SİYONİZM SORUSUNU SORAN GAZETECİ TANIDIK ÇIKTI!

Ankara'da bulunan ABD Dışişleri Bakanı Kerry'ye, Erdoğan'ın 'siyonizm' açıklaması soruldu.

Soruyu soran gazetecinin ise daha önceden Erdoğan’ın İsrail’e yönelik "terörist devlet" açıklaması nedeniyle, ABD Dışişleri Sözcüsü Nuland ile tartışmaya giren Mathew Lee olduğu ortaya çıktı.

Resmi ziyaret için Ankara’da bulunan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu arasındaki görüşmenin ardından basın toplantısı düzenlendi.

Basın toplantısında Kerry’ye yöneltilen ilk soru Erdoğan’ın ’siyonizm’ ile ilgili yaptığı açıklama oldu.

Kerry, Başbakan Erdoğan’ın ’’Tıpkı siyonizm, antisemitizm gibi, tıpkı faşizm gibi İslamofobiyanın da bir insanlık suçu olarak görülmesi kaçınılmaz hal almıştır’’ sözleriyle ilgili şunları söyledi. "Bu sözlerle aynı fikirde değiliz, bu fikre karşı çıkıyoruz. Farklı bakış açılarımız var. Ben bu konuyla ilgili olarak 2 yıldır çalışıyorum. Elbette bu açıklamanın ardından bu biraz daha karmaşıklaşacaktır. Ben bu konuyu açık açık dile getirdim. Başbakan’a da bunları söyleyeceğim. Yapılan açıklamalar bizim neye inandığımızı gösteriyor."

ABD’li bakana bu soruyu soran isim ise Associated Press (AP) muhabiri Mathew Lee’ydi.



NULAND İLE TARTIŞMAYA GİRMİŞTİ

Matthew Lee ismi daha önceden ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland ile girdiği bir tartışmayla gündeme gelmişti.

Lee, günlük basın brifingi sırasında Nuland’dan, Gazze operasyonu nedeniyle İsrail’e "terörist devlet" diyen Erdoğan’ın sözlerini yorumlamasını istemişti.

Nuland, ABD’yi Erdoğan’a karşı sessiz kalmakla suçlayan gazeteciye net yanıt vermekten kaçınarak ’’Her iki tarafta da gerginliğin azaltılmasına yönelik söylemlere odaklanmış durumdayız. ’Şu şunu dedi, bu bunu dedi’ üzerinde ayrıntılara girmeyeceğim’’ ifadesini kullanmıştı.

Daha sonradan ikili arasında şu gergin diyalog yaşanmıştı:

Lee: ’’Hiçbir şey söylememenin, niçin duruma faydalı olduğunu düşündüğünüzü anlamıyorum. Görüşmelerinizin detaylarına girmenin yararlı olmayacağını, durumu yatıştırmanın yolunun sessiz diplomasi olduğunu söylediniz. İki taraftan da insanlar ölürken sessiz kalıyorsunuz. Türkiye’nin liderleri, İsrail’in terör uyguladığını söylüyor ve siz buna katılmadığınızı söylemeyi reddediyorsunuz ya da belki sessiz kalarak buna katılıyorsunuz.’’

Nuland: ’’Diplomatik çalışmalarımızı diplomatik olarak sürdürme kararı aldık. Diplomasiyi bu kürsüden yürütmeyiz. Nerede durduğumuzu, İsrail’in kendini savunma hakkı bulunduğunu çok net olarak ortaya koymuştuk. Her iki taraftaki sivillerin ve masumların kayıplarından duyduğumuz kaygıyı net biçimde dile getirmiştik.’’

Lee: ’’Müttefiklerinizden biri, İsrail’in Gazze’de terör uyguladığını söylerken, müttefikiniz İsrail’i savunmuyorsunuz.’’

Nuland: ’’İsrail’in güvenliğine dair kaygımızı ve İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu çok net ifade etmiştik. Ancak bunun ötesinde bir şey söylemeyeceğim.’’

Lee: ’’Türklerle aynı görüşte olmadığınızı neden söyleyemiyorsunuz?’’

Nuland: "Çünkü iki taraftan da müttefikleriyle kamuoyu önünde bir sözlü atışmaya girmek istemiyoruz. Bunu yapmayacağız."

Lee: ’’Bu, her gün yüzlerce insanın ölmesinden daha mı kötü?’’

Nuland: ’’Bu bir soru değil. Siz sadece kavga istiyorsunuz.’’

Lee: ’’Kavga orada devam ediyor zaten. Ve sizin, yapmaya çalıştığınız şeyi ya da müttefiklerinizin yaptığı açıklamalara katıldığınızı veya katılmadığınızı söylemeyi reddetmeniz, işleri daha iyi değil, daha kötü hale getiriyor.’’

Nuland: ’’Tabii ki İsrail’e karşı retorik saldırıların şu anda faydalı olmadığını düşünüyoruz. İstediğiniz bu mu?’’

Gazetecinin ’’evet, teşekkür ederim’’ yanıtını vermesiyle ’’gergin diyalog’’ sona ermişti.