Sevilay Yükselir'den olay sözler: Ekrem Dumanlı korkak ve zavallı!
Sabah Gazetesi yazarlarından Sevilay Yükselir, A Haber'de Zeynep Bayramoğlu'nun sunduğu Kadraj programında Ekrem Dumanlı'yla ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu.
Sabah Gazetesi yazarlarından Sevilay Yükselir, A Haber'de Zeynep Bayramoğlu'nun sunduğu Kadraj programında Ekrem Dumanlı'yla ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu.Yükselir, "neden delikanlı gibi doğruları anlatamadın" dedi.
Yükselir, Ekrem Dumanlı'nın kendini beyefendi, kibar, mütevazı olarak tanıtmasına rağmen aslında tamamen farklı bir karakteri olduğunu söyleyerek Dumanlı için "Recep İvedik" benzetmesi yaptı.
Dumanlı'nın verdiği ifadeyi de sert bir dille eleştiren Yükselir, "artistlik yapıyordu 'gelin beni alın' diye. Peki sen nasıl bir artistsin ki Ekrem Dumanlı, niye gidiyorsun ifadende utanmadan yalan söylüyorsun. Diyor ki 'ben Fethullah Gülen'den talimat almadım'. Nerdeyse diyecek ki 'Fethullah Gülen'i tanımam, bilmem'. Böyle bir rezillik yok" ifadelerini kullandı.
İşte Sevilay Yükselir'in açıklamalarından konuyla ilgili bölüm;
"ONUN İÇİNDE BİR RECEP İVEDİK VAR"
TÜYAP fuarında bir gazetecinin tokatlanması olayından sonra ben Ekrem Dumanlı'ya "Recep İvedik" diyorum. Zaten içinde bir Recep İvedik vardı.
Bizim de onunla bir maceramız var. 7 Şubat krizinden sonra bir Çin seyehatinde Başbakan Tayyip Erdoğan'ken uçakta Recep İvedikliğini gösterdi. O zaman hepimiz görmüştük. Türkiye'nin en büyük gazetelerinin yayın yönetmenleri oradaydı. Enis Berberoğlu vardı, Mustafa Karaalioğlu vardı, Yusuf Ziya Cömert vardı, Vatan Gazetesi'nin yayın yönetmeni vardı.
ONLARCA İNSANIN ÖNÜNDE BANA HAKARET ETMİŞTİ
Herkesin gözü önünde Recep İvedik'liğini fışkırtmıştı zaten. Çünkü, herkes susarken ben 7 Şubat kriziyle ilgili yazıyordum. "Napıyorsunuz siz? Ne ayaksınız?" dediğim günlerde beni hedefe oturtmuştu. Onlarca insanın önünde, tek bayan gazeteci orada bendim, herkesin önünde bana hakaret eti. Sebebi, ise MİT krizinde devletten yana, çözümden yana ve Başbakan Erdoğan'dan yana davır almış olmamdı.
TİPİNE BAKAN BEYEFENDİ SANIYOR AMA...
O zaman onun bir İvedik olduğunu anlamıştım. Tipine bakan onu beyefendi bir adam sanıyor, o ayrı.
Canlı yayınlarda atıp tuttu ya. "Ben şöyleyim, ben böyleyim, mütevazıyım, manava giderim, muhabirimle karşılaşırım, markete giderim, çalışanımla karşılaşırım..." falan dedi. Bunların hepsi yalan.
MUHABİRLERİNE, ÇALIŞANLARINA SELAM BİLE VERMEDİĞİNİ BİLİYORUZ
Biz de biliyoruz ki, muhabirlerine selam vermez. Gazete binasında çalışanlarına selam vermediğini biliyoruz. Öyle bir profil çizdi ki, son derece mütevazıymış, gazetecilikten başka hiçbir işi yokmuş gibi.
Fethulllah Gülen otururken, sen de önünde elin bağlı, "hocam ne diyorsunuz" dercesinde bir fotoğrafın var. Ama ifadesinde diyor ki, "ben Fethullah Gülen'den talimat almadım". Nasıl gazeteciyse, "tahşiye" lafını ilk defa duymuş. Gazetesi haber yapmış, duymamış. Gazetesinde yazılmış köşelerde, duymamış. Sonra haber yapılmış tekrar, büyük bir operasyon yapılmış, duymamış. Sen gazetecisin Ekrem Dumanlı? Zaman gibi bir gazetenin başında oturtuyorlar seni?
