Seyirci Kanal D'de yayınlanan Cinayet’i çözebilecek mi?
Kanal D’nin “katil kim”? temalı uyarlama dizisi Cinayet’in ilk bölümü görücüye çıktı. Bu dizinin “tutar mı, tutmaz mı” falına gelin birlikte bakalım.
Öncelikle şu “uyarlama” furyasına dair birkaç kelam etmek isterim. Sanırım dizicilerimizin elindeki büyük hikaye kitabı biteli çok oldu. Bu kadar hızlı üretim-tüketim bandında bir dizi çekmek için gerekli tüm fikirler tükendi ve “yapılmış ve tutmuş” dış işlerden medet umuluyor.
Şunu bilmek gerek; Cinayet dizisi suyunun suyu bir iş. Danimarka yapımı TV draması Forbrydelsen’den uyarlanan The Killing’den uyarlama…
Bizim dizi sürelerimiz, ucuzcu hesaplarımız ve teknik yetersizliklerimiz yüzünden “uyarlama makinesi” şimdiye kadar düzgün çalışmış değil ayrıca Türk TV izleyicisinin bu türe ait çok büyük bir tutkusu yok. Daha önce yapılmış, Kızım Nerede, Çıplak Gerçek, Kayıp gibi benzer temalı işler sınırlı ilgiye nail olabildi. Cinayet karşımıza 10 yıl önce çıkmış olsa büyük ilgi göreceğine kesin gözle bakardım ama TV’deki erozyon had safhada...
Neyse, gelelim ilk bölüme…
Herkes benimle aynı fikirde mi bilmiyorum ancak dizi dünyasının yıldızları artık hep aynı isimlerden oluşuyor. Cinayet ilginç bir cast çalışması gerçekleştirmiş; Ahmet Mümtaz Taylan, Goncagül Sunar, Şükran Ovalı, Tansu Biçer gerçekten başarılı isimler… Uğur Polat her zamanki oyununu oynuyor ama girdiği karakter iyi.
Mükemmel cast’a bu kadar yaklaşmışken iki önemli rol için yapılan seçimler şaşırtıcı… Engin Altan Düzyatan ve Nurgül Yeşilçay artık oynadıklarıyla seyirciyi ikna edebilen oyuncular değil, ilk bölümde karşıma çıktıkları her sahnede mutfağa-tuvalete kaçtım. Magazinin bitirdiği oyuncular ve bu cast içinde çok göze batıyorlar. Bu ikisinden polis olmaz, olmayacak.
Ahmet Mümtaz Taylan’ı her gördüğümde aklıma ister istemez “İskender Baba” geliyor ancak iyi yazılmış bir karakteri birkaç bölüm içinde oturtacağından eminim. Bir diğer favori oyuncum Şükran Ovalı… Bana göre TV’nin en başarılı fettan kadını, çok iyi seçim!
İlk bölüm bütün enerjisini Ahmet Mümtaz Taylan’ın oyunculuğundan aldı diyebiliriz. Onun yerine başka biri oynasaydı diziyi ilk bölümden “3-4 bölüm ömrü olanlar” arasına atardım ama bu performans konuşulacak.
Yine de 45 dakikalık bir diziyi iki katı sürede çekmenin getirdiği sünmüşlük halini hissetmedim değil. Bu tür cinai entrika dizileri izleyenden yoğun ilgi bekler, her hafta o enerjiyle ekran başına geçebilecek mi seyirci, o bu işin en büyük soru işareti? Keşke 60 dakika falan çekilmiş olabilseydi.
Uyarlananın yerelleştirilmesi önem taşıyan bir hadise… Açıkçası “cinayetçi” diye bir mesleki tanıma ilk kez rastlıyorum. Cinayet masasında çalışan bir polis arkadaş bulup sormak gerek.
Hedeflediği seyirci grubu açısından da endişe verici bir yerde duruyor Cinayet. Dün gece uzun zamandır tanıtımları dönen ilk bölümüyle total reytingde Kaçak'a yenildi. Aslına bakarsanız, dizilerin saltanatı bitti. Celal ile Ceren dün gece eski-yeni tüm dizileri tokatladı.
