SİYASİ PARTİLERİN GENEL BAŞKANLARI 'TACİZCİ BEN DEĞİLİM' DİYE SABAH'IN ANKARA BÜROSUNA NEDEN MESAJ GÖNDERİYOR!
SABAH Ankara Gazetesi'nin "oltaya takılanlar" bölümünde yayınlanan iddiaya göre bir partinin genel başkanı iş kadınını aracıyla evine bırakırken, "Benim evimemi sizin evinize mi gidelim" dedi. Genel Başkanlar SABAH'a 'O ben değilim' mesajı gönderdi!.
Kim bu tacizci genel başkan?
SABAH Ankara gazetemiz kurulduğu günden bu yana birbirinden başarılı haberlerle başkentin nabzını tutuyor. Aynı zamanda 'Oltamıza Takılanlar' köşesi ile de Ankara'daki ilginç yerel kulis bilgilerine yer veriyor. Ancak Şebnem Bursalı'nın bu köşede gündeme getirdiği bir kulis bilgisi sadece başkentte değil, Türkiye çapında ortalığı oldukça karıştıracak gibi görünüyor. Asıl ilginci, yazının çıkmasının ardından zan altında kalan isimler birer birer mesaj gönderip 'o ben değilim' dedikçe de çember gittikçe daralıyor. İddiaya göre, bir siyasi parti başkanının bir işkadınına ciddi anlamda tacizi söz konusu.
Havaların sonbahara dönüp soğumasından az önce, sıcak bir Ankara akşamında, Kavaklıdere'deki bir restoranın bahçesinde kalabalık bir yemek daveti vardır. Masada bir siyasi parti genel başkanı ile seçkin misafirler yer almaktadır. Kalabalık grup, keyifle hem yemeğini yer, hem de siyasi-ekonomik gelişmeleri konuşur. Yemekten sonra sıra artık vedalaşmaya gelmiştir. Genel başkan, sürpriz bir çıkışla masada bulunan bir işkadınını eve bırakmayı teklif eder. Bunda bir mahzur görmeyen genç kadın da teklifi kabul eder. Araba işkadınının Köroğlu Caddesi üzerindeki evinin önüne kadar gelir. Parti lideri bomba etkisi yaratan asıl teklifi patlatır: "Sizin evinize mi gidelim, benimkine mi?"
Şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemeyen ve çok sinirlenen genç kadın ise tepkili bir ses tonuyla şu yanıtı verir; "Ne düşündüğünüzü bilmiyorum ama ben evime yalnız gireceğimi biliyorum."
Sonra da kapıyı çarparak arabadan iner. Hikâyenin ilk bölümü burada sona erer. Ama asıl hikâye, bu olayın SABAH Ankara'da duyurulmasından sonra başlar. Herkes, "Kim bu genel başkan?" diye sorunca zan altında kalan parti liderleri doğrudan veya dolaylı "Kesinlikle ben değilim" diye açıklama yapar veya mesaj gönderir. Anavatan Lideri Erkan Mumcu ilk arayan olur. Sonra da DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar çok net bir dille kesinlikle bu işle bir ilgisi olmadığı mesajını gönderir.
Eldeki bilgiler bu kişilerin Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal ve MHP lideri Devlet Bahçeli olmadığını kesin olarak gösteriyor. Yani, başkentte çember gittikçe daralır. Peki kimdir bu zampara genel başkan? Şimdi herkes bu sorunun yanıtını arıyor. İktidar mücadelesinin hiç eksilmediği başkentte bir bu eksikti.
METEHAN DEMİR/SABAH
SABAH Ankara gazetemiz kurulduğu günden bu yana birbirinden başarılı haberlerle başkentin nabzını tutuyor. Aynı zamanda 'Oltamıza Takılanlar' köşesi ile de Ankara'daki ilginç yerel kulis bilgilerine yer veriyor. Ancak Şebnem Bursalı'nın bu köşede gündeme getirdiği bir kulis bilgisi sadece başkentte değil, Türkiye çapında ortalığı oldukça karıştıracak gibi görünüyor. Asıl ilginci, yazının çıkmasının ardından zan altında kalan isimler birer birer mesaj gönderip 'o ben değilim' dedikçe de çember gittikçe daralıyor. İddiaya göre, bir siyasi parti başkanının bir işkadınına ciddi anlamda tacizi söz konusu.
Havaların sonbahara dönüp soğumasından az önce, sıcak bir Ankara akşamında, Kavaklıdere'deki bir restoranın bahçesinde kalabalık bir yemek daveti vardır. Masada bir siyasi parti genel başkanı ile seçkin misafirler yer almaktadır. Kalabalık grup, keyifle hem yemeğini yer, hem de siyasi-ekonomik gelişmeleri konuşur. Yemekten sonra sıra artık vedalaşmaya gelmiştir. Genel başkan, sürpriz bir çıkışla masada bulunan bir işkadınını eve bırakmayı teklif eder. Bunda bir mahzur görmeyen genç kadın da teklifi kabul eder. Araba işkadınının Köroğlu Caddesi üzerindeki evinin önüne kadar gelir. Parti lideri bomba etkisi yaratan asıl teklifi patlatır: "Sizin evinize mi gidelim, benimkine mi?"
Şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemeyen ve çok sinirlenen genç kadın ise tepkili bir ses tonuyla şu yanıtı verir; "Ne düşündüğünüzü bilmiyorum ama ben evime yalnız gireceğimi biliyorum."
Sonra da kapıyı çarparak arabadan iner. Hikâyenin ilk bölümü burada sona erer. Ama asıl hikâye, bu olayın SABAH Ankara'da duyurulmasından sonra başlar. Herkes, "Kim bu genel başkan?" diye sorunca zan altında kalan parti liderleri doğrudan veya dolaylı "Kesinlikle ben değilim" diye açıklama yapar veya mesaj gönderir. Anavatan Lideri Erkan Mumcu ilk arayan olur. Sonra da DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar çok net bir dille kesinlikle bu işle bir ilgisi olmadığı mesajını gönderir.
Eldeki bilgiler bu kişilerin Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal ve MHP lideri Devlet Bahçeli olmadığını kesin olarak gösteriyor. Yani, başkentte çember gittikçe daralır. Peki kimdir bu zampara genel başkan? Şimdi herkes bu sorunun yanıtını arıyor. İktidar mücadelesinin hiç eksilmediği başkentte bir bu eksikti.
METEHAN DEMİR/SABAH