Sevtap Parman, Kim Kardashian'a meydan okudu: En güzel popo hâlâ benimki
Yeşilçam oyuncusu Sevtap Parman, "Ay ne güzel poponuz var" demelerinden sonra gazetecilerin kendisine, "Bayan Popo" lakabını taktığını söyledi.
1981'de ‘Vizon Güzeli’ seçilen ve "Bayan Popo" olarak bilinen Yeşilçam oyuncusu Sevtap Parman, mankenlik yaptığı dönemde kendisini izlemeye gelen kadınların, "Ay ne güzel poponuz var" demelerinden sonra gazetecilerin kendisine, "Bayan Popo" lakabını taktığını söyledi. Kim Kardashian’ın poposunu beğenmediğini de belirten Parman, "Bence anormal. Doğal olduğunu sanmıyorum. Ajda Pekkan gibi... Onun poposu dümdüzdür malumunuz. Koymuş bazı destekler, öyle poz vermişti. İnsanlar şimdi güzel popoyu büyük popoyla eş tutuyor. Ama benimki küçük yuvarlak bir top gibi. En güzel popo hâlâ benimki" diye konuştu.
Öte yandan Parman, devlet protokollerine kendisinin neden çağrılmadığını sordu. Parman, "Cumhurbaşkanımız protokoller yapıyor. Ama Sevtap Parman yok aralarında. Neden? Belki Cumhurbaşkanımızın haberi bile yok. Basın danışmanları düzenliyor olayı muhakkak. Ama ben de yer almak istiyorum. Niye yokum acaba?" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'e gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtı'na katılan askerlere moral olması için ünlü isimler çağrılmış ve ardından sınırdaki askerler ziyaret edilmişti. Şarkıcı Ebru Polat, kendisinin çağrılmamasına, "Niye devlet ile olan işlerde hep aynı ekip gidiyor" diyerek tepki göstermiş, Demet Akalın da, "Bizi arayan olmaz canm! Tekel!" diyerek destek vermişti.
"Kadir İnanır ile birbirimizden çok etkilenirdik" diyen Parman, "Onunla sahnem varken, şöyle bir boynundan öpüversem diye sete koşarak giderdim. Evet, profesyonel olmalıyız oyuncular olarak. Ama bir de gerçekler var. Biz çok duygusal insanlarız" diye konuştu.
Posta'dan Oya Çınar'ın sorularını yanıtlayan Sevtap Parman'ın açıklaması şöyle:
Nerelerdesiniz, kendinizi unutturmak mı istediniz?
Babamı kaybettikten sonra aklımı annemle bozdum. Her şeyiyle bizzat ilgileniyorum. Ayrıca gelen projeler benim kalibremde değildi.
Nasıl olmalı kalibrenizdeki iş?
Ben her zaman güzel kadınım. Başrol oyuncusuyum. Setleri özledim ama kimse kusura bakmasın, bir babaanneyi oynamam. Ha yaşım 70’e gelir, vücudum bozulur, o başka. Ama ben hâlâ starım. Gelen roller de ona göre olmalı.
"Benim popom Kardashian'nınkinden daha güzel"
Herkes sizi ‘Bayan Popo’ olarak biliyor. Kim taktı bu lakabı?
Hanımlar... Mankenlik yaptığım dönemde beni izlemeye gelen hanımlar, “Ay ne güzel poponuz var” deyip çimdik atmak isterdi. Gazeteciler de bunu dillerine doladılar, adım öyle kaldı. Hakikaten o kadar çıkık ve güzeldi ki popom. Anlatamam... Çerkezim ben. İnce bel, uzun bacak, güzel popo bizde genetiktir.
Şimdilerde Kim Kardashian’ın poposu onun kartviziti gibi...
Valla hiç beğenmiyorum. Bence anormal. Doğal olduğunu sanmıyorum. Ajda Pekkan gibi... Onun poposu dümdüzdür malumunuz. Koymuş bazı destekler, öyle poz vermişti. İnsanlar şimdi güzel popoyu büyük popoyla eş tutuyor. Ama benimki küçük yuvarlak bir top gibi. En güzel popo hâlâ benimki.
Güzelliğinizin farkına ne zaman vardınız?
Gençliğim Moda’da geçti. Beni “Fıstık” diye çağırırlardı. Sonradan kocam olan, o zamanki erkek arkadaşım Fahrettin’in (Uzunkaya) arkadaşları Edip Akbayram, Üç Hürel Grubu, Barış Manço’ydu. Sürekli onlarla oturup kalkardım. Bir gün, “Kızım git bir güzellik yarışmasına mı katılıyorsun, dünyaya mı açılıyorsun, ne yapacaksan yap” dediler. 1981’de Vizon dergisinin yarışmasına katıldım. 8 bin kişi arasından birinci oldum. Öyle başladı...
