Sözcü avukatı İsmail Yılmaz, Sözcü kararını değerlendirdi!
Yılmaz, “Mahkeme, ‘haberlerden sorumludur' diyerek SÖZCÜ'nün genel yayın yönetmenine ceza verdi. Basın Kanunu yok sayıldı. Karar kabul edilemez” dedi.
Sözcü Gazetesi Avukatı İsmail Yılmaz, Sözcü Davası'nda mahkumiyet veren İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararında “Basın Kanunu'ndaki sorumluluk ilkesini” gerekçe göstermesini değerlendirdi.
Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ve Sözcü internet sitesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin'e verilen cezaları hatırlatan Yılmaz, mahkemenin verdiği kararda kanunu ve Yargıtay içtihatlarını hiçe saydığını vurguladı. “Bu karar hukuk garabetidir” dedi. Avukat Yılmaz şöyle konuştu:
“ÇELİŞKİLERLE DOLDU”
“SÖZCÜ yazar, yönetici ve çalışanlarına verilen hapis cezaları adil değildir. Bu cezalar, hukuk kurallarına aykırı olarak verilmiştir. Karar, kendi içinde birçok çelişkilerle doludur. Yayın yönetmenlerine verilen cezalar bunun en açık örneğidir. Basın Kanunu'nun 11. maddesine göre, gazetelerde suç konusu olan bir yazı nedeniyle cezai sorumluluk, bu yazıyı yazan kişiye aittir. Yani, eser sahibi belli ise eser sahibi sorumludur. Yazıyı yazan, haberi yapan belli değilse, bu durumda sorumlu yazı işleri müdürü, cezai yönden sorumludur. Basın Kanunu, her gazete için mutlaka bir sorumlu yazı işleri müdürü bulundurulmasını şart koşmuştur. Bir gazete kurulurken sorumlu yazı işleri müdürünün nüfus ve ikamet evrakları basın savcılığı ile valilik birimlerine teslim edilir. Devlet, muhatap alacağı kişinin bilgilerini baştan istemektedir. Basın Kanunu'na göre genel yayın yönetmenlerinin cezai sorumluluğu yoktur. Yargıtay kararları da bu yöndedir.”
“KANUNA AYKIRIDIR”
“Metin Yılmaz, SÖZCÜ Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni'dir. Mustafa Çetin de SÖZCÜ internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni'dir. Haberler ve köşe yazıları ile cezai sorumlulukları yoktur. Buna rağmen İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, ‘Haberlerden sorumludur' diyerek bu şahıslara cezalar vermiştir. Mahkemenin bu kararı, ne kanuna ne de Yargıtay içtihatlarına uygundur. Kanunlarda tanımlanmayan yeni bir sanık tipi üretilmiştir. Genel yayın yönetmenlerinin bu gerekçeyle suçlanması ve cezaya mahkum edilmeleri, kanunu yok saymak ve Yargıtay içtihatlarını görmezden gelmektir. Hukukta bunun yeri yoktur. Mahkemeler keyfi karar veremez. Mahkemeler, kararlarını yasaya dayandırmak zorundadır. Kanunda yeri olmadığı halde ceza verilmesi hukuk garabetidir. Kanun ve Yargıtay kararlarına uygun olmayan mahkeme kararları adil olamaz. SÖZCÜ mensuplarına verilen haksız cezalar kamu vicdanında da kabul görmemiştir. Hukuk devletinde böyle bir kararın varlığı kabul edilemez. Yüksek yargının bu hatayı düzelteceğini umut ediyoruz.”