Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
Yoldaşlarım sizleri bugün büyük şairimiz Yahya Kemal’in Sessiz Gemi isimli şaheseri ile karşılıyorum.
Neden diyeceksiniz…
Çünkü bir medya grubundan adeta dev bir sessiz gemi demir alıyor.
Hem de içinde pek çok çalışanıyla birlikte…
Ne bir mendil sallıyorlar…
Ne de bir kol.
Her şey çok derinden ve sessizce yürüyor.
Ekol TV’nin dününü, bugününü ve yarınını bir önceki yazımda ele almıştım.
Adeta kanalın anatomisini, sermaye yapısını ortaya koymuştum.
FETÖ’den hüküm giyen Mübariz Mansimov, son olarak dedikoduları doğrulayıp,
'Evet kanalın sahibi benim' demişti.
Bu açıklamanın da ardından, kanalın kuruluş çalışmalarına büyük bir hız verildi sırdaşlar.
Stüdyolar, teknik ekipmanlar her şey tamam.
Sıra geldi işleri yürütecek gazetecileri bulmayaaaa….
İşte tüm hikaye burada başlıyor yoldaşlarım.
Ekol TV’nin kadro kurma çabalarında çok ilginç bir durum olduğu keskin kulaklarıma çalındı.
Genel Yayın Yönetmeni Emrah Doğru pek çok kişiye iş teklifi götürüyor.
Ancak ilginç olan o tekliflerin hep bir ana haber bülteni çalışanlarına gidiyor olması…
Orası neresi diyecek olursanız, zaten cevabı manşette verdim.
Radarıma takılan bilgilere göre, Show TV Ana Haber’de çalışan hemen hemen herkese Ekol TV’den iş teklifi gitmiş ve tamamına yakını da evet demiş.
Bültende çalışan pek çok kameraman, editör, muhabir hatta yöneticinin Ekol Tv’ye çok kısa süre içinde geçiş yapacağı iddia ediliyor.
Bu rakam o kadar fazlaymış ki haber merkezinin içinin tamamen boşaldığı da söylentiler arasında.
Gidenlerin yerine eleman alma konusunda da bir hareketlilik olmadığı söyleniyor.
Yani kadrolar boşalıyor ancak doldurulmuyor.
Bu meseleyi yakından takip edeceğim sırdaşlar.
Bakalım Show TV’nin akıbeti ne olacak?
KRT’DE YENİDEN KILIÇDAROĞLU DÖNEMİ Mİ?
Yoldaşlarım kusuruma bakmayın konuya doğrudan dalacağım, muhalif medyanın şu hali sizin de içinizi acıtmıyor mu?
Ortada bir sürü kanal, gazete var.
Var amma çalışma koşulları korkunç, emekçi açlık seviyesinde…
Ha diyeceksiniz ki iktidarda çok para var tabii ki medyasının durumu iyi olur.
Vallahi sırdaşlarım ülkenin en büyük belediyelerini elinde tutan muhalefet, bir medyada dikiş tutturamadı.
Kaynak var, para var ama vizyon yok.
İktidar medyasıyla ilgili neyden şikayet ediyorlarsa aynı durum muhalefet medyasında da var.
Kusura bakmayın, artık bunları dillendirmek gerek.
Hizipçilik, adamcılık, klikçilik derken muhalif medya mecralarında bir türlü dikiş tutmuyor.
Sürekli patronlar, yöneticiler değişiyor.
Bir avuç yönetici döne döne sırayla bu kanalların gazetelerin ekranların başına geçiyor.
Neyse yine peşrevi uzattım.
Sadede geleyim: Konumuz başlıkta da gördüğünüz üzere KRT.
Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen KRT, genel seçimlerden sonra İmamoğlu’na yakın bir ekibin kontrolüne geçmişti.
Genel Müdür Adnan Bulut görevden ayrılmış, onun yerine Serdar Akinan gelmişti.
Veeee CHP içindeki dengeleri çok iyi anlatacak bir gelişme kulağıma çalındı.
İddia o ki koltuğunu daha ısıtmaya fırsat bulamayan Akinan görevden ha alındı ha alınacakmış.
Hatta kimi kaynaklara göre bu durum Akinan’a dün tebliğ edildi…
Yerineyse Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen televizyoncu Yaşar Gürsoy gelecekmiş.
