'SOLCU' DERGİDEN ÜLKÜCÜLERE 'SOKAĞA DÖKÜLÜN'' ÇAĞRISI!

Kendisini "Atatürkçü, Milliyetçi, Solcu gazete" olarak nitelendiren Türksolu dergisinden ülkücülere "sokağa dökülün" çağrısı geldi.

Daha önce "Ordu Göreve" pankartları ile gündeme gelen ve 1968 kuşağının ünlü dergisinin ismini kullanan Türksolu derginin başyazarı ve Ulusal Parti Genel Başkanı Gökçe Fırat Çulhaoğlu’nun kaleme aldığı ve derginin son sayısında yayınlanan "Ülkücüye mektup: Uyanmanın vaktidir bozkurt" başlıklı yazıda "Selam sana ülkücü... Senin de yüreğin yanıyor biliyorum. Biliyorum ve o nedenle sana sesleniyorum. Belki zor gelecek sana dediklerim ama dinle kardeşini." dedi ve şöyle devam etti.

"Hiç geceleri kendi kendinle kalıyor musun?
Bugün ne yaptım, ülkem bölünürken, terör azmışken, şehidimin cenazesi kaldırılıyorken ben ne yaptım diyor musun?
Sana aylardır, yıllardır genelge üzerine genelge geliyor partinden ya da ocağından.
Her seferinde "sus ve otur yerinde" diyen genelgeler...
Ve sen de "lider-teşkilat-doktrin" üçgeninde sıkışıp kalıyorsun.
Davanı, ülkünü zor duruma sokmak istemiyor ve sağduyulu olmaya çalışıyorsun."


"SENDEN İSTENEN SAĞDUYU MU YOKSA..."

Gökçe Fırat yazısına şöyle devam etti:
"Ama hiç soruyor musun kendine senden istenilen şey sağduyu mu?
Yoksa kayıtsızlık mı?
Sağduyu başka şeydir kayıtsızlık başka şey ülkücü.
Yıllardır sana bozkurt diyen liderlerin şimdi sana "kuzu" ol diyorlar.
"Kuzu gibi ol" diyorlar...
Ve bunun adına da sağduyu diyorlar..."


"ÜLKÜCÜ DAHA NE KADAR SUSACAKSIN?"

Fırat yazısında Ülkücülere şöyle seslendi:

"Elbette sen de bunları sorguluyor ve soruyorsun kendine daha ne kadar susacağız diye.
Evet, daha ne kadar susacaksın ülkücü?
Sana vaaz ettikleri sağduyuyu gösterdiğin sürece biliyorsun ki hep susacaksın.
Aslında seni susmaya, tepkisizliğe alıştırıyorlar biliyorsun."


Peki daha ne kadar kuzu gibi olacaksın bozkurt?
Ülken bölündükten, vatanın elinden alındıktan sonra mı uyanacaksın!
Evet söyle daha ne kadar uyuyacaksın...

"TÜRKÜN GELENEĞİ SADECE LİDERE BAĞLILIK MI?"

Ülkücü jargonu çok iyi bir şekilde kullanan ve o jargon ile eleştirilerini sıralayan Fırat yazısını şöyle sürdürdü:

"Ve bu mudur senin tören? Ne oldu senin törene ülkücü?
Liderine bağlısın bağlı olmasına ama Türk’ ün geleneği tek başına lidere bağlılık değildir ki!
Lider soyuna ve toprağına bağlıysa, kağandır sözü dinlenir.
Ama kendi soyunu ve kendi töresini çiğneyen için Türk töresi devreye girer ve kurultay toplanır.
Soyunu ve toprağını koruyamayan Türk’e kağanlık yapamaz!
Kimlere kağanlık yaptırıyorsun ülkücü?"


"ARTIK GÖRDÜN Kİ SOLCULAR DA MİLLİYETÇİ"

Hayatını adadığın davaya bir bak ülkücü.
12 Eylül’den önce sana düşman diye solcuları gösterdiler ve sokağa döktüler.
Kardeşinin kanına girdin. Oysa ülkemizin asıl düşmanı emperyalizmdi.
Şimdi dün sokakta kavga ettiğin solcular görüyorsun ki vatanını savunuyor. Aslında solcuların da milliyetçi olduğunu yeni yeni görüyorsun.
Ve yanlış yapmışız diyorsun. Peki neden yaptın o yanlışı ülkücü?
Çünkü lider ne derse doğruydu.


ÜLKÜCÜLERE "SOKAĞA ÇIK" ÇAĞRISI

Fırat ardından Ülkücülere evlerine kapanmama, sokağa çıkma çağrısı yaptı:

"Dün sokağa çıkman yanlıştı o yanlışı yaptın. Bugün evde oturman yanlıştı ve o yanlışı yapıyorsun. Ama bil ki ülkücü, yarın ne sokağına çıkacak ne de evinde oturacak bir vatanın olacak..Uyanmanın vaktidir bozkurt. Teröristler kardeşlerini öldürüyor ve sen şehit cenazesine bile gidemiyorsun. Ülkede bölücülük serbest ama sen ülkenin bütünlüğünü savunamıyorsun. Ülken kan gölüne dönmüş sen evinde oturuyorsun. Daha ne kadar oturacaksın bozkurt!"

Yazısını "Tanrı Türk’ü korusun deme bozkurt. Sen Türk’ü korumazsan Tanrı neden Türk’ü korusun. Türk’ün tanrısı, vatanının bölünmesini seyreden sefilleri korumaz ülkücü."