Sokağın başı hak sahibi, sonu işgalci! Bir dönüşüm hikayesi…

Beşiktaş Kaçar Sokak’ta yıllardır ‘ha başladı ha başlayacak’ denilen kentsel dönüşüm 26 aile için adeta işkenceye dönüştü. 630 ailenin yaşadığı parseller KİPTAŞ, 26 ailenin yaşadığı parsel ise Emlak Konut tarafından ihale edildi. KİPTAŞ’ın dönüşüm yaptığı parseldeki vatandaşlar ‘hak sahibi’ , Emlak Konut'un dönüşüm yapacağı parseldeki vatandaşlar ise ‘işgalci’ ilan edildi.

İstanbul'un en değerli gecekonduları için 80 yıl sonra başlanan dönüşüm, 630 aile için güzel başlasa da 26 aile için kabusa dönüştü Beşiktaş Karanfilköy Kaçar Sokak’ta 16 Ada 4 Parsel, 1310 Ada 9 Parsel,1310 Ada 10 Parsel KİPTAŞ-MESA İnşaat ortaklığıyla dönüşüme start verildi. Yapılan anlaşma çerçevesinde 630 hak sahiplerinin kiraları ödenerek evlerinin yapımına başlandı. Aynı sokakta bulunan ve üzerinde 26 hak sahibinin bulunduğu parsel ise Emlak Konut tarafından yüklenici firmaya ihale edildi. 80 yıldır oturdukları evde ‘İşgalci’ konumuna düşen vatandaşlar soluğu mahkemede aldılar. Tapulara tedbir koydurdular.

SEÇİMDEN SONRA EVLERİMİZDEN ÇIKARILDIK!

MedyaRadar’dan Ercan Öztürk’ün haberine göre, hak sahiplerinden Tuğba Kabiloğlu, yaşadıkları mağduriyetle ilgili olarak şunları söyledi:

‘Kaçar Sokak'ta Kiptaş ve Mesa tarafından 600'den fazla yapının yeniden dönüştürülmesinin ardından geride kalanlarız. Bir firma sahibinin bize ulaşması sonucunda görüşme gerçekleştirdik. Görüşme sırasında fark ettik ki Emlak Konut'un ihaleyi alan firmaya sunduğu listede başlık olarak 'HAK SAHİPLERİ' yer alıyordu. Ancak gelinen noktada, firmanın bakış açısı seçim sonrası hak sahiplerini yok sayarak konut enkaz bedelini vererek evlerimizden çıkarmamız oldu’

TAPULARA TEDBİR KOYDURDULAR

‘Sokağımızın bir kısmının KİPTAŞ-Mesa tarafından "hak sahibi" olarak kabul edilmesine rağmen, bizlerin aynı sokakta yaşayanlar olarak 'Emlak Konut-Akat Ortak Girişim Adi Ortaklık tarafından "işgalci" olarak görülmemiz anlaşılır bir durum değildir. Emlak Konut, KİPTAŞ'ın yaptığını yapamayacağına dair bizi ikna etmeye çalışmaktadır. Mahkemede avukatları yerinde dönüşüm yapıldığını ve bizimle anlaşamadıklarını iddia etmekte. Yanımızdaki eski bir sitede ev alarak yapılan teklifi, yerinde dönüşümmüş gibi yansıtmaya çalışıyorlar. Tapulara tedbir koydurduk. Karşı dava açtılar ama hepsinde reddedildiler’ diye konuştu.

26 AİLENİN DRAMI MECLİS GÜNDEMİNDE

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, 29 Ocak 2024 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin cevaplaması için beş sorudan oluşan bir önerge verdi.

Önergede şu sorulara yanıt istendi;

-Anayasa’nın eşitlik ilkesi ile bağdaşmayan aynı sokak ve bölgedeki farklı projelerde hak sahiplerine farklı uygulamalar yapılması hususunda gerekli düzeltmeler için bir çalışmanız bulunmakta mıdır?

-Aynı sokaktaki diğer projelerde 600’den fazla hak sahibi ile uzlaşı sağlanırken, bahse konu parselde 26 hak sahibinin mağdur edilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

-Yapı kayıt belgesi başvurusunun onaylanmasından sonra yapı üzerinde tasarruf hakkı kazanan vatandaşların satın alma talebi karşılanmadan ve satın alma dilekçelerine dönüş yapılmadan ihaleye çıkılması mevzuata uygun mudur? Ortaya çıkan mağduriyeti gidermek için bir çalışma yapacak mısınız?

-Yapı kayıt belgesi bulunan vatandaşlara dönüşüm için “yerinde” hak verilmemesi, “yerinde dönüşüm” ilkelerine uygun mudur? Bunun gerekçesi nedir?

-Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ’nin projede belirleyici bir model ve esas belirlemeksizin, süreci yüklenici firmanın keyfi uygulamalarına bırakması kamusal sorumluluklar açısından uygun mudur? Konu hakkında bir araştırmanız bulunmakta mıdır?

ANAYASA’YA AYKIRIDIR

MedyaRadar’a açıklama yapan Evrim Rızvanoğlu “Aynı sokak ve bölgedeki farklı projelerde hak sahiplerine farklı uygulamalar yapılması Anayasa'nın eşitlik ilkesi ile bağdaşmıyor. Yine aynı sokaktaki diğer projelerde 600’den fazla hak sahibi ile uzlaşı sağlanırken, bahse konu parselde 26 hak sahibinin mağdur edilmesi abesle iştigal. Ayrıca, yapı kayıt belgesi bulunan vatandaşlarımıza dönüşüm için ‘yerinde’ hak verilmemesi, ‘yerinde dönüşüm’ ilkelerine uygun değil.” açıklamasında bulundu.