SİNEMAYA GİTMEDEN ÖNCE OKUYUN! MEDYARADAR YAZARI HAFTANIN FİLMLERİNİ DEĞERLENDİRDİ!

Haftanın Filmleri: İçimdeki Şeytan, Düşler Bahçesi ve Neşeli Ayaklar 2

Sömestr haftasına sadece 3 filmle giriyoruz. "Şeytan çıkartmalı" korku filmlerinin yeni bir örneği olan The Devil Inside/İçimdeki Şeytan, sıcak bir aile filmi olan Düşler Bahçesi/We Bought a Zoo ve çok sevilen Penguen macerası Happy feet/Neşeli Ayaklar’ın devam filmi...

Medyaradar sütunlarında "Haftanın Filmleri" köşesinin 2. haftası... Değerli bir Türk düşünürü olan Engin altan Düzyatan’ın dediği gibi elimde kahve bıdı, bıdı yapmak değil derdim. Amacım sizlere artık "ucuz eğlence" vasfını çoktan kaybetmiş bir aktivite olan sinemaya giderken seveceğiniz filmi bulmak konusunda yardımcı olmak ve bilet paranızın hakkını almanızı sağlamak... Buyrun o zaman,

İçimdeki Şeytan / The Devil Inside / 57 Kopya ile gösterimde / 15 yaş sınırı var.

Konu: 1989 yılında acil yardım hattı, Maria’dan 3 kişiyi vahşice öldürdüğünü belirten bir çağrı alır. Yirmi yıl sonra Maria’nın kızı Isabella, o gece olanların peşine düşer. Annesinin akıl hastası mı olduğunu, yoksa kötü ruhlar tarafından mı ele geçirildiğini öğrenmek için annesinin de müşahede altında tutulduğu, akıl hastalarının yattığı hastahaneye gider.

Kritik: The Exorcist / Şeytan’dan beri pek moda olan, Şeytan çıkarma ritüeli filmlerinin en yenisi ama iyiliği tartışılır. İçine şeytan kaçanların vücutlarının aldığı binbir şekli ve donakalan rahipleri izliyorsunuz çoğunlukla... Yanında kaba bir Hristiyanlık propagandası da bonus olarak geliyor. Epey korkutucu anlara sahip olsa da bir bütün olarak değerlendirildiğinde önemsiz. Found Footage / Buluntu film dediğimiz bir teknikle kotarılmış yani sürekli sallanan bir omuz kamerasının çektiklerini izliyorsunuz. Film bu anlamda biraz sıkıntılı... İzlerken, bir kamera daha ne kadar sallanabilir ki diye düşünmeden edemiyorsunuz. Evde, DVD’de seyrederken falan pek sorun olmaz ama metrelerce büyüklükteki sinema perdesi için, tekniği filmin kendisinden daha büyük bir kabus. Girmeden önce mide bulantısı hapı almanızda fayda var. Ciddiyim!

2**



Neşeli Ayaklar 2 / Happy Feet 2 / 202 kopya ile gösterimde / 3D

Konu: “Step dans ustası olan Mumble’ın küçük oğlu Eric’in koreografi fobisi vardır. Bu yüzden dansa isteksiz olan Eric, evinden kaçar ve penguen Sven ile karşılaşır. Mumble’ın oğlunun yeni rol modeliyle yarışta pek de şansı yoktur. Mumble, her şeyi tekrar yoluna koymak için penguen birliklerini ve çeşitli yaratıkları bir araya getirince, Eric babasının gücünü anlar.”

Kritik: İlk Neşeli Ayaklar şımarık bir penguen animasyonu gibi görünsede bambaşka duyarlılıkta bir hikaye anlatmış ve sadece çocukları değil onlarla birlikte mecburen salona giren büyükleri de derinden etkilemişti. Devam filmi de aynı keyif ve derinliğe sahip. Başımızın belası "küresel ısınma" konusunda inanılmaz bir ders ayrıca... Bu defa işin içine kuşak çatışması meselesi de eklenmiş... Eğer çocuğunuzla kavgalıysanız, film çıkış hamburger yerken (tavsiye etmiyorum) barışmanız büyük ihtimal. Ona göre, girmeden kalbini kırıpta filmi vicdanınız iyice titreyerek izlemeyin. Animasyon sevmiyorsanız bile bu filme bir şans tanımanızı tavsiye ederim. Sömestr karnesi yüzünden çocuğunuzu ve kendinizi ödüllendirmek için sinemaya gitmeyi düşünüyorsanız bundan daha iyi bir seçenek yok!

