"SEVİŞE SEVİŞE KAZANACAĞIZ!" AYŞE ARMAN 1 MAYIS İZLENİMLERİNİ YAZDI!

Hürriyet yazarı Ayşe Arman, Taksim'e gidip 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin izlenimlerini kaleme aldı.

Başka bir 1 Mayıs

Farklıydı.

Bu yıl, eski yıllardaki gibi sadece işçilerin ağırlıkta olduğu bir kutlama değildi.
Bu kadar renkli ve şenlikli olacağını düşünmemiştim.
Festival gibiydi.
Bayram yeri gibiydi.

Bu topraklarda, 1 Mayıs’lar için hep “kaotik” senaryolar çizilir.
Çizilmekle kalmaz, yaşanır.
Yaşındı da.
Ama bu 1 Mayıs, başkaydı, farklıydı.
Herkes ordaydı.
Her kesimden insan.
Kendini ifade etmek isteyen herkes.
Kendini “öteki” hisseden.
Sesini duyurmak isteyen.
İfade özgürlüğüne inanan.
Renkleri, farklılığı savunan.
İşçiler, emekçiler, ezilenler, yaşlılar, gençler, kadınlar, erkekler, çocuklar, bebekler, pusetliler, travestiler, eşcinseller, öğrenciler, Marksistler, sosyalistler, solcular, kadına uygulanan şiddete karşı çıkanlar, feministler, humanistler, “Tiyatroma dokunma!” diyenler, takımı destekleyenler, Çerkezler, Aleviler, Lazlar, devrimci İslamcılar... Saymayı unuttuğum bir sürü grup daha vardı, onlardan özür dilerim. Müthiş bir çeşitlilik.
Bir şekilde, haksızlığa uğradığını, ezildiğini düşünen herkes Taksim Meydanı’na gelmişti.
Copların uçuşmadığı, gazların sıkılmadığı bir 1 Mayıs oldu.
Bu da insanı heyecanlandırıyor, geleceğe dair ümit veriyor.

* * *

Benim ikinci 1 Mayıs’ım.
Diğerinde tedirgindim, bir an evvel olay yerini terk etmek istedim, çünkü olay vardı.
Ama bu sefer öyle değildi.
Fotoğrafçı arkadaşım Emre Yunusoğlu’yla meydanı defalarca dolaştık.
Girilmedik yer bırakmadık.
Şarkılar söyleyenler, halay çekenler, dans edenler...
Coşku, umut, birlik, beraberlik.
Ben herhangi bir taşkınlığa tanık olmadım.
Önce kadınlar azdılar, sonra çoğaldılar.
Onların sokağa çıkması da bana ümit verdi. Bebekleri kucaklarında kadınlar gördüm, gelen kortejleri izlerken emzirenleri bile gördüm.

* * *

Enis Berberoğlu, “1 Mayıs’a git izlenim yaz” demese, gitmek aklıma bile gelmeyecekti.
Demek ki, önyargılıymışım.
Ama yanılmışım.
Dün kutlanan herkesin 1 Mayıs’ıydı.
Bir sonraki sene siz de orada olun. 1 Mayıs tam bir bayram olsun. Kimilerine göre 1 Mayıs’ın içi boşaltılıyor, işçilerin ve emekçilerin bayramı başka bir havaya bürünüyor. Ben öyle düşünmüyorum.
Kimsenin tekelinde değil 1 Mayıs.
Şenlikli kutlanmasının kime ne zararı olabilir ki?
Aynı zamanda halkın bayramı 1 Mayıs.
Her şey ölçülüydü dün.
Sürekli, “Dikkat edelim, otobüs duraklarına zarar vermeyelim” gibi anonslar yapılıyordu.
Gerçi Mecidiyeköy’de bir banka taşlandı ama büyümeden halledildi.
Herkes istediği sloganı attı, istediği protestoyu yaptı ama medenice...
Bangır bangır anonslar ve şarkılar söylenirken...
Bir taraftan da köfte ekmekçiler, pilav üstü dönerciler, simitçiler, sandviçler...
Ön taraflar, kortejlerin, konuşmacıların, slogan atanların yerleşme alanıydı, arka taraflar ise daha çok ailelerin mekanıydı...
Çimlerde insanlar uzanıyordu, oyun bahçesinde çocuklar salıncakta sallanıyordu.
“İnternet iletişimimiz kısıtlanamaz!” diyen de vardı.
“Emek en yüce değer, o yüzden buradayım” diyen de.
“Türk-Kürt kardeştir” diyen de.
“Köle değil, işçiyiz, örgütlenirsek güçlüyüz” diyen de.
Mavi Nokta Halk Türküleri Topluluğu da oradaydı.
Onlara bayıldım, türbanlılar, açıklar, kasketliler birlikte halay çekiyorlardı. Kürtçe ismimden dolayı 6 aydır iş bulamıyorum diyen kızla da konuştum. “Recep, Şehir Tiyatroları’ndan!” elini çek diyenle de.
Her ne kadar toplumu sinmiş, pısmış zannetsek de dün bana hiç de öyle gelmedi.
Herkes konuşuyor, kendini ifade ediyor...

