Sivas'ta üç genel başkan yan yana yürüdü! 'Madımak Utanç Müzesi' sözü verdi…

Sivas'ta, Madımak Oteli Katliamı'nın 31. yılında yaşamını yitirenler için anma yürüyüşü düzenlendi.

Sivas Madımak Otel Katliamı'nın 31. yıldönümünde, olayın kurbanlarını anmak için çeşitli yürüyüşler ve etkinlikler düzenleniyor. Ülkenin dört bir yanında bir araya gelen insanlar, yaşanan trajediyi hatırlamak ve adalet talep etmek için sokaklarda yürüdü.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı önünde bir grubun ve Pir Sultan Abdal Kültür Vakfı önünde bir grubun toplanıp birlikte başlattığı Sivas Katliamı'nda yaşamını yitirenlerin anıldığı yürüyüşe CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'ten oluşan CHP heyeti ile Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu da katıldı.

Özgür Özel, yürüyüş öncesinde Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfını ziyaret etti.

ÖZGÜR ÖZEL: BİZ BUNU HAK ETMEDİK

Anmanın ardından konuşan Özgür Özel, şunları söyledi:

"Bugün Madımak Katliamı’nın 31'inci yıl dönümü. CHP'nin Genel Başkanı olarak ilk 2 Temmuz ve bugün burada genel başkan sıfatıyla, tüm yardımcılarımızla, grup başkan vekillerimizle, milletvekillerimizle, il başkanlarımızla, partideki tüm kademelerdeki yöneticilerimizle birlikte ailelerin yanında olmaya geldik. Burada, iki önemli karar alınmadan sonuç alınmadan bu mücadele durmayacak. Elbette her sene 2 Temmuz’da geleceğiz, burada anacağız. 31'inci yılı, birinci yıl kabul ediyoruz. Birinci talep, bütün ailelerin ve bizim ortak talebimiz, Madımak’ın bir utanç müzesi olmasıdır. Bu bilim ve kültür merkezi yazısını gören ailelerin içi yanıyor. 'Biz bunu hak etmedik. Ne bilimi ne kültürü, insan yakmak bizim kültürümüzde var mı? Bilime inanan, kültüre inanan, sanata inanan canları burada yaktınız' diyorlar. Burası utanç müzesi olacak. İkincisi de istinafta umudumuzu sürdürüyoruz ama eninde sonunda bu kararların bozulup bunun insanlığa karşı suç olarak nitelendirilmesi gerekiyor. İnsanlığa karşı suçlar, zaman aşımına uğramazlar, affa uğramazlar. O yüzden insanlığa karşı suç kararı verilene kadar verilen hiçbir kararı tanımıyoruz.

"BU BİR KAN DAVASI DEĞİL, CAN DAVASIDIR"

Yedi kişinin Alman vatandaşı, iki kişinin Suudi Arabistan vatandaşı olduğu, birinin Sivas Emniyeti'ne 500 metre mesafede öldüğü, birinin AK Parti döneminde İstanbul Büyükşehir’de istihdam edildiği, kaçakların mutlaka gıyaplarında insanlığa karşı suç işlemiş kişiler olarak cezalandırılmasını, bunun dışında kurulan tüm kararların bozulmasını, zaman aşımı kararının da bozulmasını bekliyoruz. Bakın, çok kararlıyız. Bu bir kan davası değil. Kan davaları bile bir gün biter ama bu bir can davasıdır. Canlarımıza karşı işlenmiş insanlık suçudur. Türkiye’deki tüm canları tehdit eden bir insanlık suçudur, nefret suçudur. Türkiye’nin, barışının içine döşenmiş mayındır, dinamittir. Bu dinamitleri, bu mayınları sadece gözü yaşlı analar, eşler, çocuklar ya da davayı takip eden avukatlar temizleyemez. Bunu bütün siyasiler, bütün riskleri görerek, cesaretle bu mayınları ellerimizle temizleyeceğiz.

"MADIMAK UTANÇ MÜZESİ'NİN AÇILIŞINI BİZZAT YAPACAĞIM"

Bir kez daha ilan ediyorum ki kan davaları bile biter ama bu can davası bitmez. Bir kez daha söylüyorum: Bir yıl mı olur, iki yıl mı olur, üç yıl mı olur, ama and olsun ki dört yıl sonra, beş yıl sonra bir 2 Temmuz'da daha geç değil, gelip burada Madımak Utanç Müzesi'nin açılışını bizzat yapacağım. O açılışta burada bulunacağım. Hep beraber yapacağız. Ant olsun, ant olsun, ant olsun."

