"SEN GİDERKEN BEN GELİYORDUM!..." BU SÖZLER DÜŞMANA BİLE SÖYLENMEZ!... AHMET HAKAN EMRE AKÖZ'E ÖYLE BİR ÇEVAP VERDİ Kİ!..

Türk düşünce hayatının Recep İvedik´i Emre Aköz, üst perdeden açmış ağzını, yummuş gözünü... Madem öyle... O zaman ben de kendisine bir şeyler diyeyim...

Sen giderken ben geliyordum


İFLAH olmaz bir Abdullah Gül karşıtı olduğum halde...

Gül´e "gül uzatan" bir yazı yazdım ya...

Türk düşünce hayatının Recep İvedik´i Emre Aköz, üst perdeden açmış ağzını, yummuş gözünü...

Sabah gazetesindeki köşesinde bana isim vermeden "dansöz" demiş...

"Başbakan Erdoğan ile papaz olunca Cumhurbaşkanı Gül´e yanaşmaya çalışıyor" demiş...

"Gül ile Erdoğan´ın arasını açmak istiyor" demiş...

Kısacası demiş de demiş...

Madem öyle...

O zaman ben de kendisine bir şeyler diyeyim...

* * *

Yahu Emre Aköz!

Hiç farkında değil misin? Sen promosyon gezileriyle Türkiye´yi turlayıp otel, restoran yazarken, ben bugünkü iktidar çevrelerine çok yakın bir adamdım...

Ama sonra ne oldu?

Ne olacak?

Tam "nimetlerden yararlanma" aşamasına gelindi...

Sen yakınlaşmaktan medet umdun... Bense uzaklaşmaktan...

Sen yakınlaşarak kariyer yaptın... Bense uzaklaşarak...

Eğer ben, senin karakterinde bir adam olsaydım...

Senin bugün yakınlaşmaktan medet umduğun ve yakınlaştıkça da kárlı çıktığın iktidar sahiplerinden uzaklaşmaz, "Hadi bana eyvallah" demezdim...

Eğer iddia ettiğin gibi, "Tayyip Erdoğan´la papaz olunca hemen Abdullah Gül´e yanaşacak" karakterde bir adam olsaydım...

Onların yakın dairesinde kalırdım yahu!

Hem hiç belli olmazdı, belki bugün senin şu anda kalem oynattığın gazetenin başına bile getirirlerdi beni... Tepende olurdum yani...

Ama ben senin gibi, siyasi yakınlıklarla kariyer çıkışı yapan bir adam değilim ki...

Ben aklımın yattığı işleri gözetirim, iktidar sahiplerine yakınlığı değil...

Kısacası...

Hakkımda üst perdeden ahkam kesecek halin yok...

Çünkü...

Sen şu anda gidiyorsun... Oysa ben çoktan geldim...

AHMET HAKAN / HÜRRİYET