SOSYETİK GÜZEL CEYLA GÖLCÜKLÜ'YE NEDEN BU KADAR ÜZÜLDÜK?
Sosyetenin tanınmış isimlerinden Ceyla Gölcüklü'nün ölüm haberi onu tanımayanları bile neden bu kadar üzdü?
Ona üzülenlerden biri olan Gazete Habertürk yazarı Balçiçer İlter, Prof. Dr. Bengi Semerci’ye sordu...
HİÇ tanımam etmem... Bir gün bile karşı karşıya, göz göze gelmedik. Hakkındaki haberleri de pek yakından takip etmemişim, ne yalan söyleyeyim. Sadece boşandığını, yüklü bir tazminat aldığını duymuşum bir yerlerden... Ama çok üzüldüm ölümüne... Sanki yakın birini kaybetmiş gibi, dün konuşuyormuşuz da ayrılmışız gibi... Sadece ben değilim bu duyguda olan, inanın çevremdeki herkes, Gölcüklü’nün ölümünü konuştu durdu. Dün Prof. Dr. Bengi Semerci’yi aradım. "Sahi" dedim, "Niye üzüldük biz bu kadar tanımadığımız biri için?" Ona da bu yönde çok soru gelmiş. İki nedeni varmış.
1- Ünlülerin hayatı hakkında o kadar detay biliyor, o kadar özümsüyoruz ki yaşamlarını, gittiklerinde sanki evden biri gitmiş gibi hissediyoruz.
(İyi ama tutuklandıklarında, yanlış bir iş yaptıklarında "Oh olsun!" diyen bir tavrımız yok mu? İkiyüzlülük değil mi bu? Değilmiş. Ölüm olunca akan sular duruyormuş, herkes gidene üzülüyormuş.)
2- Genç ve güzel insanların ölümü, dünyanın her yerinde hemen herkesi etkiler. Para pul içinde yüzen, hayatları masala benzeyen figürlerin de dokunulmaz olduğu gerçeği insanları çarpıyor. Masallar gerçeğe dönüşüyor, mucizeler hayatın acılarıyla sönüp gidiyor. İşte bu da bizi karamsarlığa ve derin üzüntüye boğabiliyor.
HİÇ tanımam etmem... Bir gün bile karşı karşıya, göz göze gelmedik. Hakkındaki haberleri de pek yakından takip etmemişim, ne yalan söyleyeyim. Sadece boşandığını, yüklü bir tazminat aldığını duymuşum bir yerlerden... Ama çok üzüldüm ölümüne... Sanki yakın birini kaybetmiş gibi, dün konuşuyormuşuz da ayrılmışız gibi... Sadece ben değilim bu duyguda olan, inanın çevremdeki herkes, Gölcüklü’nün ölümünü konuştu durdu. Dün Prof. Dr. Bengi Semerci’yi aradım. "Sahi" dedim, "Niye üzüldük biz bu kadar tanımadığımız biri için?" Ona da bu yönde çok soru gelmiş. İki nedeni varmış.
1- Ünlülerin hayatı hakkında o kadar detay biliyor, o kadar özümsüyoruz ki yaşamlarını, gittiklerinde sanki evden biri gitmiş gibi hissediyoruz.
(İyi ama tutuklandıklarında, yanlış bir iş yaptıklarında "Oh olsun!" diyen bir tavrımız yok mu? İkiyüzlülük değil mi bu? Değilmiş. Ölüm olunca akan sular duruyormuş, herkes gidene üzülüyormuş.)
2- Genç ve güzel insanların ölümü, dünyanın her yerinde hemen herkesi etkiler. Para pul içinde yüzen, hayatları masala benzeyen figürlerin de dokunulmaz olduğu gerçeği insanları çarpıyor. Masallar gerçeğe dönüşüyor, mucizeler hayatın acılarıyla sönüp gidiyor. İşte bu da bizi karamsarlığa ve derin üzüntüye boğabiliyor.