"DÜNKÜ KARAR SON DERECE HUKUKSUZ BİR KARARDIR"

10 Ekim Davası üzerine sorulan soruya da Özgür Özel, şöyle cevap verdi:

"Bu dava eğer insanlığa karşı suç mücadelesini kazanırsa, bu 10 Ekim Davası için de çok sayıda geçmişteki katliamlar için de uygulanabilecek tarihi bir kazanım olacaktır. Dün verilen kararlar da utanç verici kararlardır. Bu davanın böyle zaman aşımına uğratılması da utanç vericidir. Bunun için biz burayı hem utanç müzesine çevirmek hem insanlığa karşı suç kazanımını elde etmek için mücadelemizi sürdürüyoruz. Dünkü karar da son derece haksız, hukuksuz bir karardır."

DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, "Bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Sivas Katliamı davasının avukat Şenal Sarıhan, "Tarih bu katliamı da verilen mücadeleyi de yazacak. Sonunda biz kazanacağız" diye konuştu.

MESAM DA SİVAS KATLİAMINI ANDI

Kısa adı MESAM olan Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği, 2 Temmuz 1993’te Sivas Katliamında hayatını kaybedenler için Madımak Oteli önünde anma programı düzenledi.

Mesam Başkanı Recep Ergül, Başkan Vekili Mustafa Kul ve Ankara'dan gelen MESAM üyesi ozanlardan oluşan kalabalık bir ekip ile Madımak önüne çiçek koyan ilk kuruluş oldu.

Sivas Katliamında iki çocuğunu yitiren ( Menekşe ve Koray ) ozan İsmail Kaya'nında katıldığı anma programında türküler ve şiirler okundu, katliam bir kez daha lanetlendi.

Başkan Recep Ergül yaptığı açıklamada;

" 31 yıl geçmesine rağmen, Sivas 'ın acısı ilk günkü gibi.

Sivas Şehitlerini bir kez daha saygıyla anıyor, bir daha aynı acıların yaşanmamasını diliyoruz. Madımak, en kısa zamanda utanç müzesi olmalıdır " dedi.

İki çocuğunu yitiren Ozan İsmail KAYA ise "Biz semah dönmek için buraya geldik, yanarak öleceğimizden haberimiz yoktu" dedi.

MADIMAK OTEL'DE NE OLMUŞTU?

2 Temmuz 1993 tarihinde, Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında bir grup radikal, etkinliklere katılan sanatçı ve aydınların kaldığı Madımak Otel'i ateşe verdi. Bu saldırı sonucunda otelde bulunan 33 aydın, 2 otel çalışanı ve 2 gösterici olmak üzere toplam 37 kişi hayatını kaybetti. Olay, Türkiye'nin yakın tarihindeki en acı olaylardan biri olarak hafızalara kazındı.

KATLİAMDA HAYATINI KAYBEDENLER

Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı

Muhibe Akarsu - 44 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi

Gülender Akça - 25 yaşında

Metin Altıok - 53 yaşında, şair, yazar, felsefeci

Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci, fotoğraf sanatçısı

Sehergül Ateş - 30 yaşında

Behçet Sefa Aysan - 44 yaşında, şair

Erdal Ayrancı - 35 yaşında

Asım Bezirci - 66 yaşında, araştırmacı, yazar

Belkıs Çakır - 18 yaşında

Serpil Canik - 19 yaşında

Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör

Nesimi Çimen - 62 yaşında, şair, sanatçı

Carina Cuanna Thuijs - 23 yaşında, Hollandalı akademisyen

Serkan Doğan - 19 yaşında

Hasret Gültekin - 22 yaşında şair, sanatçı

Murat Gündüz - 22 yaşında

Gülsüm Karababa - 22 yaşında

Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair

Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist

Koray Kaya - 12 yaşında

Menekşe Kaya - 15 yaşında

Handan Metin - 20 yaşında

Sait Metin - 23 yaşında

Huriye Özkan - 22 yaşında

Yeşim Özkan - 20 yaşında

Ahmet Özyurt - 21 yaşında

Nurcan Şahin - 18 yaşında

Özlem Şahin - 17 yaşında

Asuman Sivri - 16 yaşında

Yasemin Sivri - 19 yaşında

Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı

İnci Türk - 22 yaşında, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencisi

Otel çalışanları

Ahmet Öztürk - 21 yaşında

Kenan Yılmaz - 21 yaşında