Sinan Ateş soruşturmasında neler oluyor? Tutanaklar imha mı edildi?

T24 yazarı Tolga Şardan, Sinan Ateş cinayeti soruşturmasındaki gelişmeleri ve kulislerde konuşulanları aktardı

Gazeteci Tolga Şardan, Ankara Çukurbambar’da uğradığı suikast sonucu öldürülen Sinan Ateş soruşturmasındaki gelişmeleri ve kulislerde konuşulanları aktardı.

Şardan’ın aktardığına göre soruşturmada görev alan polisler baskı gördü, tutuklananların konulduğu cezaevindeki müdür değişti, MHP’li bir isimse soruşturma savcısıyla ‘sert üslup’la konuştu.

Sinan Ateş’in başkentte sokak ortasında öldürülmesinin üzerinden 74 gün geçti. Soruşturma devam ediyor. Halen 21 şüpheli tutuklu. Ancak araya depremin girmesiyle Sinan Ateş cinayeti soruşturması da gündemden düştü.

T24 yazarı Tolga Şardan, Ateş cinayeti soruşturmasında yaşanan son gelişmeleri yazısında şöyle aktardı:

BASKILARDAN BUNALAN POLİS EMEKLİ OLDU

“İlk olarak, soruşturma sırasında yaşadıklarından bunalan ve emeklilik dilekçesi veren polisten söz edeyim.

Hatırlanacağı üzere, cinayetle ilgisi olduğu iddia edilen ve halen tutuklu şüphelilerden Tolgahan Demirbaş’ın suikastın akabinde MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un da bulunduğu evde gözaltına alındığı ortaya çıkmıştı.

Demirbaş’ın gözaltına alındığı sırada yaşananları Büyüteç’te duyurmuştum.

Sonrasında ise, Demirbaş’ı gözaltına almak için söz konusu adrese giden polislerden birisinin tayin edildiğini yine Büyüteç’te kalem almıştım.

Sürecin devamında yeni gelişmeler yaşandı. Demirbaş’ı o gün gözaltına almaya giden polislerden birisi emekli oldu. Olayın akabinde yaşadığı sıkıntılar ve baskılardan bunalan polis, çareyi emekli olmakta buldu. Dilekçesini verdi. Emeklilik işlemi gerçekleşti.

Bu yaşananlar ışığında, Ateş ailesinin ve yürütülen soruşturmanın odağında olan MHP Genel Merkezi’ndeki kimi isimlerin ve MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un Ankara Emniyeti’nin yönetimiyle yakınlığını söylememe sanırım gerek yok.

Hele ki, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’ın, Kılavuz’un yanı sıra MHP Genel Merkezi’yle diyalog halinde olduğunu, deyim yerindeyse Bağdat’taki sağır sultan biliyor artık.

CEZAEVİ MÜDÜRÜNE TAYİN

Emniyet’te bu işler olurken bir başka haber de şüphelilerin bulunduğu cezaevinden geldi.

İddiaya göre, Sincan Kapalı Cezaevi’nde şüphelilerin kaldığı bölümden sorumlu olan müdür, görevden alındı. Söz konusu bürokrat, Ankara’ya yakın kentlerden birine tayin edildi. Yerine başka bir isim, cezaevine atandı.

Görevden alınan müdürün, şüphelilerin kaldığı bölümde sıkı denetim ve kontrol yaptırdığı ifade ediliyor.

MHP’Lİ İSİMDEN SAVCIYA ‘SERT ÜSLUP’LU MESAJ

Gelişmeler bunlarla sınırlı değil. Ateş’in öldürülmesine karıştıkları iddiasıyla tutuklananlar arasında yer alan ve önde gelen isimlerin yakın geçmişte MHP içinde siyaset yapmış olmalarının MHP Genel Merkezi’nde yarattığı rahatsızlık Ankara’da konuşulan konu başlıklarından.

Bu çerçevede, MHP’li bazı üst düzey isimlerin zaman zaman Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulundukları belirtiliyor.

Özellikle deprem felaketiyle bu yöne kayan gündem içinde Adalet Bakanlığı yönetimiyle irtibat halinde olan MHP’li isimlerin soruşturmayı yürüten savcıdan rahatsızlıklarını dile getirdikleri iddiası mevcut.

Bu arada kulislere yansıyan diğer bir bilgiye göre; cinayet soruşturmasında gözlerin üzerine çevrildiği isimlerden birisi, soruşturma savcısına geçtiğimiz günlerde cep telefonu üzerinden mesaj gönderdi. Mesajla ilgili görüştüğüm bir kaynağım, sert bir üslup kullanıldığı iddiasında.

TUTANAKLAR İMHA MI EDİLDİ?

Ateş’in öldürülmesiyle ilgili soruşturma çerçevesindeki en önemli delillerden birisi, cinayette karıştığı iddia edilen Tolgahan Demirbaş’ın, MHP’li Olcay Kılavuz’un evinde gözaltına alınması sonrasında hazırlanan yakalama ve gözaltına alma tutanağı olması kuşkusuz.

Ancak bu konuda farklı bilgiler, Emniyet’ten yansımaya başladı.

Süreci sorularla açmaya çalışayım:

Tolgahan Demirbaş’ın olayın hemen ardından MHP Milletvekili Kılavuz’la birlikte Bağlıca’daki evden gözaltına alınmasıyla ilgili hazırlanan polis tutanağının akıbeti ne oldu?
Yaratacağı siyasi sıkıntı nedeniyle tutanağın Kılavuz’un bulunduğu evden değil de, evin bulunduğu sokak üzerinde – soruşturmanın ilerleyen döneminde olası HTS incelemesi yapılması olasılığına karşı – gözaltı işlemi yapıldığı şeklinde yeniden düzenlendiği bilgisi doğru mu?
Daha sonra ikinci tutanağın da ortadan kaldırıldığı kimi kaynaklarca iddia ediliyor. Soruşturma dosyasında Demirbaş’ın ilk gözaltısıyla ilgili tutanak mevcut mu?
Gözaltı işleminde yer alan polisin emekli olmasında bu süreç mi etkili oldu?
Hatırlatayım, adli soruşturmalarda, soruşturma dosyası içindeki herhangi bir evrakın ortadan kaldırılması veya yok edilmesi ağır suç.”