SEN KİM OLUYORSUN DA ŞEREF MADALYASINI DİLİNE DOLUYORSUN?
Habertürk'ün asker kökenli Ankara temsilcisi Taki Doğan, "Özkök Paşa´ya neden madalya veriyoruz" diyerek polemik başlatan Vatan köşe yazarı Mehmet Tezkan´a sert çıktı: "Ne yani sana mı takacaktık madalyayı"
Vatan Gazetesi köşe yazarı Mehmet Tezkan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'e Şeref Madalyası verilmesini eleştirerek şunları yazmıştı:
"Onun döneminde bu ülke savaşa girmedi ki.. Bırakın savaşı, sınır ötesi harekât bile düzenlenmedi.. Son bir yıla kadar ortalık sütlimandı.. Hani savaşa girsek, başarı ile çıksak.. PKK'nın kökünü kazısak anlarım.. Efendim, 'teamül!' Ne teamülü? Şeref madalyasının teamülü mü olur?"
Habertürk Ankara temsilcisi Taki Doğan,Vatan gazetesinde iki gün süren bu eleştirilere sert çıktı.İşte Taki Doğan'ın zehir zemberek yazısı...
SEN KİM OLUYORSUN DA ŞEREF MADALYASINI DİLİNE DOLUYORSUN?
Burada bir dakika durun..Sakın ha.. Sakın ha daha ileriye gitmeyin..Hele siz, İstanbul'un o doyulmaz boğaz manzaralı restoranlarında 1OOO-2OOO ABD Doları hesap ödediğiniz masalarda Türkiye'yi kurtaran zat-ı muhteremler.. Vatan görevlerini kısa dönem yapmak için her türlü matematik formüllerini başarıyla çözenler; bir dakika orada duracaksınız..
Dünyanın her yerinde Askerlik mesleğine adım atmak "Kahramanlık" ünvanına adaylık demektir..
Bunun için Genelkurmay Başkanı olmaya gerek yok. 50 yılını bu mesleğe adamış her askerin ta alnının ortasına madalya takmak bir görev değil aslında bir farz, bir şeref olmalıdır.. Dünyanın en zor mesleğinin hangisi olduğunu bilmeyenler öğrensin: "ASKERLİK"
Basit iki kuralı vardır askerliğin... Basit, hem de çok basit iki kural.. Barış için,vatan için, ülke savunması için, bütünlüğün içindir bu iki kural..Nedir?:
l-Öl
2-Öldür
Bu yüreği olmayan,bu duygusu olmayan,bu görevin zorunluluğunu ve mukaddesatlığını bilmeyenler, bu nosyon sahibi olmayanlar tartışmalar başlatır. Ne yani; bu madalyayı sana mı vereceklerdi? Bunun için mi gocundun?
"TAM TÜRKİYE KLASİĞİ" başlığı altında görüş bildiren Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Hüseyin Yüksel Biçen tartışmaya katılmış.. Kim bu Bay Yüksel?
Adamın biri kalkmış utanmadan sıkılmadan şöyle yazmış: "Paşalar sermaye düzeninin koruyucusu, sıradan neferleri, aktörleri ve figüranları". Kelimesi kelimesine böyle yazmış.
İşte bu Bay Yüksel kalkmış bu ifadeleri yazan, bu sövgüyü yapan adamın gönüllü savunuculuğunu yapıyor. Bu adam, paşalara hakaret eden adamı savunuyor.
Paşalar, sermaye düzeninin neferi diyen adama kalkanlık yapıyor. Şimdi bu bay Yüksel kalkmış Türkiye Cumhuriyeti'nin Genelkurmay Başkanı'nın madalyasını tartışıyor.
Ne yani sana mı takacaktık bu madalyayı? Hangi şerefle, hangi onurla bu madalyayı alacaksın? Sen kimsin ki, şeref madalyasını diline doluyorsun ? El insaf..
Ya bu tartışmayı başlatan bizim arkadaşlarımız.?
Kardeşim bu ülkenin başka sorunu, başka tartışılacak konusu yok mu? Nedir bu kan davası, neyin acısı bu? Bu neyin intikamı?
"Onun döneminde bu ülke savaşa girmedi ki.. Bırakın savaşı, sınır ötesi harekât bile düzenlenmedi.. Son bir yıla kadar ortalık sütlimandı.. Hani savaşa girsek, başarı ile çıksak.. PKK'nın kökünü kazısak anlarım.. Efendim, 'teamül!' Ne teamülü? Şeref madalyasının teamülü mü olur?"
Habertürk Ankara temsilcisi Taki Doğan,Vatan gazetesinde iki gün süren bu eleştirilere sert çıktı.İşte Taki Doğan'ın zehir zemberek yazısı...
SEN KİM OLUYORSUN DA ŞEREF MADALYASINI DİLİNE DOLUYORSUN?
Burada bir dakika durun..Sakın ha.. Sakın ha daha ileriye gitmeyin..Hele siz, İstanbul'un o doyulmaz boğaz manzaralı restoranlarında 1OOO-2OOO ABD Doları hesap ödediğiniz masalarda Türkiye'yi kurtaran zat-ı muhteremler.. Vatan görevlerini kısa dönem yapmak için her türlü matematik formüllerini başarıyla çözenler; bir dakika orada duracaksınız..
Dünyanın her yerinde Askerlik mesleğine adım atmak "Kahramanlık" ünvanına adaylık demektir..
Bunun için Genelkurmay Başkanı olmaya gerek yok. 50 yılını bu mesleğe adamış her askerin ta alnının ortasına madalya takmak bir görev değil aslında bir farz, bir şeref olmalıdır.. Dünyanın en zor mesleğinin hangisi olduğunu bilmeyenler öğrensin: "ASKERLİK"
Basit iki kuralı vardır askerliğin... Basit, hem de çok basit iki kural.. Barış için,vatan için, ülke savunması için, bütünlüğün içindir bu iki kural..Nedir?:
l-Öl
2-Öldür
Bu yüreği olmayan,bu duygusu olmayan,bu görevin zorunluluğunu ve mukaddesatlığını bilmeyenler, bu nosyon sahibi olmayanlar tartışmalar başlatır. Ne yani; bu madalyayı sana mı vereceklerdi? Bunun için mi gocundun?
"TAM TÜRKİYE KLASİĞİ" başlığı altında görüş bildiren Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Hüseyin Yüksel Biçen tartışmaya katılmış.. Kim bu Bay Yüksel?
Adamın biri kalkmış utanmadan sıkılmadan şöyle yazmış: "Paşalar sermaye düzeninin koruyucusu, sıradan neferleri, aktörleri ve figüranları". Kelimesi kelimesine böyle yazmış.
İşte bu Bay Yüksel kalkmış bu ifadeleri yazan, bu sövgüyü yapan adamın gönüllü savunuculuğunu yapıyor. Bu adam, paşalara hakaret eden adamı savunuyor.
Paşalar, sermaye düzeninin neferi diyen adama kalkanlık yapıyor. Şimdi bu bay Yüksel kalkmış Türkiye Cumhuriyeti'nin Genelkurmay Başkanı'nın madalyasını tartışıyor.
Ne yani sana mı takacaktık bu madalyayı? Hangi şerefle, hangi onurla bu madalyayı alacaksın? Sen kimsin ki, şeref madalyasını diline doluyorsun ? El insaf..
Ya bu tartışmayı başlatan bizim arkadaşlarımız.?
Kardeşim bu ülkenin başka sorunu, başka tartışılacak konusu yok mu? Nedir bu kan davası, neyin acısı bu? Bu neyin intikamı?