* * *

Direkler yağlanmıştı bu sene kimse çıkamasın diye.
Uzun çay kuyrukları, tuvalet kuyrukları gördüm.
Büyük bir coşkuyla herkes birbirine sarılıyordu.
Fakat bir an geldi, meydan adım atılamaz hale dönüştü.
Çevre binaların tepesinden izleyenler, bariyerlerinin dışındaki cafe’lerden olaya dahil olanlar...
Tek sorun çöp kutusu yoktu, ben de biten su şişelerini ne yapacağımı bilemedim, kenara koydum, kutlamadan sonra meydanın geleceği hali düşünmek bile istemiyorum.
Sanrım güvenlikten dolayı çöp kutusu yok ama bir çözüm bulunmalı. Diyeceğim, anlı, şanlı ve farklı bir 1 Mayıs’tı.
Kutlu olsun.

Tabii ki sevişe sevişe kazanacağız

Twitter’da dönen geyiklerin bir kısmı beni acayip eğlendirdi. Kızmadım, güldüm. Madem onlar, hakkımda her şeyi söylemekte özgür, ben de söylüyorum. Evet arkadaşlar, ben buyum. Ben gazeteciyim.
Taksim’de 1 Mayıs’a da giderim, İstinye Park’a da. Ben herkesin, her şeyim. Hepimiz öyleyiz. Devlet talimatıyla insan öldürenleri de yazarım (Ayhan Çarkın), Fatih’te mini etekle de dolaşırım, milletvekili kocası tarafından dımdızlak ortada bırakılmış 5 çocuklu başörtülü kadına 20 bin lira bularak destek de olurum.Travestilerle üç gün, üç gece de geçiririm, Umre’ye de giderim. (Nadire İçkale ne zaman gidiyoruz?)
Artık öyle bir çağda yaşıyoruz ki, hiçbir şey, belli bir zümrenin tekelinde değil, herkes, her yere gitmekte özgür, her şeyi yapmakta da. Bırakalım şablonlarla düşünmeyi. Gelecek sene, siz de gelin meydandan twit atın. Yok öyle uzaktan izleyip yorum yapmak. Amaç, daha fazla insanın 1 Mayıs’a katılması, tamamen bir bayrama dönüşmesi, herkesin kendini ifade etmesi. Bunu hep birlikte becerelim. Benimle dalga geçmek için, “Sevişe sevişe kazanacağız” demiş birileri, süpermiş!
Evet öyle yapacağız, sevişe sevişe kazanacağız! “Meydanlarda hem savaşılır hem sevişilir” de iyi. Bence “Savaşma seviş”ten bile daha yaratıcı. “Ayşe Arman da Taksim’e inmiş. Kangaruculeyşins” ise bayıldım, böyle tiye almaya 10 puan!

- Doğan Grubu’nun elemanları 1 Mayıs alanının içine ettiler. CNN ekibinden sonra Ahmet Hakan ve Ayşe Arman da oradalar. Pes, bir rahat verin beee... (Mehmet G.)

- Herkes tabanından çıkıyor yola demek ki. Ayşe Arman, Ahmet Hakan çok ezildikleri için haklarıdır!
(Şafak K.)

- Ayşe Arman’ı gördüğün anda emekçi kişiliği mi akla geliyor? Hakikaten çarpıtmayalım, bu kadın Ayşe Arman yahu!
(Arhan.)

- Emekçilerle ilgili bir gün değil mi bu? Ve Ayşe Arman? Tabii ki FB’lilerin Aziz Yıldırım için orada olması bence daha da komik.
(A.)

- Ayşe Arman’dan sonra Ayşe Özyılmazel’in de Nişantaşı dönüşü Taksim meydanına işçi yürüyüşüne gelmesi bekleniyor.
(Emel E.)

- Hilal Cebeci bile bu Ayşe Arman kadar abuk kaçmazdı bence.
(Arhan.)

- Umarım Ayşe Arman, antikapitalist Müslümanlara, yatakta röportaj teklifinde bulunmaz!
(A. Konaklar)

- Balyoz darbe sanığı generallerin eşleri, sosyalist İslamcılar, Ayşe Arman, Fenerbahçe Cumhuriyeti üyeleri... Ne şeker şeysin sen 1 Mayıs!
(Hanım B. E.)

- Ayşe Arman, “Sevişe sevişe kazanacağız” diye yazı yazmalı yarın. Ve medya patronlarını gözyaşına boğmalı.
(Zeynep.)

- Ayşe Arman da meydandaymış. Trump Towers Medyası, yavaş yavaş Taksim’de yerini alıyor.
(Öztürk V.)

- Bu sene Ayşe Arman, seneye TÜSİAD derkene, İşçi Bayramı marşı yerine, “Lambada” filan çalınır artık.
(Nazan E. A.)

- Onun orada ne işi var anlamadım ki, “Meydanlarda hem savaşılır hem sevişilir” mi yazacak?
(Alev G.)

- Ayşe Arman yarın, “Kurtuluşa kadar sevişilir” diye bir yazı yazabilir tabii.
(Yıldıray O.)

- Ayşe Arman çok çalıştı, çok mücadele etti. Proletaryanın simgesi oldu. Hakkıdır 1 Mayıs tabii.
(Engin B.)

- Ayşe Arman’ı 1 Mayıs’ta görüp şaşırmayın, alternatif piknik sanmıştır.
(Sedo.)

Ayşe Arman/Hürriyet