Soner Yalçın 14 Aralık için ilk kez konuştu! "Zaman ve STV kumpasın parçasıydı"
Milliyet gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş bugün köşesinde, Odatv'nin kurucusu Soner Yalçın'ın, Cemaat operasyonuyla ilgili değerlendirmelerini köşesine taşıdı.
"Soner Yalçın'ı konuşmaya zor ikna ettim..." diyen Aydıntaşbaş, Soner Yalçın'ın 14 Aralık operasyonuyla ilgili, "Eğer gazeteci mesleğini kötü niyetli kullanırsa buna biz basın özgürlüğü diye sahip çıkamayız" dediğini aktardı.
İşte Aslı Aydıntaşbaş'ın o yazısından çarpıcı bölümler:
"Soner Yalçın'ı zor ikna ettim konuşmaya... Merak ettiğim, Oda Tv davasında 2 yıl yatan Soner'in 14 Aralık gözaltılarına nasıl baktığıydı. Ahmet Şık gibi, "Onlar bize çektirdi ama bu da zulüm" diyordu. Hayır. Soner daha ilk cümlede "Gazeteciler gözaltında" lafıma itiraz etti. Adeta kükreyerek "Ne hakla Zaman ve Samanyolu'nu Oda Tv davasına benzetiyorlar" dedi.
İşte Soner Yalçın'la soru-cevap:
- 14 Aralık'ta gazetecilerin tutuklanmasına nasıl bakıyorsun?
- Cemaat medyasını 2'ye ayırıyorum. Kirliliğe az bulaşanlar ve bu süreçte bilfiil karalama ve gerçeklerin üzerini kapatma işine giren, kumpasın merkezinde yer alanlar. Onları itham ediyorum. Adalet karşısında hesap vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Suç işlemişlerdir. Temizlenmeyi ancak böyle sağlayabiliriz.
- Muhalif duran bir gazetecinin gözaltına alınması bir yandan da 'basın özgürlüğüne darbe' değil mi?
- Gazeteci diye 'Efendim basın özgürlüğüdür, dokunamazsın' diyemeyiz. Bir suç işleyip mesleğimi kötü niyetle kullanıyorsam, buna biz basın özgürlüğü diye sahip çıkamayız.
'İDDİALARI ÇÜRÜTTÜK'
- Oda Tv davasında da "Bunlar gazeteci değil. Yazdıklarıyla darbeye ortam hazırladılar" dendi...
- Ama biz çıktık bütün iddiaları çürüttük. 2 yıl hapis yattık ama aslanlar gibi savunmalarımızı yaptık. İddiaları çürüttük. Beni legal ve illegal olarak 4.5 yıl dinlemiş, bütün hesaplarıma girmişler. Hiçbir şey bulamamışlar. 30 Ocak'ta duruşmamız var. Suç duyurusunda bulunacağız. Davamızda bu kumpası kuranlar çok açık şekilde ortadadır.
- Oda Tv'de iddianamede delil olarak sitedeki haberler gösterildi. Şimdi de diziler ya da haberlerden söz ediliyor...
- Bize bir kumpas kuruldu. Zaman ve Samanyolu'na bir kumpas kurulmadı. Onlar bu kumpasın bir parçasıydılar. Yapma lütfen! Nasıl Oda Tv ve Samanyolu basın özgürlüğünde yan yana gelir. Bu bize hakarettir.
'GAZETECİ DEĞİLLER'
- Kitaptan, haberden, yazıdan suç olur mu?
- Gönül ister ki Samanyolu ve Zaman genel yayın yönetmenleri de bizim gibi çıkıp iddiaları çürütsün. Ama ben inanıyorum ki iyi bir savcılar bu kumpas meselesini araştırırsa, Balyoz ve Oda Tv'de binlerce sahte delil bulacaktır. Ortada bir kumpas var. Bunu kim yaptı? Bunun içinde hakimler, savcılar, gazeteciler, TÜBİTAK, bürokratlar yok mu? Yapma Allah aşkına. Bu kumpası yapan gazetecilerle bizi nasıl aynı kefeye koyuyorsun? Her Ergenekon operasyonunda Samanyolu'nda alt yazı geçiyorlardı 'Soner Yalçın da gözaltında' diye. Ben kaçtım mı? Sonuna kadar bu topraklarda kaldık. Onlar neden kaçtı?
