Selvi kulislerde konuşulan senaryoları yazdı: Dokunulmazlıklarla ilgili...
Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, dokunulmazlık oylamasının ardından kulislerde konuşulan senaryoları yazdı.
Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, bugün açıklanacak AKP Genel Başkanı ve Başbakan adayları arasında en güçlü isim olarak gösterilen Binali Yıldırım’ın dokunulmazlık oylamaları sırasında TBMM’deki AKP kulisinde Başbakan havasında olduğunu belirtti.
Binali Yıldırım isminin kesinleştiğini savunan Selvi, Haziran ayında Meclis’e sunulacak ‘partili cumhurbaşkanlığı’ teklifinin referanduma gitmesi halinde ise, dokunulmazlık teklifi için beliren referandum ihtimali nedeniyle kulislerde seçmenin önüne iki sandık konulabileceğinin tartışıldığına değindi.
Selvi’nin bugün (19 Mayıs 2016) yayımlanan “Başbakan tamam referandum işi karıştı” başlıklı yazısı şöyle:
Dokunulmazlık oylaması nedeniyle Meclis çok hareketliydi.
Genel kurul salonunda oylama heyecanı yaşanırken, iktidar kulisinde başbakanlık konuşuluyordu. Milletvekillerinin bir kısmı ise Meclis bahçesini tercih etmişti.
Akşam saatleriydi. AK Parti kulisine adım attığımız anda bir hareketlilik yaşandı. Gelen, Başbakan Ahmet Davutoğlu’ydu. Davutoğlu, doğrudan genel kurul salonuna girmek yerine, kuliste oturmayı tercih etti. Etrafında parti yöneticileri ve bazı bakanlar vardı. Siyasetin merkezindeydiler ama siyaset konuşmadılar. AK Parti Ankara Milletvekili Mücahit Arslan isminin nüfusa kaydettirilmesinin hikâyesini anlattı. Başbakan, “Kalkan” olan soyadının babası tarafından “Davutoğlu” olarak değiştirildiğinden söz etti. Başbakan’ın memleketi olan Taşkent’te, “Davutlar Odası” var. Başbakan olarak Taşkent’e gittiğinde de hemşerilerine, “Ben Davutların Ahmet” diye seslenmişti. Davutoğlu’nun çok hüzünlü bir hikâyesi var. Taşkent’te anlatmıştı:
4 yaşında bir çocukken, annesi rahatsızlanmış. Ancak yollar kötü, hastane yok. Davutoğlu’nun annesi uzun bir yolculuktan sonra Konya’da hastaneye yetiştirilmiş ama kurtarılamamış. Bir çocuk olarak hayal meyal hatırladığı annesinin hastaneye götürülüşünü ve cenazesinin geldiği anı anlatmıştı.
Tabii gözyaşları içinde.
Çok temiz bir veda
Davutoğlu, kuliste bir süre oturduktan sonra oyunu kullanmak üzere genel kurul salonuna girdi. AK Parti milletvekilleri alkışlarla karşıladı. O da başbakanlık koltuğuna oturmadı, AK Parti sıralarına geçti. Davutoğlu, başbakanlığa çok temiz bir şekilde veda ediyor.
Kuliste yabancı ajanslara çalışan bir meslektaşımızla Binali Yıldırım’ı konuşuyorduk. O sırada Binali Bey, genel kurul salonuna girmek üzere yanımızdan geçiyordu. “Binali Bey burada, kendisine sor” dedim. Binali Yıldırım tebessüm etti. Selamlaşıp, içeri girdi.
İlk tur oylama bitti. Binali Bey dışarı çıktı. Kulisteki havası başbakan gibiydi. Bir grup gazeteciyle birlikte bir süre yürüdük. Sonra bir yerde oturup çay içtik. Çok rahatlamış bir hali vardı. ‘Ne olacak’ gerilimi hissetmedim. İş bitmiş. Başbakanlık konusu gündeme getirilince, hemen savuşturuldu. Hakkında sosyal medyada dolaşımda olan caps’lerden söz edildi. Görmemiş, anlatılınca güldü. Sonra sözü hızla, yeni sonuçlanan Kuzey Marmara otoyolu ihalesine getirdi.
