Sırrı Süreyya Önder kimdir? DEM Partili Sırrı Süreyya Önder kaç yaşında, nereli, alevi mi?
Türk yönetmen, senarist, yapımcı, oyuncu, gazeteci ve siyasetçi Sırrı Süreyya Önder, 7 Temmuz 1962 tarihinde Adıyaman ilinin merkez ilçesinde, Türkmen kökenli bir ailenin çocuğu olarak doğdu.
Berber ve arzuhalci olan babası, 1960'lı yıllarda Türkiye İşçi Partisi'nin Adıyaman kurucusu ve il başkanıydı. Sekiz yaşındayken babası sirozdan hayatını kaybeden Önder, annesi ve dört kardeşi ile dedesinin evine taşındı.
Dayısı ise Said-i Nursi'nin talebesiydi. 8 yaşındayken Risale-i Nur derslerine gitti. Önder, çevresindeki hemen hemen herkesin ana dilinin Kürtçe olduğu Adıyaman'da Türkmen bir ailenin mensubudur. İlerideki röportajlarında Kürtler arasında Türkçe diliyle derin bir ilişki kuramamasının kendisinin Kürt Sorunu'na bakışını etkilediğini söyledi.
Kendisinin aktardığına göre, orta öğretim yıllarında, babasından kalan bazı edebiyat kitaplarını bulup okumaya başlamasıyla sosyalist fikirlere yöneldi. Gençliğinde devrimci, sosyalist gruplar içinde yer aldı.
İlerleyen dönemde bir fotoğrafçıda çırak olarak çalışmaya başladı. Fotoğrafçılıktan aldığı ücretin ailesini geçindirmeye yetmemesi üzerine 16 yaşını bitirdikten sonra Sıtma Savaş ve Eradikasyon Teşkilatı'na mevsimlik işçi olarak girdi. Milliyetçi Cephe Hükûmeti kurulunca bu işini kaybeden Önder, bir lastik tamirci dükkânı açtı.
Lise öğrenimini Adıyaman Lisesinde tamamladı. 1978 yılında Adıyaman Lisesinde lise 2. sınıf öğrencisi iken Maraş Katliamı'nı protesto ettiği için tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tahliye olduktan sonra üniversite sınavında yaptığı ilk tercihi olan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazanarak Ankara'ya gitti.
12 Eylül Darbesi yapıldığında Ankara'da öğrenciydi. İlk tutuklama furyasında hapse girdi. Uzun bir yargılama sürecinin ardından 12 yıl hapse mahkûm edildi. Afişlerle aranmaya başladığı zaman Ankara'nın Altındağ ilçesinde bir gecekonduda saklanan Önder, geçmiş yıllarda beraber işkence gördüğü bir arkadaşının, saklandığı yeri ihbar etmesi ile yakalandı ve 105 gün DAL adı verilen bir yerde tutuldu.
105 günlük tutukluluk ardından mahkûmiyeti sona erdi. Açlık grevi gibi protestolar ve eylemler nedeniyle infazlarının yakılması sonucu Mamak Cezaevi başta olmak üzere çeşitli cezaevlerinde yedi yıl hapis yattı.
Cezaevinden çıktığında Türkiye artık farklı bir ülkeydi. İstanbul'a giderek kamyon şoförlüğü dahil çeşitli işlerde çalıştı. Bir dönem yurtdışında da çalıştı. Cezaevi sonrası dönemde farklı işlerde çalışırken bir yandan da sinema ve yazarlık alanındaki ilgisini sürdürdü.
Sırrı Süreyya Önder'in 8 yaşındayken babasını kaybettikten sonra kentin tek fotoğrafçısında çırak olarak çalışmaya başlaması, dolaylı olarak sinemaya da adım atmasını sağladı. Sinemaya, okumaya ve yazmaya olan ilgisi her zaman büyüktü. Bu süreçte edebi metinler kaleme aldı ve Barış Pirhasan’ın senaryo kursuna katıldıktan sonra senaryo yazarlığına yoğunlaştı.
2006 yılında "Beynelmilel" filminin senaryosunu yazdı ve filmin ortak yönetmenlerinden biri oldu. Kendi hayatından esintiler taşıyan bu yapımda küçük bir rolde de yer aldı. Film, katıldığı festivallerde büyük beğeni kazandı.
Senaryo yazarlığı alanında üretkenliğini sürdüren Önder, 2008’de "O… Çocukları" filminin senaryosunu kaleme aldı. Ayrıca, "Sis ve Gece", "Ada: Zombilerin Düğünü", "Ejder Kapanı", "Mar" ve "Yeraltı" gibi yapımlarda oyuncu olarak da yer aldı.
Önder, farklı bir solcu profili çiziyordu. İslamcı-muhafazakâr kesimle de diyalog geliştirebilen biriydi. Bu kesimin TV'lerine çıkıyor, gazetelerine röportaj veriyordu.
