Sevilay Yılman'ın bu yazısı kavga çıkartacak: Abdulkadir Selvi iktidara yaranmak için...
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, Abdulkadir Selvi'nin Afrin operasyonunun AKP'nin oylarını arttırdığı şeklindeki köşe yazısıyla ilgili çarpıcı bir iddiaya yer verdi.
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'nin iktidara yaranmak için işgüzarlık yaptığını söyledi. "Merak ettim Selvi’nin bahsini ettiği anketlerde Afrin’in AK Parti’nin oy oranını artırdığı sonucuna vardıran sualin ne olduğunu" diyen Yılman, "Öğrendim ki ne Cumhurbaşkanı’nın, ne Başbakan’ın, ne de AK Parti’deki herhangi bir siyasinin sözü edilen anketten haberi yok" ifadesini kullandı.
Selvi, AKP'nin kamuoyu araştırmalarına Mart başında yeniden başlayacağını ve bu süreçte araştırmaların tamamının durdurulmadığını söyleyerek anket sonuçlarını yayımlamıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'nin kuzeybatısında bulunan Afrin'e yönelik gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtı'nın hükümete olan güveni 8-9 puan arttırdığını söyleyen Selvi, "AK Parti, kararsızlar dağıtılmadan yüzde 45-45.5’a, kararsızlar dağıtıldığında ise yüzde 49-50 bandına tekrar oturmuş görünüyor" diye yazmıştı.
Yılman'ın "Muhalif olsa da Afrin operasyonuna destek verenlerin oranı çok yüksek" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Erkekler için siyasete, gündeme dair muhabbetin dibine vurulduğu yer genellikle kahvehaneler, biz kadınlar için ise kuaförlerdir. Hemcinslerim bilir. Gittiğiniz kuaförde öyle ya da böyle bir şekilde gündeme ilişkin bir diyaloğa tanık olursunuz. Ya saç boyarken hem müşterisini oyalamak hem de içinde biriktirdiğini paylaşmak için kuaför lafı açar ya da az önce okuduğu, izlediği bir haberden son derece irite olan müşteri hanım... Ondan sonra da ipin ucu kaçar zaten. Bazen diğer müşteriler muhabbete dahil olur, bazen başka bir saça müdahale eden diğer kalfalar...
Ben genellikle dinleyici olmayı severim. Yani muhabbete dahil olmadan konuşulanlara kulak kabartmayı. Önceki gün işte böyle rutin bir duruma şahitlik ettim yine. Yan tarafımdaki koltuğa saçlarını boyatmak üzere oturan kadın sıkı bir Kemalist. O kadar sinirlenmişti ki az önce okuduklarına selam sabah etmeden, “Görüyorsunuz değil mi? Orada askerlerimiz şehit olurken, burada oy oranı hesabı yapıyorlar” diyerek lafı Abdülkadir Selvi’nin yazısına getirdi.
Sabah ben de okumuştum Selvi’nin yazısını, ama açıkçası meseleye bu perspektiften bakmamıştım. O yüzden de önce tuhaf geldi kadının gösterdiği tepki. Ancak sonradan sadece dinleme alışkanlığından vazgeçip öfkesinin esasen ne olduğunu sorunca hak verdim kadına. Kendisi de emekli bir albay kızı olan bu kadın sıkı bir CHP’li... Söylediği şu: “Bu operasyon AK Parti’nin ya da MHP’nin operasyonu değil. Bu operasyon büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin ordusunun operasyonu. Ben sıkı bir muhalif olmama rağmen Afrin Operasyonu’nu sonuna kadar destekliyorum. Hal buyken nasıl öfkelenmem Afrin’in oylara yansımasının konu edilmesine. Ayıp değil mi Mehmetçik el toprağında kelle koltukta savaşırken böyle bir araştırma yapmak ve bunu köşelerde malzeme yapmak!”
Uzatmayayım... İşim bitti çıktım kuaförden ve önce iktidara yakın anket şirketlerinden birkaçını, sonra da iktidara yakın birkaç kritik ismi aradım. Merak ettim Selvi’nin bahsini ettiği anketlerde Afrin’in AK Parti’nin oy oranını artırdığı sonucuna vardıran sualin ne olduğunu. Ve öğrendim ki ne Cumhurbaşkanı’nın, ne Başbakan’ın, ne de AK Parti’deki herhangi bir siyasinin sözü edilen anketten haberi yok. Yapılan anketler var ama hiçbirinde, “Afrin operasyonu dolayısıyla AK Parti’nin oyunda artış var mı yok mu?”yu öğrenmek için yöneltilen bir soru yok. Ve dolayısıyla böyle bir çıkarım da yok! Bu işlerle özellikle muhatap olan bir kaynağıma göre bu çıkarım Abdülkadir Selvi’nin iktidara yaranma, hoş görünme maksadıyla yaptığı işgüzarlıktan başka bir şey değil.
Bence de durum aynen kaynağımın dediği gibi. Çünkü evet, kamuoyunda tıpkı kuafördeki Kemalist kadın gibi iktidara çok sıkı muhalif olmasına karşın mesele Afrin’e gelince hiçbir siyasi çıkar filan gözetmeden operasyona destek verenlerin oranı çok yüksek. Ama bu destek devlete, TSK’ya, Mehmetçik’e! Ha, şu anda bu siyasetin yürütücüsü AK Parti olduğu için dolaylı destek alıyor olabilir, ama buradan yola çıkıp işi oya tahvil etmeye, iç siyasete etkisiyle açıklamaya kalkmak ve dahası, “Afrin Operasyonu nedeniyle AK Parti’nin oyunda büyük bir artış var. Oran % 55’lere çıktı” demek, en hafif deyimle çiğliktir! Çok büyük çiğliktir hem de!
