ŞİMDİ, ''KARAR'' YARGILANACAK! MUSTAFA MUTLU BALYOZ'U YORUMLADI!
Vatan yazarı Mustafa Mutlu, Balyoz Darbe Planı Davası'nda mahkemenin verdiği mahkumiyet kararlarını tartışmaya açtı!
Şimdi, "karar’ yargılanacak!
Balyoz Darbe Planı Davası’nı gören mahkeme dün kararını açıkladı:
Savcı bir istedi, mahkeme iki katını verdi!
Peki neye dayanarak verdi bu kararları?
Bir takım CD’lere ve Hilmi Özkök’le Aytaç Yalman’ın sözüm ona söyledikleri iddia edilen sözlere dayanarak!
***
Sanıklar ve avukatları aylarca, söz konusu CD’lerin sahte olduğunu söyleyip durdu.
Bu iddialarını, yurt içindeki ve yurt dışındaki uzman kuruluşlarından aldıkları raporlarla kanıtladı.
Ama mahkeme, her nedense bu raporları dikkate almadı!
Dikkate almadığı gibi söz konusu CD’lerin doğru olup olmadığına ilişkin bir araştırma da yaptırmadı!
Önlerine konulan her CD’yi tartışmasız "doğru" olarak kabul etti...
O CD’lerdeki beş yıla varan "tarih tutarsızlıklarını" görmezden geldi!
***
Bu yetmezmiş gibi, yargılanan sanıkların sözüm ona darbe hazırlığı içinde olduğunu söyledikleri iddia edilen iki eski komutanı da dinlemedi!
Mahkemeye çağırmadı, ifadelerine başvurmadı!
***
Yetmedi; yargılamanın en önemli aşaması olan "delillerin incelenmesi" aşamasını resmen atladı!
Savcılık makamının ortaya koyduğu delilleri doğru kabul edip, savunma makamının delillerini incelemeye bile değer görmedi!
Bu çok önemli aşamayı atlayarak "pat" diye, "savcının mütalaasını" dinledi...
***
Sonuçta savcılık mütalaasında talep edilen cezaların bile çok daha fazlasını sanıklara yağdırdı!
Yasada bu suçların karşısında yazılan cezaların çok daha üstünde cezalar verdi!
Karar verirken yaşla kuruyu birbirinden ayırmadı...
İddia konusu darbe planının görüşüldüğü öne sürülen seminer sırasında yurt dışında olduklarını kanıtlayan bazı subaylar ile tek suçları üstleri tarafından kendilerine verilen emirleri uygulamak olan subayları da mahkûm etti!
***
Ne hikmetse dün kararların açıklandığı sıralarda tüm haber kanalları, "davanın savcısı" konumundaki bazı yazarlar tarafından işgal edilmişti.
Bir taraftan cezalar alt yazıyla duyurulurken, diğer taraftan bu yazarlar ahkâm kesmeyi sürdürerek verilen kararları, "Sivilleşme ve normalleşme yolunda atılan önemli bir adım" olarak niteledi.
Örneğin yalısındaki altın yaldızlı koltuğundan her kanala saatlerce yorum yetiştiren Nazlı Ilıcak’ın, bir tek zil takıp oynamadığı kaldı!
Kimse yargılamanın usule uygun yapılıp yapılmadığını sorgulamadı!
***
Dün de yazmıştım:
Balyoz davası bitmedi... Dün verilen kararlarla asıl şimdi başladı!
Çünkü bu saatten sonra sadece hüküm giyen komutanlar değil, dün verilen karar da "yargılanacak!"
***
Dünyadaki ve Türkiye’deki darbeleri tek tek araştırın:
"Yüzlerce subayın kafa kafaya vererek" hazırladıkları bir tek bile darbe planı göremezsiniz!
Plan en fazla üç beş kişi tarafından kotarılır; darbede aktif rol alan diğer subaylar bunu en son anda öğrenir...
Tıpkı 27 Mayıs’ta ve darbelerin şahı 12 Eylül’de olduğu gibi...
Oysa dünkü inanılmaz kararı veren mahkeme, söz konusu darbe planının 330 kişi tarafından yapıldığını iddia etmiş oluyor!
Lütfen 1’den 330’a kadar sayın ki; sayının büyüklüğünü anlayın...
Diyelim ki bu adamlar arasında "darbe yapmayı" gerçekten planlayanlar vardı...
İyi de bunlar o kadar mı aptaldı ki; emirleri altındaki 300 küsur kişiyle böylesine çok gizli kalması gereken bir bilgiyi paylaştı?
***
Mahkemenin kestiği parmak acımaz; herkes bunu bilir!
Şimdi bu ağır hükümlerin gerekçesini bekleyeceğiz...
Bakalım mahkeme gerekçeli kararında duruşmalarda görüşülmeyen, tartışılmayan delilleri dayanak yapacak mı?
Yaparsa, bu, "usulsüzlük skandalı" olarak yargılama tarihine geçecek...
Dayandırmazsa... Çok merak ediyorum; yasadaki üst sınırın bile üstünde olan bu ağır kararların içini nasıl dolduracak?
***
Bir söz de bu süreci başından sonuna kadar büyük bir duyarlılıkla izleyen sanık yakınlarına:
Sakın yılmayın ve yıkılmayın...
Çünkü eşlerinizin, oğullarınızın, babalarınızın asıl bundan sonra size ihtiyaçları var!
*****
GÜNÜN SORUSU
Mahkemenin dünkü kararından sonra "tutuksuz" olarak yargılanan onlarca emekli ve muvazzaf subay "kaçak" durumuna düştü... Sorum mahkeme heyetine:
Bu sanıkları yargılarken tutuklanmalarına gerek duymadığınıza göre, hüküm giymelerini gerektiren suçları sonradan mı işlediler?
Mustafa Mutlu/Vatan