kocası, ‘sen çocuğu doğur, çek git!’ diyor. Bizi yanında istemedi. Beyin kanaması geçirdiği gün de hiç kimse yoktu yanında, sadece kocası.”
Doğum sonrası kızının yanında kalmak istemesine rağmen damadının izin vermediğini söyleyen Yelkenci, şunları kaydetti: “Kızım evde yalnız kaldı. Saat 09.00’da eve geldik eşimle beraber. 10.00’da Kübra’yı aradım. ‘İyiyim anne yatıyorum’ dedi. İki saat sonra beyin kanaması geçirdiğini öğrendim. İki ay boyunca biz bunun sezaryenden olduğuna inanmıştık. Kocası ve ailesi ilk günden itibaren bize bunu söyledi. Sonra ben ameliyatı yapan doktora gittim. Doktor, ‘Kızınıza darp olmuş, haberiniz yok mu?’ dedi. Karakola gittik ve orada darp raporlarını aldık Kübra’nın. Daha sonra ilk ameliyatı yapan doktorlarla görüştük. Kübra’nın şuuru yerine geldikten sonra kendisi söylediği kocasının vurduğunu.”
‘TORUNUMU BİZE GÖSTERMİYORLAR’
Torununun kendilerine gösterilmediğini öne süren Nuran Yelkenci, “Hakim Çarşamba’dan Cuma’ya bebeği bize vermesine rağmen her Çarşamba kapılarına gidiyoruz evde yoklar. İcra ile gittik yine yoklar. Polisle gittik vermediler.” dedi.
Kübra Eken’in kardeşi Önder Yelkenci de, “Biz o şokla sezaryenden olduğuna inandık. Ailenin doktorlarla görüşmesinden sonra şüphelendik ve sonra hem ameliyatı yapan doktorlara hem gerekli mercilere gidip durumu öğrenince savcılıkta bir soruşturmanın varlığını fark ettik. Savcı, Adli Tıp’a hastane raporunu yollamış ve o rapor da olayın sezaryenden olamayacağı, darp sonucu olduğu açıkça belirtiliyor. Kanamanın oluş biçimi, darbın ötesinde başka bir şey olmadığı tıbben de kesindir. Kübra alfabenin üzerine parmakla söylemek istediği harfe gelip tutuyor ve siz o harfi söylediğiniz zaman öteki harfe geçiyor. Kübra ifadesini de hakime bu şekilde verdi.” ifadelerini kullandı.
‘KÜBRA ÇOCUĞU GÖRMEK İSTİYORSA İFADESİNİ DEĞİŞTİRSİN’ DEDİLER’
Psikologların Kübra’nın daha hızlı iyileşmesi için çocuğuna ihtiyacı olduğunu vurguladığını anlatan Önder Yelkenci, şöyle devam etti: “İlk günden itibaren Kübra sistematik olarak çocuğundan ayrı tutuluyor. Kübra’nın hayata bağlanması ve tedavisinin hızlandırılması amaçlı çocuğun gerekliliğinden herkes bahsediyor. Sistematik bir uzaklaştırma durumuna girdiler. Mahkemeye taşıdık. Bir sürü dava açtık, icra yoluyla görmeye çalıştık. Bir kere pedagog ve psikolog eşliğinde çocuğu getirdiler buraya. Sonra damadın kız kardeşi bana ‘Kübra çocuğu görmek istiyorsa ifadesini değiştirsin’ dedi.”
EŞİ İDDİALARI REDDETTİ
İddiaların odağındaki Kübra Eken’in eşi N. B. E. ise, ailenin sorunlu olduğunu ve iddialarının da tamamen yalan olduğunu öne sürdü. Mahkeme sürecinde bütün gerçeklerin açığa çıkacağını söyleyen N. B. E., konuyla ilgili daha fazla konuşmak istemediğini kaydetti.
Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitiren Kübra Eken, İngiltere Bournemouth’da Uluslararası Gazetecilik dalında mastır yaptı. Beş dil bilen Eken, Londra’da Bloomberg TV’de işe başladı. Eken, 2010 yılında Türkiye’de faaliyet gösteren bir televizyon kanalının Londra temsilciliğini üstlendi. Mesleğinde başarıdan başarıya koşan Kübra Eken, 2011 yılında evlendikten sonra İstanbul’a yerleşti.
EVLENDİKTEN SONRA HAYATI ALTÜST OLDU
Gazeteciliğe İstanbul’da devam eden Kübra’nın hayatı evlendikten sonra altüst oldu. Ailesinin iddiasına göre; eşiyle arası bozulan Kübra, bir ara ayrılmayı düşündü. Ancak hamile kalınca bu düşünceden vazgeçti. 20 Haziran 2013 tarihinde sezaryen ile bir erkek çocuk dünyaya getiren Eken, doğumdan 2 gün sonra eşi N.B.E. tarafından hastaneye götürüldü. Hastaneye getirildiğinde, konuşma ve hareket kabiliyeti ile şuurunu yitirmiş olduğu öne sürülen Kübra’nın eşi, kayınvalidesine, kızının sezaryen sonucu fenalaştığını söyledi.
Kübra’nın annesi Nuran Yelkenci’nin anlatımlarına göre ise gerçek iki ay sonra ortaya çıktı. İddiaya göre, Kübra’yı ameliyat eden doktorun, Yelkenci ailesine, “Kızınız darp edilmiş, haberiniz yok mu?” demesi üzerine aile durumdan haberdar oldu. Karakola giden Yelkenci ailesi, 22 Haziran 2013’te hastanenin ‘darp ihbarı’ üzerine oluşturulan polis tutanağına ulaştı ve olayın savcılığa intikal ettiğini öğrendi. Hastanenin darp raporuna ulaşan Yelkenci ailesi, başlatılan soruşturmaya müdahil oldu. Olayla ilgili Anadolu Adalet Sarayı’nda dava açıldı.
‘DURUŞMADA ALFABE İLE İFADE VERDİ’
Şuuru kapalı olduğu için ilk duruşmalarda ifade veremeyen Kübra’nın son duruşmada ifadesi alfabe ile alındı. Kübra, kendisine sorulan sorulara alfabeye dokunarak ilk önce “Kafama vurdu.” diye yazdı. “Kim?” sorusuna ise eşinin ismini yazarak karşılık verdi. “Nasıl?” sorusuna ‘Elle’ şeklinde cevap veren Kübra, “Kaç kez?” sorusuna da ‘4’ karşılığını verdi. Daha önce kendisini darp edip etmediği sorusuna ise “Hayır” dedi.
Öte yandan Adli Tıp Kurumu da Kübra Eken’in darp sonucu felç kaldığını doğruladı. Adli Tıp raporunda, “Kulaktaki ekimozun kendiliğinden oluşmayacağı, bunun için künt darp gerektiği, kişinin bu darbının doğum anestezi altında yapıldığından doğum sırasında olmasının beklenmediği, doğum sonrası sponton beyin kanamalarının sık gözlenen bir durum olmadığından olayın darba bağlı olduğunun kabulü gerektiği? Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu? Kişi üzerinde etkisinin basit bir müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı kanaatini bildirir rapordur.” ifadelerine yer verildi.
‘DOKTORU ‘KIZINIZ DARP EDİLMİŞ, HABERİNİZ YOK MU? DEDİ’
Anne Nuran Yelkenci, kızının yaşadıkları süreci şöyle anlattı: “Kübra daha önce Bloomberg Londra muhabiri idi. Daha sonra evlenip Türkiye’ye geldi. 27 Kasım 2011’de evlendiler. Evlendikten sonra anlaşamadılar. Psikologlara gittiler. Arkadaşları ile de çok şey paylaşmış Kübra. Biz de biliyorduk ancak bu kadar detayları bilmiyorduk. Biz bunları daha sonra Facebook yazışmalarından aldık. Tam ayrılmak üzereyken hamile kalıyor Kübra. Kübra’nın yazdıklarından anladığımız kadarıyla kocası, ‘sen çocuğu doğur, çek git!’ diyor. Bizi yanında istemedi. Beyin kanaması geçirdiği gün de hiç kimse yoktu yanında, sadece kocası.”
