''SERBEST ÇAĞRIŞIMLARLA AHMET DAVUTOĞLU'' AHMET HAKAN'IN AKİF BEKİ ÖFKESİ!

Gece rüyasında hep kriz bölgelerinde dolaşır. Çayı şekersiz içer, karidese yüz vermez. Misyon adamıdır.

Serbest çağrışımlarla Ahmet Davutoğlu

HEP doğuya giden geminin batıya giden yolcusu olmak yerine çaktırmadan geminin rotasıyla oynamak...
Yaptığı bu.
Atlayıp uçağa Salvador’daki ayaklanmayı bir çırpıda bastırmak ya da Sudan’daki sınır krizini çözüp gelmek...
Hevesi bu.
İyi kalpli dünya jandarması...
Mücahit James Bond...
Detaycı... Maddelere ayırmayı, ayırdığı maddeleri de tekrar maddelere ayırmayı sever.
Yazılmamak kaydıyla her şeyi anlatır. Yalnız çalışır.
Boş zamanlarında Balkan tarihini okur. Canı biraz eğlence istediği zaman Çin tarihine dalar.
Gece rüyasında hep kriz bölgelerinde dolaşır.
Çayı şekersiz içer, karidese yüz vermez. Misyon adamıdır.
Bütün misyon adamları gibi hayalci. Bütün misyon adamları gibi kendisini merkeze koyar.
Sloganları küçük değil, ezberleri avam işi değil.
Yetenekli:
Dünya haritasına baktığında iki dakikada bütün çatışma alanlarını sayabilir. Eğer 10 dakikası varsa, potansiyel çatışma alanlarını da sayar. 5 saatte ise evrenin yatışmaz yapısını anlatır.
Kuralları bozar ama bunu kuralları bozmuyormuş gibi yapar. Egosu tavanda.
Kibri tavanda.
Ama merhameti ve vicdanı da tavanda...
Mesela...
Vaktiyle kendisine “Amerika’nın en prestijli üniversitesi mi, Malezya İslam Üniversitesi mi?” diye sorulduğunda hiç düşünmeden “Malezya” demiştir.
Çünkü...
“Malezya’nın kendisine daha fazla ihtiyacı olduğunu” düşünmektedir.
Bir ihtiyaca karşılık geleceğinden kuşku duymaz...
Onun için önemli olan kimin ihtiyacına karşılık geleceğidir.
Kibri bile toplumsaldır.
Egosu bile vicdan içerir.
Dahi mi? Deli mi?
Şimdilik bu konuda bir karara varılmış değil.
Geriye dönüp bakıldığında bir şeyler görebilecek kadar zamana ihtiyaç var.

Ahmet Hakan/Hürriyet