Total reytingleri daima düşük olacaktır ama reytinge şimdilik kafayı takmayalım. Önümüzdeki 3-4 bölüm dizinin geleceğini belirleyecek. Seyirci ya tutkuyla bağlanacak ya da ilgisi başka yapımlara kayacak. Cinayet çözülene kadar izleyecek miyiz bunu da zaman gösterecek.
MURAT TOLGA ŞEN /
Şunu bilmek gerek; Cinayet dizisi suyunun suyu bir iş. Danimarka yapımı TV draması Forbrydelsen’den uyarlanan The Killing’den uyarlama…
Bizim dizi sürelerimiz, ucuzcu hesaplarımız ve teknik yetersizliklerimiz yüzünden “uyarlama makinesi” şimdiye kadar düzgün çalışmış değil ayrıca Türk TV izleyicisinin bu türe ait çok büyük bir tutkusu yok. Daha önce yapılmış, Kızım Nerede, Çıplak Gerçek, Kayıp gibi benzer temalı işler sınırlı ilgiye nail olabildi. Cinayet karşımıza 10 yıl önce çıkmış olsa büyük ilgi göreceğine kesin gözle bakardım ama TV’deki erozyon had safhada...
Neyse, gelelim ilk bölüme…
Herkes benimle aynı fikirde mi bilmiyorum ancak dizi dünyasının yıldızları artık hep aynı isimlerden oluşuyor. Cinayet ilginç bir cast çalışması gerçekleştirmiş; Ahmet Mümtaz Taylan, Goncagül Sunar, Şükran Ovalı, Tansu Biçer gerçekten başarılı isimler… Uğur Polat her zamanki oyununu oynuyor ama girdiği karakter iyi.
Mükemmel cast’a bu kadar yaklaşmışken iki önemli rol için yapılan seçimler şaşırtıcı… Engin Altan Düzyatan ve Nurgül Yeşilçay artık oynadıklarıyla seyirciyi ikna edebilen oyuncular değil, ilk bölümde karşıma çıktıkları her sahnede mutfağa-tuvalete kaçtım. Magazinin bitirdiği oyuncular ve bu cast içinde çok göze batıyorlar. Bu ikisinden polis olmaz, olmayacak.
Ahmet Mümtaz Taylan’ı her gördüğümde aklıma ister istemez “İskender Baba” geliyor ancak iyi yazılmış bir karakteri birkaç bölüm içinde oturtacağından eminim. Bir diğer favori oyuncum Şükran Ovalı… Bana göre TV’nin en başarılı fettan kadını, çok iyi seçim!
İlk bölüm bütün enerjisini Ahmet Mümtaz Taylan’ın oyunculuğundan aldı diyebiliriz. Onun yerine başka biri oynasaydı diziyi ilk bölümden “3-4 bölüm ömrü olanlar” arasına atardım ama bu performans konuşulacak.
Yine de 45 dakikalık bir diziyi iki katı sürede çekmenin getirdiği sünmüşlük halini hissetmedim değil. Bu tür cinai entrika dizileri izleyenden yoğun ilgi bekler, her hafta o enerjiyle ekran başına geçebilecek mi seyirci, o bu işin en büyük soru işareti? Keşke 60 dakika falan çekilmiş olabilseydi.
Uyarlananın yerelleştirilmesi önem taşıyan bir hadise… Açıkçası “cinayetçi” diye bir mesleki tanıma ilk kez rastlıyorum. Cinayet masasında çalışan bir polis arkadaş bulup sormak gerek.
Hedeflediği seyirci grubu açısından da endişe verici bir yerde duruyor Cinayet. Dün gece uzun zamandır tanıtımları dönen ilk bölümüyle total reytingde Kaçak'a yenildi. Aslına bakarsanız, dizilerin saltanatı bitti. Celal ile Ceren dün gece eski-yeni tüm dizileri tokatladı.
Total reytingleri daima düşük olacaktır ama reytinge şimdilik kafayı takmayalım. Önümüzdeki 3-4 bölüm dizinin geleceğini belirleyecek. Seyirci ya tutkuyla bağlanacak ya da ilgisi başka yapımlara kayacak. Cinayet çözülene kadar izleyecek miyiz bunu da zaman gösterecek.
MURAT TOLGA ŞEN /