Sözcü Sabah'ı yine bombaladı! Sabah'tan vergi masalı!
Çarşamba günü 'Sabah'ın vergi fiyaskosu'nu manşetine taşıyan Sözcü, gazeteyle ilgili iddialarını sürdürdü.
Sözcü, Sabah'a bugün 1. sayfadan "Vergi yüzsüzlüğüne kılıf uyduruyorlar. Sabah'tan vergi masalı" başlığıyla yüklendi.
Haberde, "Sözcü, Sabah Grubu'nun 2008'den beri zarar gösterip 1 kuruş vergi ödemediğini yazdı. Onlar ise devlete ödemek üzere aracılık ettikleri KDV ve ücret vergilerini, kurumsal vergiymiş gibi gösterdi. Halkı kandırdı. Foyası ortaya çıktı" ifadeleri kullanıldı.
İşte Sözcü'nün o haberi:
Sabah Grubu, son 6 yılda 381 milyon lira zarar beyan ederek, tek kuruş vergi ödemedi. Grubun sahibi olan şirket bu performansıyla 478 milyon liralık sermayesinin büyük bölümünü kaybetti ve “münfesih” olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Sabah ve Takvim gazeteleri ile ATV’yi bünyesinde bulunduran Turkuvaz Grubu’nun, 2008 yılından buyana sürekli zarar beyan ettiği ve kurumlar vergisi ödemediğine dair, çarşamba günkü haberimiz, Takvim Gazetesi aracılığıyla, masal anlatılarak doğrulandı.
Grup, 2008’den bu yana 340 milyon lira KDV ödemiş!
KDV’yi kimin ödediğini, çocuklar bile biliyor. Çünkü onlar da KDV ödüyor.
Katma Değer Vergisi (KDV), satılan bir malın veya yapılan hizmetin (örneğin gazete satışının, reklam hizmetinin) karşılığında alınan emanet paradır. Müşteriden tahsil edilen KDV’den Sabah, Takvim ve ATV ödediği KDV’yi indiriyor, yani geri alıyor. Kalan kısmını vergi dairesine ödüyor.
Vergi çalışanlardan kesildi
KDV’nin gerçek ödeyicisi halktır. Sabah, Takvim ve ATV, vergi dairesine yatırmak için müşteriden aldıkları KDV’yi (emanet parayı), “Biz 2008’den bu yana 340 milyon lira KDV ödedik” diye, kendi ödediği vergiymiş gibi göstererek masal anlatıyor.
KDV sistemine göre, şirketler ve diğer ticari işletmeler, KDV’yi müşteriden, vergi dairesine yatırmak üzere tahsildar olarak tahsil ederler.
Bakıyoruz; “653 milyon lira (340 milyonu KDV olmak üzere) vergi ödedik(!)” diyorlar. 2008’den bu yana zarar eden bir şirket, nasıl vergi öder?
Aradaki fark, 2008’den bu yana işçilerden kesilenler ağırlıklı stopaj yani vergi kesintileridir. İşçinin ücreti ödenirken, brüt ücretinden vergisi kesiliyor ve vergi dairesine “muhtasar beyanname” ile beyan edilip yatırılıyor. Burada da “tahsildarlık” görevi vardır. İşçinin vergisi vergi dairesine yatırılmaktadır.
Kala kala 4 milyon liralık Kurumlar Vergisi ödemesi kalıyor. Zarar eden şirket Kurumlar Vergisi ödemeyeceğine göre; bu da olsa olsa kurumlar vergisi stopajı bir başka emanet paradır.
Sonuç olarak KDV ve işçi vergisi gibi başkasının ödediği vergileri, sanki kendileri ödemiş gibi açıklamışlar!
SÖZCÜ’yü doğruladılar
SÖZCÜ olarak, “Bunlar, zarar üzerine zarar beyan ediyorlar. Sermayelerinin üçte ikisinden fazlasını kaybetmişler. 31 Mart 2014’e kadar genel kurul yapıp sermaye artırımına gitmeleri
gerekiyordu. Münfesih yani sona erme tehlikesi ile karşı karşıyalar” diye yazdık.
“440 milyon lira faiz, 540 milyon lira kur farkı ödedik” diyerek, sadece bu iki kalemden 980 milyon lira zararları olduğunu belirterek SÖZCÜ’yü doğrulamış oldular.
“Biz sermayemizin üçte ikisinden fazlasını kaybetmedik” diyemediler.
“Genel kurul yapıp, sermaye artırımına gittik” diyemediler.
“Sermayemizin üçte ikisini kaybetmemizin, münfesih olma riski yoktur” da diyemediler.
Sadece masal anlattılar ve masal anlatarak yazdıklarımızı doğruladılar!
