SERDAR TURGUT'UN GÖZÜ AYDIN...VATAN'IN REHA MUHTAR'LA ARKA SAYFA PROJESİ SUYA DÜŞTÜ!!!

Vatan'da bugün arka sayfada reklam yok.Ancak Reha Muhtar dün olduğu gibi bugün de iç sayfadan köşe yazdı.Oysa Muhtar,"Babıali'de arka sayfa yaratarak devrim yapacağım, yeni bir arka sayfa konsepti getireceğim" diye yazmıştı.

Sabah Gazetesi'nden ayrıldıktan sonra önce Akşam'la flört eden, ancak daha sonra Vatan'da karar kılan Reha Muhtar'a Vatan Gazetesi'nin arka sayfada yazdırma projesi kısa sürede suya düştü.

Önceleri birkaç kez arka sayfaya alınan tam sayfa ilan dolasıyla içeride yazan Reha Muhtar, bugün ilan olmamasına rağmen 6.sayfada yer bulabildi.Üstelik tam sayfa da değil.

Oysa Reha Muhtar, Vatan Gazetesi'nin patronu Zafer Mutlu ile el sıkıştıktan sonra yaptığı açıklamalarda şunları söylemişti:

'Gazetelerin arka sayfaları kimliksiz. Bazen orada bir dünya haberi, bazen teknoloji, bazen bir yaşam haberi oluyor. Gazetelerin arka sayfasında ne var diye bana sorsanıza ben cevap veremem. Ben yeni bir arka sayfa konsepti getireceğim. Artık arka sayfanın da bir kimliği olacak. Okur orada ne olduğunu bilecek. Yazı da yazacağım, fotoğraf da yayınlayacağım. Benim imzamı attığım bir sayfa olacak.Yeni bir arka sayfa yaratarak devrim yapacağım'

Reha Muhtar'ın "devrim" iddiasında bulunurken Papermoon'da buluşup görüştüğü,ancak anlaşamadığı Akşam Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut, Reha Muhtar'ın Vatan Gazetesi'nin arka sayfasında yeni başlayan köşesinin basın tarihinin en kısa süreli köşesi olacağını iddia etmişti:

"Bir iddiaya var mısınız? Reha Muhtar'ın Vatan gazetesinin arka sayfasında yeni başlayan köşesi basın tarihinin en kısa süreli devam eden köşesi olacak. Köşe suya düşmüş sünger gibi şişmiş de şişmiş. Patlayacak hale gelmiş. Ben Vatan gazetesinin arka sayfasını görünce aklıma içine su doldurulmuş prezervatif geliyor. Prezervatif de suyu aldıkça balon gibi büyür büyür ama bir noktada da patlar ve etrafı su basar. Reha'nın köşesinde de kelimeler, cümleler sayfadan taşıp akmış, meçhule karışmış. Gerçi diyebilirsiniz ki; 'taşmasa da sayfada kalsalar ne olacak...' Çünkü kelimeler ve cümleler gerçekten çok anlamsız. Ortada neden yazıldığı ve amacının ne olduğu belli olmayan bir köşe var"


Böyle giderse Serdar Turgut haklı çıkacak gibi...



İşte Reha Muhtar'ın bugün Vatan'ın 6.sayfasındaki yazıları.......


Hafif meşrep kadınlar

Erkekler hafif meşrep kızlarla sevişmeyi düşünür, ama evlenmeyi düşünmez... Erkekler çok kişiyle beraber olmamış, çocuklarımın annesi olabilir dediği kadınlarla ise evlenir..." demiş Fatih Aksoy kardeşim...

Son zamanlarda kadın erkek ilişkilerinde bir gurme gibi ilginç çıkışlar yapıyor...

Önce, Pınar Altuğ için "devrimci" dedi, şimdi de evlilik için erkeklerin az erkekle beraber olan, kadınları aradıklarını söylüyor...

Ben de bir zamanlar böyle Yurttaşlık Bilgisi derslerini andıran anlamsız teorilere inanırdım.

Fatih Aksoy´un ve bir sürü erkeğin düşündüğü gibi kafamın içinde kadınlarlarla ilgili anlamsız ayrımlar yapardım...

Bazı kadınlar hafif meşrep kadınlardı... Onlarla eğlenilir ve yatağa gidilirdi...

Bazı kadınlar ise, anne gibi kadınlardı...

Onlarla ciddi ilişkiler kurulur, romantik sevgili olunur, günü geldiğinde de evlenilirdi...

Kadın gerçeğiyle hiçbir ilgisi olmayan, tamamen erkek beyninin kendi korkularına karşı yarattığı savunma mekanizması zırvalardı bunlar..

Bir kere anne gibi kadın yoktu...

Çünkü anneniz de bildiğiniz ya da algılandığınız gibi biri değildi...

Bir çocuk için annesi, sadece anneydi...

Onu besler, onu büyütür, onu emzirirdi...

Bir erkek çocuğu için annenin cinsel bir kimliği yoktu.