SEN GDÜK KAFALI MISIN? REHA MUHTAR'DAN HINCAL ULUÇ'A AĞIR YAZI!

Vatan yazarı Reha Muhtar, Hıncal Uluç'un Sabah'taki köşesinde Yiğit Bulut'u eleştirmesinin ardından sert bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...

Hıncal Abi, durmuş durmuş aklısıra zekice bir hamleyle bugünlerde "vurulması moda olan, herkesin bir parça da ben vurayım" dediği Yiğit Bulut’a "Güdük ve baskıcı kafa" demeye getirmiş...

Niye?..

Çünkü Yiğit Bulut, Başbakan’ın basın toplantısında, gazeteler, dergiler ve internet için RTÜK (Radyo Televizyon Üst Kurulu) benzeri bir kurul önermiş...

Günlerdir herkes bastırıyor Yiğit Bulut için "Bu ne faşist kafadır... Bu ne sansürcü zihniyettir... Utanmadan RTÜK benzeri bir kurumu gazeteler, dergiler için öneriyor..."

***

Ne güzel...

Demokrat!!! sansür!! kaşıtı bir basınımız var değil mi?..

Bilemezsiniz ne kadar mutlu oluyorum, günlerdir özellikle bazı kalemlerin yazdığı satırları okuduğumda...

Hıncal Abi utanmadan sıkılmadan, kendi yazılarının mürekkebi orada tescilli bir damga gibi dururken, örnek de veriyor:

"Yazılarımı birileri beğenmeyecek... Üç gün köşem kapalı kalacak... Genel Yayın Yönetmeni belgesel yayınlayacak köşemde..."

Mealen bu ifadelerle "faşist, sansürcü kafa" demeye getirmiş...

İyi, güzel, çok güzel elbette RTÜK gibi bir kurum gazeteler, dergiler, internet siteleri için kurulmamalı...

Sansür olmamalı...

Çok güzel yazıyorsunuz muhteremler...

Peki bunları yazarken, kendinize dokundu mu ortalığı velveleye verirken, "faşist kafa, sansürcü, yalak, yalaka, yalama" diye sıfatlar türetirken, kendinizin Radyo Televizyon Üst Kurulu’nu zamanında sansür için nasıl göreve çağırdığınızı hatırlıyor musunuz?..

***

Hiç utanmanız yok değil mi?..

Ben şimdi Hıncal Uluç’un ve şimdi isim vermeyeyim onlar kendilerini çok iyi biliyorlar, bir sürü "bugün sansüre karşı" görünen kalemin, yıllar boyu televizyonlarda ticari çıkarlarına, kendi kişisel çıkarlarına karşı programları, yayından kaldırtmak için ne hokkabazlıklar çevirdiğini anlatırsam ne olacak?..

Bugünlerde kitap karıştırmaya meraklı olanlar RTÜK eski Başkanı Nuri Kayış’ın kitaplarını karıştırsınlar da "hangi gazeteci abidelerinin RTÜK’te sansür yaptırmak için çabaladığını" okusunlar, eğer bilmiyorlarsa, ya da kişisel hafızaları nisyan ile malülse...

***

Sen değil misin Hıncal Abi, yılda en az yirmi kere, otuz kere "RTÜK uyuyor mu, bu ne rezalet" diye kafana göre beğenmediğin ya da o günün şartları içinde kendinin ve dostlarının çıkarına uygun görmediğin onlarca programı RTÜK’e şikayet eden?..

Sen GDÜK kafalı mısın o zaman Hıncal Abi?..

Yoksa Galatasaray Lisesi’nde söyleyip de şimdi söylemek istemediğin gibi "faşist kafalı mı?.."

Kendinize yönelik olunca, RTÜK, GDÜK, KTÜK isteyenler faşist ve sansürcü...

Ama siz o RTÜK’ten sansür isteme hakkına sahipsiniz...

Niye?..

Çünkü siz bu ülkenin ve bu medyanın efendilerisiniz!!!

Siz öğretmensiniz...

Siz isteyebilirsiniz, programların kaldırılmasını, istemediğiniz programların tukaka edilmesini, RTÜK’ün sizin istediğiniz yönde hareket etmesini...

Sizinki sansür değil, toplumu eğitme...

Başkası RTÜK benzeri bir şeyi sizin için isterse "Gafil, faşist, sansürcü, GDÜK kafa, falan filan..."

***

Sizin hayatta her hangi bir konuda bir standartınız var mı muhteremler?..

Yani şöyle...

Kendiniz için karşı çıktığınız bir şeye başkaları için de hiç karşı çıkar mısınız?..

Ya da kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi, hiç başkalarına da yapılmasını istemediğiniz oldu mu?..

Siz sadece kendi çıkarlarınız için mi demokratsınız?..

Sizin ayağınıza basıldı mı "demokrasi isteyeceksiniz" ama siz, bizzat sansürcü dediğiniz RTÜK’ü istediğiniz gibi sansürden yana yönlendirmeye gayret edeceksiniz...

Hem de ne için?..

Kendi kişisel çıkarlarınız, ticari çıkarlar, kişisel ve çetesel husumetler uğruna...

Yasemin’e söyle de Hıncal Abi...

"Şu RTÜK’ten hangi programlara en ağır cezalar verilmesini, kaldırılmasını istemişsin, uyumamalarını söylemişsin..."

Onları okursan belki vicdanın gelir!..

***

Bir şey sansürse sansürdür...

Televizyonlarda radyolarda sansür getiren RTÜK yasası çıkarken hanginiz tek bir kalem oynattınız?..

Hadi ona malum sebeplerle kalem oynatamazdınız, özgürlüğünüz cebinizden değerli değildi, peki o yasa çıktıktan sonra niye her biriniz birer Gestapo ve cellat kesilerek istemediğiniz bütün programları ve yayınları RTÜK’e şikayet edip üzerinde baskı kurdunuz?..

Gestapo olurken hepiniz iyiydi de, şimdi mi demokrasiyi hatırladınız?..

Hiç utanmanız, sıkılmanız az da olsa bir tutarlılık sahibi olma kaygınız yok değil mi?..

"Yahu ben kimler için ne sansürler istedim... Şimdi kalkmışım hiç bunları yapmamış gibi bir adama vurup duruyorum, sırf söyledikleri benim ayağıma bastı diye" şeklinde düşünmezsiniz değil mi?..

***

Devlet bile geçmişindeki bütün gizli yazışmaları, belgeleri, kimlere neler yapıldığını ortaya koyuyor...

Siz sanki hiç o sansür çağıran faşist söylemleriniz ve kabadayı geçmişiniz yokmuşcasına "demokrasi ve sansürcülük" oynayacaksınız öyle mi?..

Bu millet de bunu yiyecek yutacak!..

Hadi canım siz de!..

Reha Muhtar/ Vatan