4****



Düşler Bahçesi / We Bought a Zoo / 55 kopya ile gösterimde

Konu:Filmde, Benjamin eşini kaybetmiş ve iki çocuğuna bakmaya çalışan bir babadır. Çocuklarıyla yeni bir bir eve taşınmaya karar verir, ancak ev aslında bir hayvanat bahçesidir. Hem bu hayvanat bahçesini yoktan var edip hem de ailesini mutlu etmeye çalışan Benjamin, ev sayesinde, güzel lunapark uzmanı Kelly ile tanışır. Hepsini, duygulu ve eğlenceli bir macera beklemektedir.

Kritik: Hani Pazar günleri kahvaltı sofrasının başındayken, Voltran sonrası ailecek izlediğimiz filmler vardı ya... O tadı özlemiş olanlar için gerçek bir ödül Düşler Bahçesi... Senaryo basit ama o kadar iyi açılıyor ki, daha önce gördüğümüz tim "kendini iyi hisset" klişelerine rağmen içimize sıcaklık yayılıyor. Hayvanlar bize insan olmayı öğretir derler ya işte öyle... Teneke duygusallığındaki Kuzey Avrupa filmlerini yere göğe sığdıramayan kadim eleştirmenlerin peşinen burun kıvıracağı klasik bir çizgisi var filmin ama siz boşverin. Sonuçta bu film çocuklar ve ebeveynleri için. İyi insan olmayı öğrenmenin hiç bir utanması olamaz! Ayrıca izlemesi çok keyifli... Matt Damon ve Scarlet Johansson’un yanına Hollywood’un yükselen değeri Elle Fanning eklenmiş. Tüm ailenin birlikte izleyip, keyif alacağı, yakınlaşacağı bir film çıkmış ortaya... Mutlaka izleyin. Sinemada kaçırsanız bile DVD’sini ıskalamayın.

4****



Gişede Son Durum

Geçen haftanın filmleri kıyasıya kapıştı ve ilk haftanın sonunda gişenin şampiyonu Çizmeli Kedi oldu. Animasyonlar hala gişenin gözdesi olmaya devam ediyor. İsveç yapımı filmin yeniden çevrimi olan Ejderha Dövmeli Kız ise David Fincher’ın yüzü suyu hürmetine fena iş yapmadı. Efsanevi İngiltere başbakanı Margareth Thatcher’ın hayatını anlatan Demir Leydi ise güncel olmayan konulara el atan siyasi bir filmden beklendiği gibi az ama öz bilet sattı ve kendi seyircisini buldu. Haftanın şaşırtanı ise yapılan yoğun PR faaliyetine rağmen çok az izleyiciye ulaşabilen Zenne oldu. Filmle ilgili tartışmalar devam ediyor ama Zenne’nin gişede beklediğini alamadığı da bir gerçek... Çarşamba akşamı yayınlanan Muhallebi Kralı programına katılan filmin yönetmenleri ve oyuncuları bunu seyircinin bir "gay filmi"ni izlemekten utanıyor olmasına bağladılar ama sosyal medya, özellikle Ekşi Sözlük yorumcuları filmin yeterince cesur olmadığı, bekleneni veremediği ve odaklanma sorunu yaşadığı konusunda birleşiyor.

---- CINERADAR YILDIZLARI ----

5 ***** Başyapıt, mutlaka sinemada görülmesi gerekl!

4**** Gerçekten güçlü bir film, bilet parasının karşılığını veriyor.

3*** Fena değil, daha iyi de olabilirdi ama...

2** İyi bir film sayılmaz ama bu türün meraklısıysanız siz bilirsiniz!

1* Uzak durun! Paranıza yazık. Ne izleyin, ne de tavsiye edin...

Twitter.com/murattolga