EKREM DUMANLI'DA BİR KORKAKLIK SEZDİM
Bu kadar yalan, dolan, tamamen çarpıtma bir ifade olamaz. Bugünkü okuduklarıma inanamadım. Orada hafiften bir korkaklık da sezdim. Açık söyleyeyim. Yiğit, mert, delikanlı, "gelin beni alın" falan yaptı ya polis Zaman gazetesine giderken. Polise operasyon çekti o gün. "Ben kahramanım, meydan okuyorum, beni alacaksanız, gelin gazetemi basın öyle alın" deyip an be an canlı canlı bütün dünyaya "Türkiye'de basın özgürlüğü tehdit altında, Türkiye'de gazeteciler bağımsız yayın yapamıyorlar" algısını yaratmak için şov yaptı.
NEREDEYSE "BEN FETHULLAH GÜLEN'İ TANIMIYORUM" DİYECEK
Artistlik yapıyordu "gelin beni alın" diye. Peki sen nasıl bir artistsin ki Ekrem Dumanlı, niye gidiyorsun ifadende utanmadan yalan söylüyorsun. Diyor ki "ben Fethullah Gülen'den talimat almadım". Nerdeyse diyecek ki "Fethullah Gülen'i tanımam, bilmem". Böyle bir rezillik yok. Azıcık adam olsa, azıcık mert olsa doğruyu söyler. Der ki, "evet ben, Fethullah Gülen'in liderliğinde iş gören bu örgütün gazetelerinden birinde genel yayın yönetmeniyim. Tabi ki adam bizim patronumuz, Pensilvanya'da olması hiç bir şeyi değiştirmiyor. O ne derse biz onun yolundan gitmek zorundayız."
"KORKAK, ZAVALLI BİR İNSAN"
Yüreğin varsa bunu diyebilmeliydin Ekrem Dumanlı. Sen hem bunu diyemiyorsun, hem korkaklık yapıyorsun, hem artistlik yapıyorsun. O gazete binasının önünde, Çağlayan'da bekleşen insanlara sesleniyorum, biraz oturup düşünsünler, şu verdiği ifadeden ne kadar korkak, ne kadar zavallı bir insan olduğunu anlasınlar.
Yükselir, Ekrem Dumanlı'nın kendini beyefendi, kibar, mütevazı olarak tanıtmasına rağmen aslında tamamen farklı bir karakteri olduğunu söyleyerek Dumanlı için "Recep İvedik" benzetmesi yaptı.
Dumanlı'nın verdiği ifadeyi de sert bir dille eleştiren Yükselir, "artistlik yapıyordu 'gelin beni alın' diye. Peki sen nasıl bir artistsin ki Ekrem Dumanlı, niye gidiyorsun ifadende utanmadan yalan söylüyorsun. Diyor ki 'ben Fethullah Gülen'den talimat almadım'. Nerdeyse diyecek ki 'Fethullah Gülen'i tanımam, bilmem'. Böyle bir rezillik yok" ifadelerini kullandı.
İşte Sevilay Yükselir'in açıklamalarından konuyla ilgili bölüm;
"ONUN İÇİNDE BİR RECEP İVEDİK VAR"
TÜYAP fuarında bir gazetecinin tokatlanması olayından sonra ben Ekrem Dumanlı'ya "Recep İvedik" diyorum. Zaten içinde bir Recep İvedik vardı.
Bizim de onunla bir maceramız var. 7 Şubat krizinden sonra bir Çin seyehatinde Başbakan Tayyip Erdoğan'ken uçakta Recep İvedikliğini gösterdi. O zaman hepimiz görmüştük. Türkiye'nin en büyük gazetelerinin yayın yönetmenleri oradaydı. Enis Berberoğlu vardı, Mustafa Karaalioğlu vardı, Yusuf Ziya Cömert vardı, Vatan Gazetesi'nin yayın yönetmeni vardı.