Güzelliğiniz avantaj mı oldu dezavantaj mı?
Özel hayatımda hep dezavantaj oldu. Hep çok kıskanıldım. Yüzüme bile açık açık, “Kusura bakma, fazla güzelsin, arkadaş olamayız” diyenler oldu. Ama diğer konularda büyük avantajdı. Beni beğenmeyecek, benimle birlikte olmak istemeyecek erkek anasının karnından doğmadı.
Sadece bir kez evlenmişsiniz...
İkinciye fırsat kalmadı. Evliliğimiz dört yıl devam edebildi ama ilişkimiz 26 yıl sürdü. 17 yaşındaydım tanıştığımızda. Belki evlenmesek hiç ayrılmazdık. Türk halkı lütfen bana kızmasın. Evliliğe karşıyım. Gereksiz bir kurum. Biz insanlar değişkeniz. Başkalarına da aşık oluyoruz... İnsan doğası böyle. Evlilik, aşktaki büyüyü bozuyor.
Kadir İnanır, Tarık Akan, Cüneyt Arkın... Hep yakışıklı jönlerle oynadınız. Aşk yaşandı mı?
Hiçbir jönümle ilişki yaşamadım. Ama etkilendiklerim oldu tabii.
En çok kimden etkilendiniz?
Kadir İnanır’dan. Karşılıklı sahnelerim varsa, Hülya’nın (Avşar) dediği gibi ben de koşa koşa giderdim sete. E, Kadir İnanır’ı izleyerek büyümüşsün. Sonra onunla film yapıyorsun. İç geçiriyorsun tabii, “Şöyle boynundan bir öpüvereyim” diyorsun. Evet, profesyonel olmalıyız oyuncular olarak. Ama bir de gerçekler var. Biz çok duygusal insanlarız.
Onların arasında sizden etkilenen var mıydı?
Onu git Kadir İnanır’a sor hayatım. Hahaha! Ben de yok diyemem, o da yok diyemez.
"Kocam kıskançlıktan alkolik oldu, kafayı yedi zavallı"
Hayatınızdaki insan için büyük kıskançlık sebebi... Yani... Kafayı yedi, alkolik oldu, ne yapsın! Kocama da söylüyordum, “Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nde Sevtap Parman seni seçmiş. Ben kimlerden evlenme teklifi aldım ama seninle birlikteyim. Bunlar sadece duygusal etkilenme” diyordum. Ama laf anlatamıyorsun. ¦ Sizi genç erkekler de beğeniyordur... E, tabii. Fıstık gibi ve yalnız bir kadınım. Doğal olarak yürüyor sana. Ama uzun vadede onlarla bir şey olmaz. ¦ Neden? Yaşadım, oradan biliyorum. 42 yaşındayken İzmir’de bir gece klubünde tanıştığım 22 yaşında genç bir çocuk bana aşık oldu. O kadar sevdi ki beni... Ben de onun beni sevmesine vuruldum. Yoksa beraber olur muyum o yaşta çocukla? Seninle evlenecek hali yok. Şimdi istediğim kadar güzel olayım. 30 yaşında bir erkek kendinden büyük bir kadınla ancak gönül eğlendirmek için birlikte olur. O da en fazla bir yıl sürer.
"İbrahim Çelikkol yaşıtım olsa elimden kurtulamazdı"
Siz nasıl bir erkek olsun istiyorsunuz hayatınızda?
50-55 yaşlarında. Maddi durumu benden iyi olacak. Hayat boyu ‘koca parası’ yiyemedim. Şu yaşımda çatır çatır yemek isterim vallahi. Üniversite mezunu, bilgili ve görgülü olmalı. Bulunmadık Hint kumaşı istiyorum sizin anlayacağınız.
Aşk peki?
Gerçek aşk gençken yaşanıyor hayatım. Bu yaşta bir erkeği ancak isteyebilirim. Değer veririm. Ama aşk başka.
Aşk nedir sizce?
Tavan arasında çılgınca sevişmektir aşk! Bunlar da sadece gençken olacak şeyler.
Genç oyunculardan kimleri beğeniyorsunuz?
Yaşıtı olsam ve bekar olsa İbrahim Çelikkol ile evlenirdim. Hiç kurtuluşu olamazdı elimden.
Sinemada hep cesur rollerde izledik sizi. Kırmızı çizginiz var mıydı?
Meslekte hiçbir tabum olmaz. Allahın bana verdiği bu güzelliği kuldan saklamam. Tesettürlü kadını da oynarım, soyunurum da, sevişirim de. Zaten yaptım, yine yaparım. Bir travestiyi de oynamayı isterdim. Keşke öyle bir rol gelse. Bayıla bayıla oynarım. Kendime kızdığım tek nokta şu: Dünya güzeli kadınsın. Basın kapında yatıyor o dönemde... Nasıl paraya çevirmezsin bunu! Şimdiki aklım olsa büyük paralar kazanırdım.
