Son iddia; Anlaştılar! Köşk yolcusu kim olacak?
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan arasında gerçekleştirilen kritik zirveden çıkan çok önemli kararlar.
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan arasında gerçekleştirilen kritik zirvenin perde arkasını Radikal gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can araladı. Can'ın iddialarına göre; geçen hafta gerçekleştirilen zirvede Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan anlaştı. Ağustos ayında yapılacak seçimlerde, Erdoğan Çankaya'ya çıkacak, Gül de cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra görevi yeni seçilecek kişiye devredecek ve eylül/ekim ayında yapılacak olağanüstü parti kongresinde AK Parti Genel Başkanlığı için mücadele edecek.
Eyüp Can’a göre, Erdoğan cumhurbaşkanlığına aday olmak istiyor, Gül de Erdoğan’ın bu tercihine ‘Hakkınız’ diyerek destek veriyor. İddiaya göre Erdoğan’ın adaylığını mayıs başında açıklaması bekleniyor.
Radikal gazetesinde yer alan Eyüp Can'ın yazısı şöyle:
İşte son Çankaya senaryosu: Erdoğan Çankaya'ya, Gül Kongre'ye
Erdoğan aday olmak istiyor, Gül de Erdoğan'ın bu tercihine 'Hakkınız' diyerek destek veriyor.
AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı kim olacak? Başbakan Tayyip Erdoğan mı? Cumhurbaşkanı Abdullah Gül mü?
Sadece Ankara’da değil tüm Türkiye’de hatta Türkiye’yi yakından takip eden uluslararası çevrelerde cevabı en çok
merak edilen soru bu. Bu yüzden ortalık senaryodan geçilmiyor.
Ancak geçen hafta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan’la buluştu ve artık Çankaya senaryosu biraz
daha netleşti.
Siyasette bir gün bile uzun bir süredir. Bu yüzden kesin bir dille konuşmak istemem ancak her türlü senaryonun
havada uçuştuğu şu an için benim edindiğim bilgiler şu yönde:
Bir kere Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimi için karşı karşıya geleceğini bekleyenler hayal kuruyor. Çünkü Erdoğan ve Gül son yaptıkları görüşmelerde Çankaya’ya kimin çıkacağı konusunda uzlaştı. Erdoğan aday olmak istiyor, Gül de Erdoğan’ın bu tercihine ‘Hakkınız’ diyerek destek veriyor. Yani Çankaya konusunda Gül ve Erdoğan arasında bir çatışma yok.
AK Parti adına Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı çok kısa bir süre içinde açıklanacak. En geç mayıs başı Çankaya
meselesi kamuoyuna ilan edilecek. Tabii bu noktada en çok merak edilen ikinci soru şu: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Çankaya’dan inince ne yapacak?
Bu konuda da çok fazla senaryo üretildi…
Gül’ün BM ya da NATO gibi çokuluslu bir kurumda görev alabileceğinden siyaseti tamamen bırakmak istediğine
kadar çok şey söylendi.
Hiçbiri doğru değil.
Abdullah Gül siyasete tekrar dönmek konusunda çok kararlı. Bu düşüncesini açıkça Başbakan Erdoğan’la da paylaşmış. Kurucusu olduğu partiyi ve Türkiye’nin demokratikleşmesi adına başlattıkları son zamanlarda hayli yara alan reform sürecini ortada bırakmaya hiç niyeti olmadığını açıkça söylüyor. Bu yüzden ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra görevi yeni seçilecek kişiye devretmeye ve eylül/ekim ayında yapılacak olağanüstü parti kongresinde AK Parti Genel Başkanlığı için mücadele etmeye hazırlanıyor. Eğer Tayyip Erdoğan birinci ya da ikinci turda seçilirse hem başbakanlığı hem de parti genel başkanlığı son bulacak.
Abdullah Gül milletvekili olmadığı için istese de hemen başbakan olamıyor. Zaten Gül de milletvekilliğinden önce AK Parti Genel Başkanı seçilmeyi daha çok önemsiyor. Çünkü Erdoğan’dan sonra bileğinin hakkıyla seçilerek AK Parti’nin başına geçmek ona başbakanlığın yolunu da doğal olarak açacak.
Eğer partiye hâkim olamazsa zaten halk tarafından seçilen yeni cumhurbaşkanına karşı ‘güçlü ve icracı bir başbakan’ olamayacağını kendisi de çok iyi biliyor. Bu yüzden Erdoğan bundan sonra Çankaya planları yaparken Gül AK Parti Kongresi’ne odaklanıyor. Başbakan Erdoğan’ın, halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı olması durumunda fiili yarı başkanlık uygulamasına gitmek istediği sır değil.
İşte bu noktada Gül ve Erdoğan ayrışıyor. Çünkü Gül, cumhurbaşkanı ilk defa halk tarafından seçiliyor olmasına rağmen parlamenter sisteme ve icracı başbakanlığa inanıyor. Bu yüzden Erdoğan’ın, Çankaya’ya çıkarsa AK Parti’yi ‘perde arkasından’ kendisine rağmen dizayn etme projesine hiç sıcak bakmıyor. Beklentisi herhangi bir pazarlık ya da çatışmaya girmeden Çankaya yolunu açtığı Erdoğan’ın, eğer cumhurbaşkanı olursa resmi sınırları içinde yani partisiyle hiçbir ilişkisi olmadan Çankaya’ya çıkması.
