SOSYETİK İNTİKAM!.."ZENGİN KOCAM BENİ ALDATTI,BEN DE ARABASINI PARÇALADIM"!..
İşletmeci Göksel Sunter'den olaylı şekilde boşanan şair-oyuncu Eylül Deniz, ayrılığın perde arkasını anlattı.
Evlendikten üç ay sonra aldatıldığı için eşinden boşandığını belirten Deniz, "Göksel maneviyatı sarsacak bir şey yaptı. Çok çirkin bir şekilde beni aldattı. Bunu duyunca da evden çıkıp gittim. Göksel hep inkar etti. Ama aradan üç ay geçtikten sonra itiraf ederek 'Keşke kolumu kesselerdi ve ben bunu yapmasaydım' dedi. Büyük bir şoktu benim için" diye konuştu.
Eylül Deniz'i tanıyarak başlayalım...
- 1982 Antalya doğumluyum. İki kardeşiz. Baba tarafım Giritli, anne tarafım Yörük.
"Gardner Diamond Sendromu" denilen bir rahatsızlığınız olduğunu duydum. Doğru mu?
- Evet... Bu bir kan hastalığı... Kan hücreleri parçalanıyor ve vücudun her bölgesinde kanama oluyor. Lise hazırlık okurken durduk yere vücudumda morarmalar başladı. Bununla beraber çok ciddi eklem ağrılarım oldu. Önceleri kan kanserinden şüphelenildi. Bir yılın sonunda teşhis kondu. İki yılım hastanede geçti.
İki yıl hastanede mi yattınız?
- Evet, çünkü ne zaman, ne olacağı bilinmiyordu. Kanamaları çok ağır geçirdiğim dönemlerde kalbimde ritim bozukluğu başladı ve nefes almakta zorluk çektim. Uzun süre oksijen maskesiyle yaşadım. Dolayısıyla dışarıda hayatımı sürdüremiyordum. Liseyi dışarıdan bitirdim.
Şimdi tamamen iyileştiniz mi?
- Hayır. Ama teşhis konulduktan sonra biraz daha rahatladım. Kanamayı önlemek için sürekli ilaç kullanıyorum. Ani ruhsal değişimler yaşamamaya da özen gösteriyorum. Çünkü çok mutlu ya da üzüntülü olduğunuzda da vücudunuzda kanamalar olabiliyor.
Peki liseyi bitirdikten sonra ne yapmaya başladınız?
- Antalya ETV'de kültür ve sanat programı hazırlayıp sunmaya başladım. Bu arada "Sınır" filminden başrol teklifi geldi. 17 yaşında ilk sinema filmimi çektim. Sonra da evlendim zaten...
Evlendiniz mi?
- Evet. "Sınır" filminin çekimleri için İstanbul'a gelmiştim. İstiklal Caddesi'nde bir restoranda yemek yerken ilk eşimle tanıştım. Meğer o restoranın sahibiymiş. İlk aşkımdı. Evlendik. Fakat bu mutluluk 1.5 yıl sürdü.
Neden?
- Hayata birilerinin eşi ve çocuğunun annesi olarak gelmediğimi hissettim. Eşim film çekmeme izin vermiyordu. İlişkimizin çirkinleşmeye başladığını hissedince de bitirmek istedim ve 2000 yılında boşandık.
Sonra ne yaptınız?
- 1.5 yıl İstanbul'da tek başıma yaşadım, bu arada "Pera Masalı" adlı ilk şiir kitabımı çıkardım. Derken "Zerda" dizisinden teklif geldi. Çok geçmeden de ikinci eşim Göksel Sunter'le tanıştım.
Göksel Bey'le nasıl tanıştınız?
- İlk kitabımı yeni çıkarmıştım. Kutlamak için kuzenimle beraber Ortaköy'e yemeğe gittik. Yemekte birinin gözlerini dikip bana baktığını fark ettim. Bir süre sonra bu bakışlardan rahatsız oldum ve apar topar restorandan kalktık. Ortaköy caddelerinde yürürken Göksel de arkamızdan geldi. Hızlı hızlı yürüyerek arabamızın olduğu otoparka gittik. Arabama bindim, bir anda sağ camda Göksel belirdi ve bana "38 yaşındayım. Hayatımın hiçbir döneminde, hiçbir kadının peşinden bu şekilde gitmedim. Gözlerinizi gördüğüm zaman tuhaf bir şey hissettim ve bunu kaçırmak istemedim" dedi. Sonra kartını vererek otoparktan uzaklaştı.