"Cumhurbaşkanlığı protokollerinde ben neden yokum"
Gündemle ilgileniyor musunuz?
Bunu sorduğun iyi oldu. Şimdi görüyorum. Cumhurbaşkanımız protokoller yapıyor. Ama Sevtap Parman yok aralarında. Neden? Belki Cumhurbaşkanımızın haberi bile yok. Basın danışmanları düzenliyor olayı muhakkak. Ama ben de yer almak istiyorum. Niye yokum acaba?
Öte yandan Parman, devlet protokollerine kendisinin neden çağrılmadığını sordu. Parman, "Cumhurbaşkanımız protokoller yapıyor. Ama Sevtap Parman yok aralarında. Neden? Belki Cumhurbaşkanımızın haberi bile yok. Basın danışmanları düzenliyor olayı muhakkak. Ama ben de yer almak istiyorum. Niye yokum acaba?" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'e gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtı'na katılan askerlere moral olması için ünlü isimler çağrılmış ve ardından sınırdaki askerler ziyaret edilmişti. Şarkıcı Ebru Polat, kendisinin çağrılmamasına, "Niye devlet ile olan işlerde hep aynı ekip gidiyor" diyerek tepki göstermiş, Demet Akalın da, "Bizi arayan olmaz canm! Tekel!" diyerek destek vermişti.
"Kadir İnanır ile birbirimizden çok etkilenirdik" diyen Parman, "Onunla sahnem varken, şöyle bir boynundan öpüversem diye sete koşarak giderdim. Evet, profesyonel olmalıyız oyuncular olarak. Ama bir de gerçekler var. Biz çok duygusal insanlarız" diye konuştu.
Posta'dan Oya Çınar'ın sorularını yanıtlayan Sevtap Parman'ın açıklaması şöyle:
Nerelerdesiniz, kendinizi unutturmak mı istediniz?
Babamı kaybettikten sonra aklımı annemle bozdum. Her şeyiyle bizzat ilgileniyorum. Ayrıca gelen projeler benim kalibremde değildi.
Nasıl olmalı kalibrenizdeki iş?
Ben her zaman güzel kadınım. Başrol oyuncusuyum. Setleri özledim ama kimse kusura bakmasın, bir babaanneyi oynamam. Ha yaşım 70’e gelir, vücudum bozulur, o başka. Ama ben hâlâ starım. Gelen roller de ona göre olmalı.
"Benim popom Kardashian'nınkinden daha güzel"
Herkes sizi ‘Bayan Popo’ olarak biliyor. Kim taktı bu lakabı?
Hanımlar... Mankenlik yaptığım dönemde beni izlemeye gelen hanımlar, “Ay ne güzel poponuz var” deyip çimdik atmak isterdi. Gazeteciler de bunu dillerine doladılar, adım öyle kaldı. Hakikaten o kadar çıkık ve güzeldi ki popom. Anlatamam... Çerkezim ben. İnce bel, uzun bacak, güzel popo bizde genetiktir.
Şimdilerde Kim Kardashian’ın poposu onun kartviziti gibi...
Valla hiç beğenmiyorum. Bence anormal. Doğal olduğunu sanmıyorum. Ajda Pekkan gibi... Onun poposu dümdüzdür malumunuz. Koymuş bazı destekler, öyle poz vermişti. İnsanlar şimdi güzel popoyu büyük popoyla eş tutuyor. Ama benimki küçük yuvarlak bir top gibi. En güzel popo hâlâ benimki.
Güzelliğinizin farkına ne zaman vardınız?
Gençliğim Moda’da geçti. Beni “Fıstık” diye çağırırlardı. Sonradan kocam olan, o zamanki erkek arkadaşım Fahrettin’in (Uzunkaya) arkadaşları Edip Akbayram, Üç Hürel Grubu, Barış Manço’ydu. Sürekli onlarla oturup kalkardım. Bir gün, “Kızım git bir güzellik yarışmasına mı katılıyorsun, dünyaya mı açılıyorsun, ne yapacaksan yap” dediler. 1981’de Vizon dergisinin yarışmasına katıldım. 8 bin kişi arasından birinci oldum. Öyle başladı...
Güzelliğiniz avantaj mı oldu dezavantaj mı?
Özel hayatımda hep dezavantaj oldu. Hep çok kıskanıldım. Yüzüme bile açık açık, “Kusura bakma, fazla güzelsin, arkadaş olamayız” diyenler oldu. Ama diğer konularda büyük avantajdı. Beni beğenmeyecek, benimle birlikte olmak istemeyecek erkek anasının karnından doğmadı.
Sadece bir kez evlenmişsiniz...
