Kıymetli Medyaradar takipçileri, bugün sizlere değerli bir tiyatro sanatçısı dostumun deprem bölgesinde yaşadıklarını anlatmak istiyorum.
Bu arkadaşım inanılmaz işler yaptı o acı haberin alınmasının ardından.
Ancak o kadar mütevazı ve o denli candan biri ki; yaptıklarını asla kimsenin gözüne sokmaya çalışmadı.
Evet dostlar; o arkadaşımın adı Hacı Ali Konuk.
Namı diğer Bekçi Bekir..
Birçoğunuzun TRT’de yayınlanan ‘Seksenler’ adlı dizideki Bekçi Bekir rolüyle tanıdığı Hacı Ali Konuk, depreme bir tiyatro oyununun turnesi için gittiği Malatya’da yakalandı.
Hayatının belki de en büyük korkusunu yaşadı.
Bilirim, kendisi hakkında konuşmayı pek sevmez ama Ankara’da bir araya gelmişken o günü konuşmak istedim.
Depremin ardından ekranlara ilk bağlanan isimlerden biriydi Hacı Ali.
Kendisi bir muhabir değil ama öyle güzel aktardı ki deprem bölgesinde yaşananları, dinleyenlerin ağzı açık kaldı.
Depremin üzerinden henüz bir buçuk saat kadar geçmişti.
Kimse orada aslında neler yaşandığını tam anlayamamıştı.
Yıkım vardı ama acaba ne kadar büyüktü.
Sabah saat 06.00’da CNN Türk ekranında Hacı Ali Konuk’un anlattıklarını dinleyince idrak edebildim ben de..
Evet, ekranların Bekçi Bekir’i saat 06.00’da CNN Türk’e bağlandı.
Muhabir değildi ama orada yaşananları değme muhabirlere taş çıkartırcasına anlattı.
Çok profesyoneldi.
Haliyle ben de önce o anı sordum kendisine.
Başladı anlatmaya:
“Cezmi Abi, gece hepimiz uyuyorduk. Büyük bir gürültü koptu. Ne olduğunu tam anlayamadan kendimi dışarı attım. Arkamı bir döndüm, donup kaldım resmen. Sadece bizim kaldığımız otel ayaktaydı ve çevresindeki tüm yapılar çökmüştü. Sağım solum her taraf yerle bir. Caddede panik ve korkuyla koşuşturanlar. Hatta o koşturanlardan birkaçı beni tanıdı. Bana adımla değil, dizide canlandırdığım karakterin ismiyle seslendiler. ‘Bekir Abi, Bekir Abi imdat, yardım et’ diye bağırıyorlardı. Ne yapacağımı şaşırdım. Keşke dizideki rolümde olduğu gibi depremi önceden hissedip düdüğümü çalıp bütün caddeyi sokağa dökseydim. Çok büyük bir felaketti. Yanımdaki birkaç arkadaşımla birlikte hemen enkazlarda çalışmaya başladık. Çıkarabildiğimiz kadar insanı enkaz altından çıkardık”
Hacı Ali Konuk’un, “Keşke dizideki rolümde olduğu gibi depremi önceden hissedip düdüğümü çalıp bütün caddeyi sokağa dökseydim..” sözü beni çok etkiledi.
Sohbete devam ettik.
Hacı Ali'ye canlı yayında nasıl o kadar soğukkanlı olabildiğini sordum.
“Cezmi Abi biliyorsun oyuncuyuz. Orada da o an muhabir-haberci olmam gerekiyordu. Yapmam gerekeni yaptım. Yani hemen role girdim. Yaşananları anlattım. İnsanlardan yardım istedim. Bağlantıdan sonra yayını tekrar izledim. İnan söylediklerimin hiçbirini hatırlamadım bile. Otelden çıktığımda o birkaç kişinin ‘Bekçi Bekir’ diye bağırıp yardım istemesi beni kahretti. Tiyatrocu muyum sanatçı mıyım gazeteci miyim muhabir miyim? Karmakarışık oldum. Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın” yanıtını aldım.
Evet Sevgili dostlar; Hacı Ali Konuk, günün ilerleyen saatlerinde görevini bölgeye yetişen habercilere devretti.
Ama ben ve muhtemelen benim gibi birçok kişi de depreme ilişkin ilk bilgileri ondan aldı.
Belki de Hacı Ali'nin hayatı boyunca hiç unutamayacağı ve en acı turne buydu.
Bu arada bir kez daha depremin duyulmasının hemen ardından bölgeye giden ve hala o bölgede çalışmaya devam eden arkadaşlarıma seslenmek istiyorum.
Daha önce de birkaç kez yazdım; özellikle Türkiye Haber Kameramanları Derneği inanılmaz işler yaptı.
Derneğin kurduğu WhatsApp grubunda çok önemli ve hayati bilgiler paylaşıldı.
Arkadaşlarımız ulaşılamayan yerlere ulaştılar, görevleri olmamasına rağmen insani duygularla hareket ederek bölgedeki yardım faaliyetlerini yönlendirdiler.
Eski bir kameraman ama asla eskimeyecek bir haberci olarak bölgede görev yapan tüm arkadaşlarımla gurur duydum.
İyi ki varsınız…
İyi hafta sonları dostlar…
Cezmi Abiniz…