ŞOK İDDİA!..SİSİ VE NURSELİ İDİZ YENİ BİR FADİME ŞAHİN PROVOKASYONU PEŞİNDEYDİ!..

Ergenekon operasyonunun 8'inci dalgasında gözaltına alınan Sisi lakaplı Seyhan Soylu'nun siyasetçi, işadamı ve bürokratları kadın alemlerinde gizlice kaydedip şantaj yaptığı ortaya çıktı. Polis şimdi bu kasetlerin peşinde.

Ergenekon soruşturması kapsamında önceki gün gözaltına alınan "Sisi" lakaplı Seyhan Soylu'nun, Strateji Dergisi'nde görev yaptığı yıllarda, birçok ünlü siyasetçi, işadamı ile bürokratın içki ve kadın alemlerinindeki görüntülerini gizli kamerayla kaydettiği için gözaltına alındığı öğrenildi. Daha önce gözaltına alınan 2 kişinin ifadesinde geçen bu şok iddiaya göre, Soylu elde ettiği bu şantaj kasetleri ile örgüt adına devlete ait çok gizli bilgilere ulaştı. Polis Sisi'nin evinde ve ofisinde yaptığı aramalarda bu şantaj kasetlerine ulaşamadı.

Seyhan Soylu'ya dair iddialar daha önceki operasyonlarda gözaltına alınan ve ek iddianamede ifadeleri yer alacak 2 kişiye ait. Bu kişiler, ifadesinde Seyhan Soylu'nun Ergenekon terör örgütünün en önemli istihbarat kaynağı haline geldiği belirtildi. Bunun üzerine polisin Seyhan Soylu ve son dönemlerde yanından hiç ayrılmayan oyuncu Nurseli İdiz'i takibe aldı. İdiz'in Ergenekon örgütüyle direkt bir bağlantısının olduğu belirlenemedi.

Strateji'nin gizli sahibi Küçük

İsimleri gizlenen bu 2 kişi ifadelerinde, "Seyhan Soylu, gazeteci Ümit Oğuztan ve Turgut Büyükdağ ile birlikte Strateji Dergisi'ni çıkardı. Bu derginin gizli sahibi Veli Küçük'tür. Derginin finansmanını ise JİTEM sağlıyor. Gazetecilik kisvesi altından Seyhan Soylu, ünlü siyasetçi, işadamı ve bürokratları sık sık içki ve kadın davetlerine çağırıyordu. Daha sonra kadınlarla birlikte olan bu kişilerin görüntüleri kayda alınıyordu" dedi. İddiaya göre Seyhan Soylu bu görüntüleri şantaj aracı olarak kullanarak siyasetçi, işadamı ve bürokratlardan gizliliği bulunan devlete ait bilgileri sızdırdı, bazı kanunsuz işlerin yolunu açtı. 7'nci dalga operasyonu sırasında yapılan aramalarda bu şantaj görüntüleri bulunamadı, polis soruşturmasını bu yönde sürdürüyor.


Gözaltına alınan 5 teğmen ve 1 askeri öğrencinin ise mülkiye baş müfettişi ve Kuvvai Milliye Derneği üyesi Kemal Aydın ile Durmuş Ali Özoğlu'ya bağlı olarak Ankara hücresinde yer aldıkları belirlendi. Genç teğmenlerin bu kişilerle sık sık ilişkiye geçtikleri ve bu nedenle gözaltına alındıkları belirlendi. Gözaltına alınan 5 teğmen ve 1 askeri öğrenci İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirilmeyerek Beşiktaş'ta bulunan Merkez Komutanlığı'nda gözaltında tutuluyor. Ergenekon terör örgütüne yönelik yapılan operasyonlarda, örgütün "Ergenekon dökümanları" isimli manifestosu ele geçirilmişti. Bu dökümanlarda, örgütün eleman temini için özellikle askeri okullar ve üniversitelerin birinci sınıfındaki öğrenciler hedef olarak seçilmişti. Hatta bununla yetinmeyen örgütün "Karargah evleri" kurarak askeri öğrencileri örgütlediği belirlendi.

Operasyonun Ankara ayağında gözaltına alının 7 kişinin elektrikçi, telefoncu ve radyo teknisyeni olduğu anlaşıldı. Ancak bu kişilerin, şu zamana kadar ciddi bir silahlı eylemi bulunmayan terör örgütü Hizbul Tahrir üyesi oldukları belirlendi. Ergenekon örgütü üyelerinin bu kişilerle ilişki kurarak eylem hazırlığında olması üzerine polis harekete geçti.

Polisin bu kişiler üzerinden Ergenekon örgütü ile Hizbul Tahrir bağlantısını araştırdığı öğrenildi. Ergenekon örgütünün son olarak kullanmaya çalıştığı Hizbul Tahrir, 'Cuma eylemleri"nin yapıldığı dönemlerde, Fatih Camii'ne 'Hilafet Bayrağı' açarak sansasyona neden olmuştu. Bu örgütün tebliğ çalışmaları dışında şu ana kadar yaptığı kanlı bir eylem bulunmuyor. Örgütün esas amacı ise Türkiye'ye hilafeti getirmek.

Öte yandan Savcı Zekeriya Öz, 3 polisimizin şehit edildiği kanlı A