Bu arada 540 milyon lira kur farkı “ödendiği” de ayrı bir masal.
Dolar cinsinden borç alındığında, ödeme de dolar olarak yapılır. Yoksa kur farkı bir defada ödenmez.
Haberde, "Sözcü, Sabah Grubu'nun 2008'den beri zarar gösterip 1 kuruş vergi ödemediğini yazdı. Onlar ise devlete ödemek üzere aracılık ettikleri KDV ve ücret vergilerini, kurumsal vergiymiş gibi gösterdi. Halkı kandırdı. Foyası ortaya çıktı" ifadeleri kullanıldı.
İşte Sözcü'nün o haberi:
Sabah Grubu, son 6 yılda 381 milyon lira zarar beyan ederek, tek kuruş vergi ödemedi. Grubun sahibi olan şirket bu performansıyla 478 milyon liralık sermayesinin büyük bölümünü kaybetti ve “münfesih” olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Sabah ve Takvim gazeteleri ile ATV’yi bünyesinde bulunduran Turkuvaz Grubu’nun, 2008 yılından buyana sürekli zarar beyan ettiği ve kurumlar vergisi ödemediğine dair, çarşamba günkü haberimiz, Takvim Gazetesi aracılığıyla, masal anlatılarak doğrulandı.
Grup, 2008’den bu yana 340 milyon lira KDV ödemiş!
KDV’yi kimin ödediğini, çocuklar bile biliyor. Çünkü onlar da KDV ödüyor.
Katma Değer Vergisi (KDV), satılan bir malın veya yapılan hizmetin (örneğin gazete satışının, reklam hizmetinin) karşılığında alınan emanet paradır. Müşteriden tahsil edilen KDV’den Sabah, Takvim ve ATV ödediği KDV’yi indiriyor, yani geri alıyor. Kalan kısmını vergi dairesine ödüyor.
Vergi çalışanlardan kesildi
KDV’nin gerçek ödeyicisi halktır. Sabah, Takvim ve ATV, vergi dairesine yatırmak için müşteriden aldıkları KDV’yi (emanet parayı), “Biz 2008’den bu yana 340 milyon lira KDV ödedik” diye, kendi ödediği vergiymiş gibi göstererek masal anlatıyor.
KDV sistemine göre, şirketler ve diğer ticari işletmeler, KDV’yi müşteriden, vergi dairesine yatırmak üzere tahsildar olarak tahsil ederler.
Bakıyoruz; “653 milyon lira (340 milyonu KDV olmak üzere) vergi ödedik(!)” diyorlar. 2008’den bu yana zarar eden bir şirket, nasıl vergi öder?
Aradaki fark, 2008’den bu yana işçilerden kesilenler ağırlıklı stopaj yani vergi kesintileridir. İşçinin ücreti ödenirken, brüt ücretinden vergisi kesiliyor ve vergi dairesine “muhtasar beyanname” ile beyan edilip yatırılıyor. Burada da “tahsildarlık” görevi vardır. İşçinin vergisi vergi dairesine yatırılmaktadır.
Kala kala 4 milyon liralık Kurumlar Vergisi ödemesi kalıyor. Zarar eden şirket Kurumlar Vergisi ödemeyeceğine göre; bu da olsa olsa kurumlar vergisi stopajı bir başka emanet paradır.
Sonuç olarak KDV ve işçi vergisi gibi başkasının ödediği vergileri, sanki kendileri ödemiş gibi açıklamışlar!
SÖZCÜ’yü doğruladılar
SÖZCÜ olarak, “Bunlar, zarar üzerine zarar beyan ediyorlar. Sermayelerinin üçte ikisinden fazlasını kaybetmişler. 31 Mart 2014’e kadar genel kurul yapıp sermaye artırımına gitmeleri
gerekiyordu. Münfesih yani sona erme tehlikesi ile karşı karşıyalar” diye yazdık.
“440 milyon lira faiz, 540 milyon lira kur farkı ödedik” diyerek, sadece bu iki kalemden 980 milyon lira zararları olduğunu belirterek SÖZCÜ’yü doğrulamış oldular.
“Biz sermayemizin üçte ikisinden fazlasını kaybetmedik” diyemediler.
“Genel kurul yapıp, sermaye artırımına gittik” diyemediler.
“Sermayemizin üçte ikisini kaybetmemizin, münfesih olma riski yoktur” da diyemediler.
Sadece masal anlattılar ve masal anlatarak yazdıklarımızı doğruladılar!
Bu arada 540 milyon lira kur farkı “ödendiği” de ayrı bir masal.
Dolar cinsinden borç alındığında, ödeme de dolar olarak yapılır. Yoksa kur farkı bir defada ödenmez.