Seyirci “Nasıl olsa yayından kaldıracaklar” diye dizi izlemiyor!
Büyük umutlarla ekrana gelen pahalı diziler bile seyirci bulamayıp yayından kalkıyor. Dizi sektörü adeta mayın tarlasına dönüştü. Murat Tolga Şen yazıyor;
Fatih, Ben Onu Çok Sevdim, Avrupa Avrupa, Sana Bir Sır Vereceğim, Babam Sınıfta Kaldı, Görüş Günü Kadınları, Bir Aşk Hikayesi, Kahireli Palas, Aldırma Gönül, Yüksek Giriş, Tozlu Yollar, Her Şey Yolunda Merkez, Bir Yastıkta, Yağmurdan Kaçarken…
Listeyi Vatan gazetesinin “Dizi Doktoru” olan arkadaşım Oya Doğan’dan aldım ve saydığım dizilerin tamamı yayından kaldırıldı ya da kısa süre içinde final yapacak. Aralarında bir sezon bile görmemiş yapımlar çoğunlukta.
Dizilerin yıldızı artık eskisi gibi parlamıyor. Acun Ilıcalı’nın domine ettiği yarışma-eğlence formatlı yapımlar, ucuz ve karlı projeler olarak reyting yarışında öne geçmenin başka yolları da olduğunu ispatladı.
Bu yıl dizi sektöründe çalışanların tadı tuzu yok. Başlayan bir dizinin tutmama ihtimali her zamankinden fazla, ödemeler aksamış iyice çek-senete bağlanmış ama bir yandan da çok rekabetçi bir iklimde çalışıyor ekipler ve Allah için düzgün işler çıkarıyorlar. Bu kadar kısa zamanda bu kadar uzun süreli dizileri, sesi-ışığı-kurgusu fevkalade bir biçimde oluşturuyorlar. Tek mekanda geçen sitcomlardan bahsetmiyorum, ciddi ciddi dönem dizisi çekiyorlar.
Zaten bu yazıyı yazarken gözücuyla da Çalıkuşu’nu izliyorum. Önemli bir dizinin yeniden çevrimi, yönetmen Çağan Irmak ama onun bile reytingleri mutlu etmiyor. Şaşırmıyorum çünkü sezonun en iddialı işi Karadayı bile bir Acun eğlenceliği olan O Ses Türkiye’nin gerisinde…
TV seyircisi dizilerden bıktı mı? Hem evet, hem hayır… Bu karanlık zamanların iki sebebi var.
Öncelikle, dizi kurguları giderek karmaşık bir hal alırken dizi süreleri de uzuyor. Çoğu insan akşam kafa boşaltmak için oturuyor TV’nin karşısına ama özeti, yeni bölümü derken 3 saat süren bir seyir faslı artık yorucu olmaya başladı. Eskiden bu işin alternatifi yoktu. Diziden kaçıp yine diziye tutuluyordunuz ama artık yarışma-eğlence programları var ve çok daha gevşetici bir seyir vaadi sunuyorlar ekran başındakilere…
Dizilerin sürelerinin kısalması gerekiyor ve özet diye bir önceki bölümün neredeyse tamamının yayınlanması gibi saçmalıklara son verilmesi de şart! En değerli yayın dilimini tek bir diziyle geçiştirme, onu da uzatarak sündürme formülü çöktü. Kanallardaki o dahi çocukların artık kafayı çalıştırması gerekiyor.
Tutmayan diziyi kaldırıp yerine yenisini koyma işi biraz yalama oldu. Seyirci yeni başlayan dizilere ilk bölümden tavlanmıyor artık çünkü çok sevip bağlanacağı dizisinin ömrü 3-5 bölüm olabilir ve oluyor da… Kanallar artık “tutmayan diziyi kaldır gitsin” kafasından çıkıp başlattıkları işlere sahip çıkmalı.
TV yayıncılığı zor iş ve olay dizi çekip göstermekten ibaret değil. Yıllarca iyi idare ettiler ama artık zurnanın zırt dediği yerdeyiz. Seyircinin sabrı bir yere kadardı, tükendi. Daha da zorlanırsa ortada dizi mizi kalmayacak.
MURAT TOLGA ŞEN /
Listeyi Vatan gazetesinin “Dizi Doktoru” olan arkadaşım Oya Doğan’dan aldım ve saydığım dizilerin tamamı yayından kaldırıldı ya da kısa süre içinde final yapacak. Aralarında bir sezon bile görmemiş yapımlar çoğunlukta.
Dizilerin yıldızı artık eskisi gibi parlamıyor. Acun Ilıcalı’nın domine ettiği yarışma-eğlence formatlı yapımlar, ucuz ve karlı projeler olarak reyting yarışında öne geçmenin başka yolları da olduğunu ispatladı.
Bu yıl dizi sektöründe çalışanların tadı tuzu yok. Başlayan bir dizinin tutmama ihtimali her zamankinden fazla, ödemeler aksamış iyice çek-senete bağlanmış ama bir yandan da çok rekabetçi bir iklimde çalışıyor ekipler ve Allah için düzgün işler çıkarıyorlar. Bu kadar kısa zamanda bu kadar uzun süreli dizileri, sesi-ışığı-kurgusu fevkalade bir biçimde oluşturuyorlar. Tek mekanda geçen sitcomlardan bahsetmiyorum, ciddi ciddi dönem dizisi çekiyorlar.
Zaten bu yazıyı yazarken gözücuyla da Çalıkuşu’nu izliyorum. Önemli bir dizinin yeniden çevrimi, yönetmen Çağan Irmak ama onun bile reytingleri mutlu etmiyor. Şaşırmıyorum çünkü sezonun en iddialı işi Karadayı bile bir Acun eğlenceliği olan O Ses Türkiye’nin gerisinde…
TV seyircisi dizilerden bıktı mı? Hem evet, hem hayır… Bu karanlık zamanların iki sebebi var.
Öncelikle, dizi kurguları giderek karmaşık bir hal alırken dizi süreleri de uzuyor. Çoğu insan akşam kafa boşaltmak için oturuyor TV’nin karşısına ama özeti, yeni bölümü derken 3 saat süren bir seyir faslı artık yorucu olmaya başladı. Eskiden bu işin alternatifi yoktu. Diziden kaçıp yine diziye tutuluyordunuz ama artık yarışma-eğlence programları var ve çok daha gevşetici bir seyir vaadi sunuyorlar ekran başındakilere…
Dizilerin sürelerinin kısalması gerekiyor ve özet diye bir önceki bölümün neredeyse tamamının yayınlanması gibi saçmalıklara son verilmesi de şart! En değerli yayın dilimini tek bir diziyle geçiştirme, onu da uzatarak sündürme formülü çöktü. Kanallardaki o dahi çocukların artık kafayı çalıştırması gerekiyor.
Tutmayan diziyi kaldırıp yerine yenisini koyma işi biraz yalama oldu. Seyirci yeni başlayan dizilere ilk bölümden tavlanmıyor artık çünkü çok sevip bağlanacağı dizisinin ömrü 3-5 bölüm olabilir ve oluyor da… Kanallar artık “tutmayan diziyi kaldır gitsin” kafasından çıkıp başlattıkları işlere sahip çıkmalı.
TV yayıncılığı zor iş ve olay dizi çekip göstermekten ibaret değil. Yıllarca iyi idare ettiler ama artık zurnanın zırt dediği yerdeyiz. Seyircinin sabrı bir yere kadardı, tükendi. Daha da zorlanırsa ortada dizi mizi kalmayacak.
MURAT TOLGA ŞEN /