İkinciye fırsat kalmadı. Evliliğimiz dört yıl devam edebildi ama ilişkimiz 26 yıl sürdü. 17 yaşındaydım tanıştığımızda. Belki evlenmesek hiç ayrılmazdık. Türk halkı lütfen bana kızmasın. Evliliğe karşıyım. Gereksiz bir kurum. Biz insanlar değişkeniz. Başkalarına da aşık oluyoruz... İnsan doğası böyle. Evlilik, aşktaki büyüyü bozuyor.
Kadir İnanır, Tarık Akan, Cüneyt Arkın... Hep yakışıklı jönlerle oynadınız. Aşk yaşandı mı?
Hiçbir jönümle ilişki yaşamadım. Ama etkilendiklerim oldu tabii.
En çok kimden etkilendiniz?
Kadir İnanır’dan. Karşılıklı sahnelerim varsa, Hülya’nın (Avşar) dediği gibi ben de koşa koşa giderdim sete. E, Kadir İnanır’ı izleyerek büyümüşsün. Sonra onunla film yapıyorsun. İç geçiriyorsun tabii, “Şöyle boynundan bir öpüvereyim” diyorsun. Evet, profesyonel olmalıyız oyuncular olarak. Ama bir de gerçekler var. Biz çok duygusal insanlarız.
Onların arasında sizden etkilenen var mıydı?
Onu git Kadir İnanır’a sor hayatım. Hahaha! Ben de yok diyemem, o da yok diyemez.
"Kocam kıskançlıktan alkolik oldu, kafayı yedi zavallı"
Hayatınızdaki insan için büyük kıskançlık sebebi... Yani... Kafayı yedi, alkolik oldu, ne yapsın! Kocama da söylüyordum, “Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nde Sevtap Parman seni seçmiş. Ben kimlerden evlenme teklifi aldım ama seninle birlikteyim. Bunlar sadece duygusal etkilenme” diyordum. Ama laf anlatamıyorsun. ¦ Sizi genç erkekler de beğeniyordur... E, tabii. Fıstık gibi ve yalnız bir kadınım. Doğal olarak yürüyor sana. Ama uzun vadede onlarla bir şey olmaz. ¦ Neden? Yaşadım, oradan biliyorum. 42 yaşındayken İzmir’de bir gece klubünde tanıştığım 22 yaşında genç bir çocuk bana aşık oldu. O kadar sevdi ki beni... Ben de onun beni sevmesine vuruldum. Yoksa beraber olur muyum o yaşta çocukla? Seninle evlenecek hali yok. Şimdi istediğim kadar güzel olayım. 30 yaşında bir erkek kendinden büyük bir kadınla ancak gönül eğlendirmek için birlikte olur. O da en fazla bir yıl sürer.
"İbrahim Çelikkol yaşıtım olsa elimden kurtulamazdı"
Siz nasıl bir erkek olsun istiyorsunuz hayatınızda?
50-55 yaşlarında. Maddi durumu benden iyi olacak. Hayat boyu ‘koca parası’ yiyemedim. Şu yaşımda çatır çatır yemek isterim vallahi. Üniversite mezunu, bilgili ve görgülü olmalı. Bulunmadık Hint kumaşı istiyorum sizin anlayacağınız.
Aşk peki?
Gerçek aşk gençken yaşanıyor hayatım. Bu yaşta bir erkeği ancak isteyebilirim. Değer veririm. Ama aşk başka.
Aşk nedir sizce?
Tavan arasında çılgınca sevişmektir aşk! Bunlar da sadece gençken olacak şeyler.
Genç oyunculardan kimleri beğeniyorsunuz?
Yaşıtı olsam ve bekar olsa İbrahim Çelikkol ile evlenirdim. Hiç kurtuluşu olamazdı elimden.
Sinemada hep cesur rollerde izledik sizi. Kırmızı çizginiz var mıydı?
Meslekte hiçbir tabum olmaz. Allahın bana verdiği bu güzelliği kuldan saklamam. Tesettürlü kadını da oynarım, soyunurum da, sevişirim de. Zaten yaptım, yine yaparım. Bir travestiyi de oynamayı isterdim. Keşke öyle bir rol gelse. Bayıla bayıla oynarım. Kendime kızdığım tek nokta şu: Dünya güzeli kadınsın. Basın kapında yatıyor o dönemde... Nasıl paraya çevirmezsin bunu! Şimdiki aklım olsa büyük paralar kazanırdım.
"Cumhurbaşkanlığı protokollerinde ben neden yokum"
Gündemle ilgileniyor musunuz?
Bunu sorduğun iyi oldu. Şimdi görüyorum. Cumhurbaşkanımız protokoller yapıyor. Ama Sevtap Parman yok aralarında. Neden? Belki Cumhurbaşkanımızın haberi bile yok. Basın danışmanları düzenliyor olayı muhakkak. Ama ben de yer almak istiyorum. Niye yokum acaba?