- Polislere yönelik kızgınlığını anlıyorum. Ama Zaman'ı neden suçluyorsun? Onların yaptığı olan operasyonun haberini yapmak değil mi?
- Bunu anlamak istemiyorsun. Bu kumpas bir merkezden yönetiliyor. En tepede biri, altında başka birimler var. Kuryelik yapanlar var. Bunları basın özgürlüğü olarak ele alamazsın. O zaman kendi mesleğine ihanet edersin. Kumpasın merkezinde gazeteciler var. Biz bunu yaşadık. Anlattıklarım hayali değil. Bunlar gazeteci değil. Kusura bakma ama ben Ekrem Dumanlı'ya kefil olamıyorum. Siz oluyorsanız buyurun. Gazetelere ilan verin. Bugün gazetelerde 'basın özgürlüğü' diye ilan var.
- Velev ki diziyi yapan Fethullah Gülen'den esinlendi, hatta talimat aldı. Eeee...? Nihayetinde dizi.
- Tabii ki diziyi yapan istediğini yapar. Adamın hayali. Ama adam dizi yaparken illegal işlerin içinde MHP kasetlerini de organize ediyorsa o da çıkacak. Bizi asıl polisin yaptıkları ilgilendirir. Ama ben büyük bir kumpastan söz ediyorum. Beni kim cezaevine attı? Ben bir inanç grubu olarak Fethullah Gülen cemaatinin hakkını savunurum. Ama o devleti teslim almak istedi. Bunu görmüyor musunuz hâlâ?
'NİYE TARAF TUTAYIM?'
- Bir anlamda hükümetin pozisyonuyla aynı...
- Erdoğan böyle söylüyor diye bu doğru değil diyemem. Biz bunu Erdoğan demeden de söylüyorduk. Erdoğan'ı mı destekliyorum? Alakası yok. Ben niye taraf tutayım? Kişi ve kurumlar birbirine düşünce gerçekler ortaya çıkar. Sonuçta Erdoğan hükümeti, Davutoğlu hükümeti bu kumpası ortaya çıkaracaksa bu Türkiye'nin lehinedir. 'Efendim diktatörlüğe gidiyor.' Ya ben onunla mücadele ederim. Biz zaten hep demokrasi ve basın özgürlüğü mücadelesi verdik, vereceğiz. Ama bu ayrı. Burada insanların hayatlarını yok ettiler. Bu büyük acıların sahibi hakim karşısında yargılanması gerekiyor. Bunu talep etmek zorundayız.
İşte Aslı Aydıntaşbaş'ın o yazısından çarpıcı bölümler:
"Soner Yalçın'ı zor ikna ettim konuşmaya... Merak ettiğim, Oda Tv davasında 2 yıl yatan Soner'in 14 Aralık gözaltılarına nasıl baktığıydı. Ahmet Şık gibi, "Onlar bize çektirdi ama bu da zulüm" diyordu. Hayır. Soner daha ilk cümlede "Gazeteciler gözaltında" lafıma itiraz etti. Adeta kükreyerek "Ne hakla Zaman ve Samanyolu'nu Oda Tv davasına benzetiyorlar" dedi.
İşte Soner Yalçın'la soru-cevap:
- 14 Aralık'ta gazetecilerin tutuklanmasına nasıl bakıyorsun?
- Cemaat medyasını 2'ye ayırıyorum. Kirliliğe az bulaşanlar ve bu süreçte bilfiil karalama ve gerçeklerin üzerini kapatma işine giren, kumpasın merkezinde yer alanlar. Onları itham ediyorum. Adalet karşısında hesap vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Suç işlemişlerdir. Temizlenmeyi ancak böyle sağlayabiliriz.
- Muhalif duran bir gazetecinin gözaltına alınması bir yandan da 'basın özgürlüğüne darbe' değil mi?
- Gazeteci diye 'Efendim basın özgürlüğüdür, dokunamazsın' diyemeyiz. Bir suç işleyip mesleğimi kötü niyetle kullanıyorsam, buna biz basın özgürlüğü diye sahip çıkamayız.
'İDDİALARI ÇÜRÜTTÜK'
- Oda Tv davasında da "Bunlar gazeteci değil. Yazdıklarıyla darbeye ortam hazırladılar" dendi...