Önder, Ülke TV'de yayınlanan "Meksika Sınırı" programında konuk ve Kanal 24'teki "Kafa Dengi" programında programcı olarak yer aldı. Performansı, sadece sol çevrelerde değil, muhafazakâr çevrelerde de dikkat çekti.
Önder, Ocak 2010 - Mart 2010 tarihleri arasında BirGün gazetesinde köşe yazıları ile gazeteciliğe başladı.
Ekim 2010'dan sonra Radikal gazetesinde, 2011 Mayıs - Haziran aylarında Özgür Gündem gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.
2011'de ise hayatı parlamenter siyasete doğru evrildi. Önder, o yıl yapılan genel seçimlerde Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku'nun bağımsız adayı olarak İstanbul milletvekili seçildi. Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) öncüsü ve Kürt siyasi hareketinin o dönemdeki temsilcisi Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) saflarında yerini aldı.
2013'te, Kürt siyasetini ve Türkiye'nin sol muhalefetini aynı çatı altında birleştirmeyi hedefleyen HDP'nin kurulmasıyla daha da önemli bir isim haline geldi. HDP'nin eş genel başkan yardımcısı oldu. Ayrıca, 28 Şubat 2015’te Dolmabahçe Mutabakatı’na yol açan diyalog sürecini kolaylaştıran HDP’li heyetin içinde yer aldı.
Önder, HDP'nin kurulması öncesi 2013'teki Gezi Parkı eylemlerinde, parktaki eylemler içinde ilk yer alan milletvekiliydi. Önder, Gezi Parkı direnişine sırasında biber gazı fişeğinin isabet etmesi sonucu hastaneye kaldırıldı.
Yine 2013 yılında Nevruz kutlamaları sırasında yaptığı konuşma nedeniyle yargılandı. 3 Aralık 2018’de 43 ay hapis cezasına çarptırıldı ve 6 Aralık 2018’de Kocaeli Cezaevi’ne girdi. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermesi üzerine 4 Ekim 2019’da tahliye edildi.
Yönetmenlik, senaristlik, oyunculuk, müzik yapımcılığı ve ulusal basında köşe yazarlığı yapan Önder; Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku (BDP'nin desteklediği bağımsızlar) saflarında katıldığı 2011 genel seçimlerinde, İstanbul 2. bölgeden milletvekili seçildi.
2014 yerel seçimlerinde HDP'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı oldu, ancak kazanamadı.
HDP saflarında katıldığı Haziran 2015 genel seçimlerinde ve Kasım 2015 genel seçimlerinde ise Ankara 1. bölgeden milletvekili seçildi.
TBMM 24. Dönem İstanbul, 25. Dönem ve 26. Dönem Ankara milletvekili olarak görev yaptı.
63 yaşındaki Sırrı Süreyya Önder, 2023 Türkiye genel seçimlerinde DEM Parti'den 28. dönem İstanbul milletvekili seçilmiştir ve görevine TBMM'de devam etmektedir.
Önder, 1991 yılında eski eşi ile bir evlilik yapmıştır. 1995 yılında boşanan Önder'in bu evlilikten Ceren adında bir kız çocuğu vardır. 1992 doğumlu olan Ceren Önder, Emre Abay ile evlidir.
Sırrı Süreyya Önder, içinde yer aldığı yapımlar ile beyazperdede de adından sıkça söz ettirmiştir. Önder'in sinema kariyeri yönetmenlikten senaristliğe ve oyunculuğa uzanan geniş bir yelpazeyi kapsar.
2006 yılında "Beynelmilel" filmiyle sinema dünyasında önemli bir yer edinen Önder, bu yapımda yönetmen, senarist, müzik yapımcısı ve oyuncu olarak görev aldı. Aynı yıl "Sis ve Gece" filminde de oyuncu olarak yer aldı.
2007’de "Mutluluk" filminin uyarlama sürecine katkı sağladı. 2008’de senaryosunu yazdığı "O… Çocukları" filmi izleyiciyle buluştu. 2009 ve sonrasında oyunculuk kariyerine daha fazla ağırlık vererek "Ada: Zombilerin Düğünü", "Ejder Kapanı", "Mar", "Yeraltı", "Ferahfeza" ve "Düğün Dernek" gibi birçok yapımda rol aldı.
2012 yılında yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği "F Tipi Film" ile tekrar yazarlık ve yönetmenlik alanındaki yetkinliğini gösterdi. 2014’te senaristi olduğu "İtirazım Var" filminde aynı zamanda oyuncu olarak da yer aldı. "İçimdeki Ses" (2015), "14 Tirmeh" (2017) ve "Manyak" (2018) gibi yapımlarda da oyunculuk kariyerini sürdürdü.