ONLARCA İNSANIN ÖNÜNDE BANA HAKARET ETMİŞTİ
Herkesin gözü önünde Recep İvedik'liğini fışkırtmıştı zaten. Çünkü, herkes susarken ben 7 Şubat kriziyle ilgili yazıyordum. "Napıyorsunuz siz? Ne ayaksınız?" dediğim günlerde beni hedefe oturtmuştu. Onlarca insanın önünde, tek bayan gazeteci orada bendim, herkesin önünde bana hakaret eti. Sebebi, ise MİT krizinde devletten yana, çözümden yana ve Başbakan Erdoğan'dan yana davır almış olmamdı.
TİPİNE BAKAN BEYEFENDİ SANIYOR AMA...
O zaman onun bir İvedik olduğunu anlamıştım. Tipine bakan onu beyefendi bir adam sanıyor, o ayrı.
Canlı yayınlarda atıp tuttu ya. "Ben şöyleyim, ben böyleyim, mütevazıyım, manava giderim, muhabirimle karşılaşırım, markete giderim, çalışanımla karşılaşırım..." falan dedi. Bunların hepsi yalan.
MUHABİRLERİNE, ÇALIŞANLARINA SELAM BİLE VERMEDİĞİNİ BİLİYORUZ
Biz de biliyoruz ki, muhabirlerine selam vermez. Gazete binasında çalışanlarına selam vermediğini biliyoruz. Öyle bir profil çizdi ki, son derece mütevazıymış, gazetecilikten başka hiçbir işi yokmuş gibi.
Fethulllah Gülen otururken, sen de önünde elin bağlı, "hocam ne diyorsunuz" dercesinde bir fotoğrafın var. Ama ifadesinde diyor ki, "ben Fethullah Gülen'den talimat almadım". Nasıl gazeteciyse, "tahşiye" lafını ilk defa duymuş. Gazetesi haber yapmış, duymamış. Gazetesinde yazılmış köşelerde, duymamış. Sonra haber yapılmış tekrar, büyük bir operasyon yapılmış, duymamış. Sen gazetecisin Ekrem Dumanlı? Zaman gibi bir gazetenin başında oturtuyorlar seni?
EKREM DUMANLI'DA BİR KORKAKLIK SEZDİM
Bu kadar yalan, dolan, tamamen çarpıtma bir ifade olamaz. Bugünkü okuduklarıma inanamadım. Orada hafiften bir korkaklık da sezdim. Açık söyleyeyim. Yiğit, mert, delikanlı, "gelin beni alın" falan yaptı ya polis Zaman gazetesine giderken. Polise operasyon çekti o gün. "Ben kahramanım, meydan okuyorum, beni alacaksanız, gelin gazetemi basın öyle alın" deyip an be an canlı canlı bütün dünyaya "Türkiye'de basın özgürlüğü tehdit altında, Türkiye'de gazeteciler bağımsız yayın yapamıyorlar" algısını yaratmak için şov yaptı.
NEREDEYSE "BEN FETHULLAH GÜLEN'İ TANIMIYORUM" DİYECEK
Artistlik yapıyordu "gelin beni alın" diye. Peki sen nasıl bir artistsin ki Ekrem Dumanlı, niye gidiyorsun ifadende utanmadan yalan söylüyorsun. Diyor ki "ben Fethullah Gülen'den talimat almadım". Nerdeyse diyecek ki "Fethullah Gülen'i tanımam, bilmem". Böyle bir rezillik yok. Azıcık adam olsa, azıcık mert olsa doğruyu söyler. Der ki, "evet ben, Fethullah Gülen'in liderliğinde iş gören bu örgütün gazetelerinden birinde genel yayın yönetmeniyim. Tabi ki adam bizim patronumuz, Pensilvanya'da olması hiç bir şeyi değiştirmiyor. O ne derse biz onun yolundan gitmek zorundayız."
"KORKAK, ZAVALLI BİR İNSAN"
Yüreğin varsa bunu diyebilmeliydin Ekrem Dumanlı. Sen hem bunu diyemiyorsun, hem korkaklık yapıyorsun, hem artistlik yapıyorsun. O gazete binasının önünde, Çağlayan'da bekleşen insanlara sesleniyorum, biraz oturup düşünsünler, şu verdiği ifadeden ne kadar korkak, ne kadar zavallı bir insan olduğunu anlasınlar.