Kalkınmacı Başbakan mesajı
Bir anlamda “Ben inşacı, kalkınmacı başbakan olacağım” mesajı veriyordu. Piyasalardaki dalgalanmalar konuşuldu. “Piyasalarımız yeterince derinleşmediği için, geçiş sürecinde piyasalarla oynayıp, para kazanıyorlar. Pazartesi’nden itibaren normale dönerler” dedi. Güney Kore’nin belirlediği birkaç sektör üzerinden büyüme modelini anlattı. Türkiye için büyüme ve kalkınma öncelikli modelin öneminden söz etti. Ne yapması gerektiği konusunda Binali Yıldırım’ın kafasının net olduğunu gördüm. Uzun bir süredir bugüne hazırlanmış.
Bu arada iktidar kulisinde nabız tutmaya çalışırken, anayasa referandumuyla ilgili iki farklı senaryoyla karşılaştım.
Dokunulmazlıklarla ilgili ilk tur oylamada referandum ağırlığı çıktı. Sürpriz değildi. Ama hesapların yeniden gözden geçirilmesine neden oldu.
Asıl önemli olan yarın yapılacak olan ikinci tur oylama. Eğer ikinci tur oylamada da referandum sonucu çıkarsa, AK Parti halkın büyük bir destek vererek, dokunulmazlıkların kaldırılmasını onaylayacağı görüşünde. Bu arada partili cumhurbaşkanlığı da referandum aralığında bir sonuçla Meclis’ten geçerse, Türkiye birkaç ay arayla iki referandumu yapmak durumunda mı kalacak?
Oylamada sürpriz olabilirmiş
AK Parti’nin A Planı; başkanlık sistemi. Ama gerçekleşme ihtimali yüksek olan partili cumhurbaşkanlığı. AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, haziran ayı ortasında partili cumhurbaşkanlığını Meclis’e getireceklerini söyledi. Partili cumhurbaşkanlığı, Meclis’ten referandum aralığında geçerse yeni bir durum ortaya çıkacak.
İki ayrı referandum mu olacak, yoksa tek referandumda iki sandık mı konulacak? Dün kulisler bu senaryoyu tartıştı. AK Parti kurmayları ile konuştum. Gerçekçi bulmadılar. Cuma günü yapılacak olan oylamada bir sürpriz yaşanabileceğini söylemekle yetindiler.
Peki bu arada başbakan işi ne olacak? Bugün başbakan adayı açıklanacak. O isim Binali Yıldırım olacak.
Binali Yıldırım isminin kesinleştiğini savunan Selvi, Haziran ayında Meclis’e sunulacak ‘partili cumhurbaşkanlığı’ teklifinin referanduma gitmesi halinde ise, dokunulmazlık teklifi için beliren referandum ihtimali nedeniyle kulislerde seçmenin önüne iki sandık konulabileceğinin tartışıldığına değindi.
Selvi’nin bugün (19 Mayıs 2016) yayımlanan “Başbakan tamam referandum işi karıştı” başlıklı yazısı şöyle:
Dokunulmazlık oylaması nedeniyle Meclis çok hareketliydi.
Genel kurul salonunda oylama heyecanı yaşanırken, iktidar kulisinde başbakanlık konuşuluyordu. Milletvekillerinin bir kısmı ise Meclis bahçesini tercih etmişti.
Akşam saatleriydi. AK Parti kulisine adım attığımız anda bir hareketlilik yaşandı. Gelen, Başbakan Ahmet Davutoğlu’ydu. Davutoğlu, doğrudan genel kurul salonuna girmek yerine, kuliste oturmayı tercih etti. Etrafında parti yöneticileri ve bazı bakanlar vardı. Siyasetin merkezindeydiler ama siyaset konuşmadılar. AK Parti Ankara Milletvekili Mücahit Arslan isminin nüfusa kaydettirilmesinin hikâyesini anlattı. Başbakan, “Kalkan” olan soyadının babası tarafından “Davutoğlu” olarak değiştirildiğinden söz etti. Başbakan’ın memleketi olan Taşkent’te, “Davutlar Odası” var. Başbakan olarak Taşkent’e gittiğinde de hemşerilerine, “Ben Davutların Ahmet” diye seslenmişti. Davutoğlu’nun çok hüzünlü bir hikâyesi var. Taşkent’te anlatmıştı:
4 yaşında bir çocukken, annesi rahatsızlanmış. Ancak yollar kötü, hastane yok. Davutoğlu’nun annesi uzun bir yolculuktan sonra Konya’da hastaneye yetiştirilmiş ama kurtarılamamış. Bir çocuk olarak hayal meyal hatırladığı annesinin hastaneye götürülüşünü ve cenazesinin geldiği anı anlatmıştı.