- Ama biz çıktık bütün iddiaları çürüttük. 2 yıl hapis yattık ama aslanlar gibi savunmalarımızı yaptık. İddiaları çürüttük. Beni legal ve illegal olarak 4.5 yıl dinlemiş, bütün hesaplarıma girmişler. Hiçbir şey bulamamışlar. 30 Ocak'ta duruşmamız var. Suç duyurusunda bulunacağız. Davamızda bu kumpası kuranlar çok açık şekilde ortadadır.
- Oda Tv'de iddianamede delil olarak sitedeki haberler gösterildi. Şimdi de diziler ya da haberlerden söz ediliyor...
- Bize bir kumpas kuruldu. Zaman ve Samanyolu'na bir kumpas kurulmadı. Onlar bu kumpasın bir parçasıydılar. Yapma lütfen! Nasıl Oda Tv ve Samanyolu basın özgürlüğünde yan yana gelir. Bu bize hakarettir.
'GAZETECİ DEĞİLLER'
- Kitaptan, haberden, yazıdan suç olur mu?
- Gönül ister ki Samanyolu ve Zaman genel yayın yönetmenleri de bizim gibi çıkıp iddiaları çürütsün. Ama ben inanıyorum ki iyi bir savcılar bu kumpas meselesini araştırırsa, Balyoz ve Oda Tv'de binlerce sahte delil bulacaktır. Ortada bir kumpas var. Bunu kim yaptı? Bunun içinde hakimler, savcılar, gazeteciler, TÜBİTAK, bürokratlar yok mu? Yapma Allah aşkına. Bu kumpası yapan gazetecilerle bizi nasıl aynı kefeye koyuyorsun? Her Ergenekon operasyonunda Samanyolu'nda alt yazı geçiyorlardı 'Soner Yalçın da gözaltında' diye. Ben kaçtım mı? Sonuna kadar bu topraklarda kaldık. Onlar neden kaçtı?
- Polislere yönelik kızgınlığını anlıyorum. Ama Zaman'ı neden suçluyorsun? Onların yaptığı olan operasyonun haberini yapmak değil mi?
- Bunu anlamak istemiyorsun. Bu kumpas bir merkezden yönetiliyor. En tepede biri, altında başka birimler var. Kuryelik yapanlar var. Bunları basın özgürlüğü olarak ele alamazsın. O zaman kendi mesleğine ihanet edersin. Kumpasın merkezinde gazeteciler var. Biz bunu yaşadık. Anlattıklarım hayali değil. Bunlar gazeteci değil. Kusura bakma ama ben Ekrem Dumanlı'ya kefil olamıyorum. Siz oluyorsanız buyurun. Gazetelere ilan verin. Bugün gazetelerde 'basın özgürlüğü' diye ilan var.
- Velev ki diziyi yapan Fethullah Gülen'den esinlendi, hatta talimat aldı. Eeee...? Nihayetinde dizi.
- Tabii ki diziyi yapan istediğini yapar. Adamın hayali. Ama adam dizi yaparken illegal işlerin içinde MHP kasetlerini de organize ediyorsa o da çıkacak. Bizi asıl polisin yaptıkları ilgilendirir. Ama ben büyük bir kumpastan söz ediyorum. Beni kim cezaevine attı? Ben bir inanç grubu olarak Fethullah Gülen cemaatinin hakkını savunurum. Ama o devleti teslim almak istedi. Bunu görmüyor musunuz hâlâ?
'NİYE TARAF TUTAYIM?'
- Bir anlamda hükümetin pozisyonuyla aynı...
- Erdoğan böyle söylüyor diye bu doğru değil diyemem. Biz bunu Erdoğan demeden de söylüyorduk. Erdoğan'ı mı destekliyorum? Alakası yok. Ben niye taraf tutayım? Kişi ve kurumlar birbirine düşünce gerçekler ortaya çıkar. Sonuçta Erdoğan hükümeti, Davutoğlu hükümeti bu kumpası ortaya çıkaracaksa bu Türkiye'nin lehinedir. 'Efendim diktatörlüğe gidiyor.' Ya ben onunla mücadele ederim. Biz zaten hep demokrasi ve basın özgürlüğü mücadelesi verdik, vereceğiz. Ama bu ayrı. Burada insanların hayatlarını yok ettiler. Bu büyük acıların sahibi hakim karşısında yargılanması gerekiyor. Bunu talep etmek zorundayız.