Selvi, AKP'nin kamuoyu araştırmalarına Mart başında yeniden başlayacağını ve bu süreçte araştırmaların tamamının durdurulmadığını söyleyerek anket sonuçlarını yayımlamıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'nin kuzeybatısında bulunan Afrin'e yönelik gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtı'nın hükümete olan güveni 8-9 puan arttırdığını söyleyen Selvi, "AK Parti, kararsızlar dağıtılmadan yüzde 45-45.5’a, kararsızlar dağıtıldığında ise yüzde 49-50 bandına tekrar oturmuş görünüyor" diye yazmıştı.
Yılman'ın "Muhalif olsa da Afrin operasyonuna destek verenlerin oranı çok yüksek" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Erkekler için siyasete, gündeme dair muhabbetin dibine vurulduğu yer genellikle kahvehaneler, biz kadınlar için ise kuaförlerdir. Hemcinslerim bilir. Gittiğiniz kuaförde öyle ya da böyle bir şekilde gündeme ilişkin bir diyaloğa tanık olursunuz. Ya saç boyarken hem müşterisini oyalamak hem de içinde biriktirdiğini paylaşmak için kuaför lafı açar ya da az önce okuduğu, izlediği bir haberden son derece irite olan müşteri hanım... Ondan sonra da ipin ucu kaçar zaten. Bazen diğer müşteriler muhabbete dahil olur, bazen başka bir saça müdahale eden diğer kalfalar...
Ben genellikle dinleyici olmayı severim. Yani muhabbete dahil olmadan konuşulanlara kulak kabartmayı. Önceki gün işte böyle rutin bir duruma şahitlik ettim yine. Yan tarafımdaki koltuğa saçlarını boyatmak üzere oturan kadın sıkı bir Kemalist. O kadar sinirlenmişti ki az önce okuduklarına selam sabah etmeden, “Görüyorsunuz değil mi? Orada askerlerimiz şehit olurken, burada oy oranı hesabı yapıyorlar” diyerek lafı Abdülkadir Selvi’nin yazısına getirdi.
Sabah ben de okumuştum Selvi’nin yazısını, ama açıkçası meseleye bu perspektiften bakmamıştım. O yüzden de önce tuhaf geldi kadının gösterdiği tepki. Ancak sonradan sadece dinleme alışkanlığından vazgeçip öfkesinin esasen ne olduğunu sorunca hak verdim kadına. Kendisi de emekli bir albay kızı olan bu kadın sıkı bir CHP’li... Söylediği şu: “Bu operasyon AK Parti’nin ya da MHP’nin operasyonu değil. Bu operasyon büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin ordusunun operasyonu. Ben sıkı bir muhalif olmama rağmen Afrin Operasyonu’nu sonuna kadar destekliyorum. Hal buyken nasıl öfkelenmem Afrin’in oylara yansımasının konu edilmesine. Ayıp değil mi Mehmetçik el toprağında kelle koltukta savaşırken böyle bir araştırma yapmak ve bunu köşelerde malzeme yapmak!”
Uzatmayayım... İşim bitti çıktım kuaförden ve önce iktidara yakın anket şirketlerinden birkaçını, sonra da iktidara yakın birkaç kritik ismi aradım. Merak ettim Selvi’nin bahsini ettiği anketlerde Afrin’in AK Parti’nin oy oranını artırdığı sonucuna vardıran sualin ne olduğunu. Ve öğrendim ki ne Cumhurbaşkanı’nın, ne Başbakan’ın, ne de AK Parti’deki herhangi bir siyasinin sözü edilen anketten haberi yok. Yapılan anketler var ama hiçbirinde, “Afrin operasyonu dolayısıyla AK Parti’nin oyunda artış var mı yok mu?”yu öğrenmek için yöneltilen bir soru yok. Ve dolayısıyla böyle bir çıkarım da yok! Bu işlerle özellikle muhatap olan bir kaynağıma göre bu çıkarım Abdülkadir Selvi’nin iktidara yaranma, hoş görünme maksadıyla yaptığı işgüzarlıktan başka bir şey değil.
Bence de durum aynen kaynağımın dediği gibi. Çünkü evet, kamuoyunda tıpkı kuafördeki Kemalist kadın gibi iktidara çok sıkı muhalif olmasına karşın mesele Afrin’e gelince hiçbir siyasi çıkar filan gözetmeden operasyona destek verenlerin oranı çok yüksek. Ama bu destek devlete, TSK’ya, Mehmetçik’e! Ha, şu anda bu siyasetin yürütücüsü AK Parti olduğu için dolaylı destek alıyor olabilir, ama buradan yola çıkıp işi oya tahvil etmeye, iç siyasete etkisiyle açıklamaya kalkmak ve dahası, “Afrin Operasyonu nedeniyle AK Parti’nin oyunda büyük bir artış var. Oran % 55’lere çıktı” demek, en hafif deyimle çiğliktir! Çok büyük çiğliktir hem de!