Tabii gözyaşları içinde.
Çok temiz bir veda
Davutoğlu, kuliste bir süre oturduktan sonra oyunu kullanmak üzere genel kurul salonuna girdi. AK Parti milletvekilleri alkışlarla karşıladı. O da başbakanlık koltuğuna oturmadı, AK Parti sıralarına geçti. Davutoğlu, başbakanlığa çok temiz bir şekilde veda ediyor.
Kuliste yabancı ajanslara çalışan bir meslektaşımızla Binali Yıldırım’ı konuşuyorduk. O sırada Binali Bey, genel kurul salonuna girmek üzere yanımızdan geçiyordu. “Binali Bey burada, kendisine sor” dedim. Binali Yıldırım tebessüm etti. Selamlaşıp, içeri girdi.
İlk tur oylama bitti. Binali Bey dışarı çıktı. Kulisteki havası başbakan gibiydi. Bir grup gazeteciyle birlikte bir süre yürüdük. Sonra bir yerde oturup çay içtik. Çok rahatlamış bir hali vardı. ‘Ne olacak’ gerilimi hissetmedim. İş bitmiş. Başbakanlık konusu gündeme getirilince, hemen savuşturuldu. Hakkında sosyal medyada dolaşımda olan caps’lerden söz edildi. Görmemiş, anlatılınca güldü. Sonra sözü hızla, yeni sonuçlanan Kuzey Marmara otoyolu ihalesine getirdi.
Kalkınmacı Başbakan mesajı
Bir anlamda “Ben inşacı, kalkınmacı başbakan olacağım” mesajı veriyordu. Piyasalardaki dalgalanmalar konuşuldu. “Piyasalarımız yeterince derinleşmediği için, geçiş sürecinde piyasalarla oynayıp, para kazanıyorlar. Pazartesi’nden itibaren normale dönerler” dedi. Güney Kore’nin belirlediği birkaç sektör üzerinden büyüme modelini anlattı. Türkiye için büyüme ve kalkınma öncelikli modelin öneminden söz etti. Ne yapması gerektiği konusunda Binali Yıldırım’ın kafasının net olduğunu gördüm. Uzun bir süredir bugüne hazırlanmış.
Bu arada iktidar kulisinde nabız tutmaya çalışırken, anayasa referandumuyla ilgili iki farklı senaryoyla karşılaştım.
Dokunulmazlıklarla ilgili ilk tur oylamada referandum ağırlığı çıktı. Sürpriz değildi. Ama hesapların yeniden gözden geçirilmesine neden oldu.
Asıl önemli olan yarın yapılacak olan ikinci tur oylama. Eğer ikinci tur oylamada da referandum sonucu çıkarsa, AK Parti halkın büyük bir destek vererek, dokunulmazlıkların kaldırılmasını onaylayacağı görüşünde. Bu arada partili cumhurbaşkanlığı da referandum aralığında bir sonuçla Meclis’ten geçerse, Türkiye birkaç ay arayla iki referandumu yapmak durumunda mı kalacak?
Oylamada sürpriz olabilirmiş
AK Parti’nin A Planı; başkanlık sistemi. Ama gerçekleşme ihtimali yüksek olan partili cumhurbaşkanlığı. AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, haziran ayı ortasında partili cumhurbaşkanlığını Meclis’e getireceklerini söyledi. Partili cumhurbaşkanlığı, Meclis’ten referandum aralığında geçerse yeni bir durum ortaya çıkacak.
İki ayrı referandum mu olacak, yoksa tek referandumda iki sandık mı konulacak? Dün kulisler bu senaryoyu tartıştı. AK Parti kurmayları ile konuştum. Gerçekçi bulmadılar. Cuma günü yapılacak olan oylamada bir sürpriz yaşanabileceğini söylemekle yetindiler.
Peki bu arada başbakan işi ne olacak? Bugün başbakan adayı açıklanacak. O isim Binali Yıldırım olacak.