Hoşunuza da gitti tabii...
- Gitmez mi! Ama aklımın ucundan onu aramak, buluşmak geçmemişti.
Aradınız mı peki?
- Aramadım. Bu olayın üzerinden iki ay geçtikten sonra kız arkadaşlarımla Çiçek Pasajı'na yemeğe gittik. Bu arada Göksel benim şiir kitabı çıkardığımı öğrenmiş. Kitabın
Eylül Deniz'i tanıyarak başlayalım...
- 1982 Antalya doğumluyum. İki kardeşiz. Baba tarafım Giritli, anne tarafım Yörük.
"Gardner Diamond Sendromu" denilen bir rahatsızlığınız olduğunu duydum. Doğru mu?
- Evet... Bu bir kan hastalığı... Kan hücreleri parçalanıyor ve vücudun her bölgesinde kanama oluyor. Lise hazırlık okurken durduk yere vücudumda morarmalar başladı. Bununla beraber çok ciddi eklem ağrılarım oldu. Önceleri kan kanserinden şüphelenildi. Bir yılın sonunda teşhis kondu. İki yılım hastanede geçti.
İki yıl hastanede mi yattınız?
- Evet, çünkü ne zaman, ne olacağı bilinmiyordu. Kanamaları çok ağır geçirdiğim dönemlerde kalbimde ritim bozukluğu başladı ve nefes almakta zorluk çektim. Uzun süre oksijen maskesiyle yaşadım. Dolayısıyla dışarıda hayatımı sürdüremiyordum. Liseyi dışarıdan bitirdim.
Şimdi tamamen iyileştiniz mi?
- Hayır. Ama teşhis konulduktan sonra biraz daha rahatladım. Kanamayı önlemek için sürekli ilaç kullanıyorum. Ani ruhsal değişimler yaşamamaya da özen gösteriyorum. Çünkü çok mutlu ya da üzüntülü olduğunuzda da vücudunuzda kanamalar olabiliyor.
Peki liseyi bitirdikten sonra ne yapmaya başladınız?
- Antalya ETV'de kültür ve sanat programı hazırlayıp sunmaya başladım. Bu arada "Sınır" filminden başrol teklifi geldi. 17 yaşında ilk sinema filmimi çektim. Sonra da evlendim zaten...
Evlendiniz mi?
- Evet. "Sınır" filminin çekimleri için İstanbul'a gelmiştim. İstiklal Caddesi'nde bir restoranda yemek yerken ilk eşimle tanıştım. Meğer o restoranın sahibiymiş. İlk aşkımdı. Evlendik. Fakat bu mutluluk 1.5 yıl sürdü.
Neden?
- Hayata birilerinin eşi ve çocuğunun annesi olarak gelmediğimi hissettim. Eşim film çekmeme izin vermiyordu. İlişkimizin çirkinleşmeye başladığını hissedince de bitirmek istedim ve 2000 yılında boşandık.
Sonra ne yaptınız?
- 1.5 yıl İstanbul'da tek başıma yaşadım, bu arada "Pera Masalı" adlı ilk şiir kitabımı çıkardım. Derken "Zerda" dizisinden teklif geldi. Çok geçmeden de ikinci eşim Göksel Sunter'le tanıştım.
Göksel Bey'le nasıl tanıştınız?
- İlk kitabımı yeni çıkarmıştım. Kutlamak için kuzenimle beraber Ortaköy'e yemeğe gittik. Yemekte birinin gözlerini dikip bana baktığını fark ettim. Bir süre sonra bu bakışlardan rahatsız oldum ve apar topar restorandan kalktık. Ortaköy caddelerinde yürürken Göksel de arkamızdan geldi. Hızlı hızlı yürüyerek arabamızın olduğu otoparka gittik. Arabama bindim, bir anda sağ camda Göksel belirdi ve bana "38 yaşındayım. Hayatımın hiçbir döneminde, hiçbir kadının peşinden bu şekilde gitmedim. Gözlerinizi gördüğüm zaman tuhaf bir şey hissettim ve bunu kaçırmak istemedim" dedi. Sonra kartını vererek otoparktan uzaklaştı.
Hoşunuza da gitti tabii...
- Gitmez mi! Ama aklımın ucundan onu aramak, buluşmak geçmemişti.
Aradınız mı peki?
- Aramadım. Bu olayın üzerinden iki ay geçtikten sonra kız arkadaşlarımla Çiçek Pasajı'na yemeğe gittik. Bu arada Göksel benim şiir kitabı çıkardığımı öğrenmiş. Kitabın