Gürsoy daha önce Habertürk, Show TV, Star TV gibi kanallarda çalışmış deneyimli bir isim.
Öyle ki Çanakkale’de yaşayan Gürsoy, oradaki evini kapatmış, İstanbul’a taşınma hazırlıkları yapıyormuş.
Atamanın birkaç gün içinde, seçimlerin sonuçları alınmadan açıklanması bekleniyormuş.
Pekiiiii sırdaşlar sizce bu ne anlama geliyor.
Vallahi billahi erkenden yorum yapmak istemem amma, bana kalırsa ’Kılıçdaroğlu dönüyor’ demek pek mümkün.
Hep birlikte göreceğiz…
ECE ÜNER-ALTAYLI YOUTUBE İŞBİRLİĞİ Mİ?
Yoldaşlar şu medya aleminde, her türlü alaverenin, kirin, pasın vücut bulmuş hali kimdir derseniz, hiç tereddüt etmeden Fatih Altaylı derim.
Biliyorsunuz türlü rezilliğini yıllardır buradan yazıyorum.
Kadın dövmekten siyasi kışkırtıcılığa, darbe seviciliğe kadar kendisinde her türlü numara mevcut.
Ancak ülke öyle bir ülke ki rezil olmak namümkün.
Üzerine de, yetmezmiş gibi, kadın dövdüğünüz bilinirken kadın haklarını savunarak alkış alabiliyorsunuz.
Vatansever generalleri, insanları hedef gösterip kanlarına girip, hala izlenebiliyorsunuz.
Diyecek şey çok ama ülkede durum bu.
Kumaş bu.
Neyse sırdaşlar Habertürk’ten kovulan Altaylı kendine yeni bir sponsor bulmuştu: İmamoğlu.
Buraya müsaddenizle bir parantez açayım:
Paraları akıtan Murat Ongun ve Altaylı arasında aslında çok çarpık bir ilişki var.
Bunun en büyük kanıtıysa geçmişte yaşanan bir küfür vakası…
Altaylı-Ongun arasında yıllar evvel ne yaşanmıştı, 2017 tarihli bu Medyaradar haberi çok iyi anlatıyor:
Murat Ongun, Altaylı'ya, "Belki bazıları uzayı muzayı konuşmanı ciddiye alabilir. Ama sen de ben de biliriz ki korku sana bunu yaptırır. Türkiye'de gazeteci olup, bunca gerçek arasında hayali konuşuyorsun ya, bu ayıp sana yeter. Vicdanında boğulmak iyi gelir mi? Unutulur sanma, bunları hep not alıyoruz. Hayırlısı ile sen de 17 Nisan'da özgürleşeceksin. Ama... Hayırlı akşamlar Fatih" ifadelerini yazdı.
Ongun'un bu mailine, Fatih Altaylı'nın sunduğu programın resmi mail hesabı olan "teketek@haberturk.com" adresinden gelen cevapta hakaret edildiği öğrenildi. Mailde, "Bana bu programı anan yaptırıyor o... çocuğu" ifadeleriyle yanıt verildi.
Heyhaaaaat mideye gelin, işkembeye gelin.
Ongun anasına küfreden Altaylı’yı fonluyor.
Altaylı da küfrettiği adamın parasını yiyor.
Neyse yoldaşlar daha fazla mide bulandırmadan sadede geleyim.
İBB parası bol gelmiş…
İBB’nin fonlarının akıtıldığı, sosyal medya trolleri tarafından desteklendiği Altaylı youtube kanalını seçim sonrasında genişletmeye karar vermiş.
Youtube üzerinden kendine adeta bir haber kanalı kuracakmış.
Bunun için de birden fazla ekran yüzüyle görüşüyormuş.
Ve onlardan biriyle el sıkışmış:
O isim Ece Üner.
Geçtiğimiz günlerde Sözcü TV’ye transfer olan Üner, orada yapacağı programlara ek olarak bir de Altaylı’nın youtube kanalında yer alacakmış.
Ve siyasi hiciv içerikli bir program yapacakmış.
Ne diyelim hayırlı olsun…
Artık Altaylı gibi bir isimle ne kadar hayırlı olabilirse…