Yok eğer olmazsa Abdullah Gül AK Parti’nin olağanüstü kongresinde genel başkanlık için karşısına kim çıkarsa çıksın bayrak açmaya, mücadele etmeye kararlı. Şimdilik Ankara’dan görünen senaryo bu…
Gül’ün perşembe günü TÜSİAD toplantısında, bu konuda da önemli mesajlar vermesi mümkün. Ama dediğim gibi daha cumhurbaşkanlığı seçimlerine 4 ay var ve siyasette bir gün bile uzun bir süre.
Eyüp Can’a göre, Erdoğan cumhurbaşkanlığına aday olmak istiyor, Gül de Erdoğan’ın bu tercihine ‘Hakkınız’ diyerek destek veriyor. İddiaya göre Erdoğan’ın adaylığını mayıs başında açıklaması bekleniyor.
Radikal gazetesinde yer alan Eyüp Can'ın yazısı şöyle:
İşte son Çankaya senaryosu: Erdoğan Çankaya'ya, Gül Kongre'ye
Erdoğan aday olmak istiyor, Gül de Erdoğan'ın bu tercihine 'Hakkınız' diyerek destek veriyor.
AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı kim olacak? Başbakan Tayyip Erdoğan mı? Cumhurbaşkanı Abdullah Gül mü?
Sadece Ankara’da değil tüm Türkiye’de hatta Türkiye’yi yakından takip eden uluslararası çevrelerde cevabı en çok
merak edilen soru bu. Bu yüzden ortalık senaryodan geçilmiyor.
Ancak geçen hafta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan’la buluştu ve artık Çankaya senaryosu biraz
daha netleşti.
Siyasette bir gün bile uzun bir süredir. Bu yüzden kesin bir dille konuşmak istemem ancak her türlü senaryonun
havada uçuştuğu şu an için benim edindiğim bilgiler şu yönde:
Bir kere Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimi için karşı karşıya geleceğini bekleyenler hayal kuruyor. Çünkü Erdoğan ve Gül son yaptıkları görüşmelerde Çankaya’ya kimin çıkacağı konusunda uzlaştı. Erdoğan aday olmak istiyor, Gül de Erdoğan’ın bu tercihine ‘Hakkınız’ diyerek destek veriyor. Yani Çankaya konusunda Gül ve Erdoğan arasında bir çatışma yok.
AK Parti adına Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı çok kısa bir süre içinde açıklanacak. En geç mayıs başı Çankaya
meselesi kamuoyuna ilan edilecek. Tabii bu noktada en çok merak edilen ikinci soru şu: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Çankaya’dan inince ne yapacak?
Bu konuda da çok fazla senaryo üretildi…
Gül’ün BM ya da NATO gibi çokuluslu bir kurumda görev alabileceğinden siyaseti tamamen bırakmak istediğine
kadar çok şey söylendi.
Hiçbiri doğru değil.
Abdullah Gül siyasete tekrar dönmek konusunda çok kararlı. Bu düşüncesini açıkça Başbakan Erdoğan’la da paylaşmış. Kurucusu olduğu partiyi ve Türkiye’nin demokratikleşmesi adına başlattıkları son zamanlarda hayli yara alan reform sürecini ortada bırakmaya hiç niyeti olmadığını açıkça söylüyor. Bu yüzden ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra görevi yeni seçilecek kişiye devretmeye ve eylül/ekim ayında yapılacak olağanüstü parti kongresinde AK Parti Genel Başkanlığı için mücadele etmeye hazırlanıyor. Eğer Tayyip Erdoğan birinci ya da ikinci turda seçilirse hem başbakanlığı hem de parti genel başkanlığı son bulacak.
Abdullah Gül milletvekili olmadığı için istese de hemen başbakan olamıyor. Zaten Gül de milletvekilliğinden önce AK Parti Genel Başkanı seçilmeyi daha çok önemsiyor. Çünkü Erdoğan’dan sonra bileğinin hakkıyla seçilerek AK Parti’nin başına geçmek ona başbakanlığın yolunu da doğal olarak açacak.
Eğer partiye hâkim olamazsa zaten halk tarafından seçilen yeni cumhurbaşkanına karşı ‘güçlü ve icracı bir başbakan’ olamayacağını kendisi de çok iyi biliyor. Bu yüzden Erdoğan bundan sonra Çankaya planları yaparken Gül AK Parti Kongresi’ne odaklanıyor. Başbakan Erdoğan’ın, halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı olması durumunda fiili yarı başkanlık uygulamasına gitmek istediği sır değil.
İşte bu noktada Gül ve Erdoğan ayrışıyor. Çünkü Gül, cumhurbaşkanı ilk defa halk tarafından seçiliyor olmasına rağmen parlamenter sisteme ve icracı başbakanlığa inanıyor. Bu yüzden Erdoğan’ın, Çankaya’ya çıkarsa AK Parti’yi ‘perde arkasından’ kendisine rağmen dizayn etme projesine hiç sıcak bakmıyor. Beklentisi herhangi bir pazarlık ya da çatışmaya girmeden Çankaya yolunu açtığı Erdoğan’ın, eğer cumhurbaşkanı olursa resmi sınırları içinde yani partisiyle hiçbir ilişkisi olmadan Çankaya’ya çıkması.
Yok eğer olmazsa Abdullah Gül AK Parti’nin olağanüstü kongresinde genel başkanlık için karşısına kim çıkarsa çıksın bayrak açmaya, mücadele etmeye kararlı. Şimdilik Ankara’dan görünen senaryo bu…
Gül’ün perşembe günü TÜSİAD toplantısında, bu konuda da önemli mesajlar vermesi mümkün. Ama dediğim gibi daha cumhurbaşkanlığı seçimlerine 4 ay var ve siyasette bir gün bile uzun bir süre.