Doğum sonrası kızının yanında kalmak istemesine rağmen damadının izin vermediğini söyleyen Yelkenci, şunları kaydetti: “Kızım evde yalnız kaldı. Saat 09.00’da eve geldik eşimle beraber. 10.00’da Kübra’yı aradım. ‘İyiyim anne yatıyorum’ dedi. İki saat sonra beyin kanaması geçirdiğini öğrendim. İki ay boyunca biz bunun sezaryenden olduğuna inanmıştık. Kocası ve ailesi ilk günden itibaren bize bunu söyledi. Sonra ben ameliyatı yapan doktora gittim. Doktor, ‘Kızınıza darp olmuş, haberiniz yok mu?’ dedi. Karakola gittik ve orada darp raporlarını aldık Kübra’nın. Daha sonra ilk ameliyatı yapan doktorlarla görüştük. Kübra’nın şuuru yerine geldikten sonra kendisi söylediği kocasının vurduğunu.”
‘TORUNUMU BİZE GÖSTERMİYORLAR’
Torununun kendilerine gösterilmediğini öne süren Nuran Yelkenci, “Hakim Çarşamba’dan Cuma’ya bebeği bize vermesine rağmen her Çarşamba kapılarına gidiyoruz evde yoklar. İcra ile gittik yine yoklar. Polisle gittik vermediler.” dedi.
Kübra Eken’in kardeşi Önder Yelkenci de, “Biz o şokla sezaryenden olduğuna inandık. Ailenin doktorlarla görüşmesinden sonra şüphelendik ve sonra hem ameliyatı yapan doktorlara hem gerekli mercilere gidip durumu öğrenince savcılıkta bir soruşturmanın varlığını fark ettik. Savcı, Adli Tıp’a hastane raporunu yollamış ve o rapor da olayın sezaryenden olamayacağı, darp sonucu olduğu açıkça belirtiliyor. Kanamanın oluş biçimi, darbın ötesinde başka bir şey olmadığı tıbben de kesindir. Kübra alfabenin üzerine parmakla söylemek istediği harfe gelip tutuyor ve siz o harfi söylediğiniz zaman öteki harfe geçiyor. Kübra ifadesini de hakime bu şekilde verdi.” ifadelerini kullandı.
‘KÜBRA ÇOCUĞU GÖRMEK İSTİYORSA İFADESİNİ DEĞİŞTİRSİN’ DEDİLER’
Psikologların Kübra’nın daha hızlı iyileşmesi için çocuğuna ihtiyacı olduğunu vurguladığını anlatan Önder Yelkenci, şöyle devam etti: “İlk günden itibaren Kübra sistematik olarak çocuğundan ayrı tutuluyor. Kübra’nın hayata bağlanması ve tedavisinin hızlandırılması amaçlı çocuğun gerekliliğinden herkes bahsediyor. Sistematik bir uzaklaştırma durumuna girdiler. Mahkemeye taşıdık. Bir sürü dava açtık, icra yoluyla görmeye çalıştık. Bir kere pedagog ve psikolog eşliğinde çocuğu getirdiler buraya. Sonra damadın kız kardeşi bana ‘Kübra çocuğu görmek istiyorsa ifadesini değiştirsin’ dedi.”
EŞİ İDDİALARI REDDETTİ
İddiaların odağındaki Kübra Eken’in eşi N. B. E. ise, ailenin sorunlu olduğunu ve iddialarının da tamamen yalan olduğunu öne sürdü. Mahkeme sürecinde bütün gerçeklerin açığa çıkacağını söyleyen N. B. E., konuyla ilgili daha fazla konuşmak istemediğini kaydetti.