"ŞEHİT SAYISI 5'İN ALTINDA OLURSA HABERİ ÖN SIRALARDA GÖRMEYELİM" DEDİĞİ İÇİN ELEŞTİRİLEN ÜNLÜ ANCHORMAN MEHMET ALİ BİRAND KENDİNİ NASIL SAVUNDU?..

Star,Atv ve Show Haber sorumlularına bir e-mail göndererek 'Şehit sayısı 5'in altında olursa haberi ön sıralarda görmeyelim' isteğini ileten Kanal D Haber Genel Yayın Yönetmeni Birand,çağrısını yeniledi.

GELİN, PKK´NIN CİNAYETLERİNİ ABARTMAYALIM


Eğirdir Dağ Komando Okulu´nda iki gün geçirdik. Güneydoğu´ya gönderilen askerlerin nasıl eğitildiklerini gördük.

Sonra Genelkurmay Başkanı ile Kara Kuvvetleri Komutanı´nı dinledik. Terörle mücadelenin özellikle psikolojik yönüne dikkat çektiler. Orgeneral Büyükanıt, örnek olarak "5 şehit verildi" başlığı ile yayınlanan ancak içeriği farklı olan haberlerden şikayet etti. Benimle yaptığı özel konuşmada da şehit ve cenaze haberlerini abartmanın PKK´ya yaradığını vurguladı.

Bir süredir ben de aynı konuyu kendi kendine ve etrafımdaki arkadaşlarımla tartışıyorum.

Komando okulunda yetiştirilen askerlerin eğitimlerini, ne yediklerini, ne içtiklerini gördükten sonra, rahatsızlık hissettiğim noktalarda ne kadar haklı olduğuma bir defa daha inandım.

Büyük bir çalışma yapılıyor.

Muazzam bir para harcanıyor.

İnanılmaz bir terörle mücadele mekanizması oluşturuluyor.

Ancak bölgeye gönderilen güçlerimiz bir türlü PKK ile karşı karşıya gelemiyor. Zira PKK çatışmaya girmiyor. Kaçıyor. Sadece uzaktan mayın patlatıp kaçıyor. Böyle şehit veriyoruz.


İşte bizim medya olarak hatamız oradan itibaren başlıyor. Kimimiz durumun farkında olmadan, bazılarımız ise, sırf ucuz popülizm yapmak için, sadece tabloyu yani haberi vermekle kalmıyor, duyguların istismarına yol açacak şekilde köpürttükçe köpürtüyoruz.

Sonuçta ne oluyor?

PKK, uzaktan kumandalı mayınla alçakça işlediği bir cinayet sayesinde, Türk kamuoyunda sesini öylesine duyurabiliyor ki, toplumun gözünde PKK, müthiş güçlü, müthiş organize, istediği zaman istediği yeri vuran dev bir örgüt durumuna giriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri ise, ne yapacağını bilemeyen bir güç konumuna düşüyor.

İşte buna hakkımız yok.

İşte bundan dolayı, bu tip olayları verirken gereğinden fazla abartmamalı, büyük gösterip PKK´nın kendi taraftarına propagandasını yapmamalıyız. Bu, aynı zamanda TSK´ya ve komando kampında gördüğüm o gençlere büyük haksızlıktır.

PKK´ya, bilinçsizlikten kaynaklanan medya desteği bu kadarla da bitmiyor.

Cenaze törenlerini de TV´lerde öyle abartıyla yayınlıyor, ailelerin çığlıklarını belki biraz da reyting hırsıyla öylesine yayınlıyor ve bu törenleri öyle bir şova dönüştürüyoruz ki, "PKK´yı vurduğu yerden ses getiren, Türk toplumunu sarsan bir örgüt" konumuna sokuyoruz.

Cenazeler, PKK´ya moral ve propaganda desteğine dönüştürülemeden de verilebilir.

Sadece bu kadar da değil...

Böylesine abartılı yayınlar, kamuoyunu tahrik ediyor. İnsanları kışkırtıyor ve linç olayları başlıyor. Toplu linçler, sokakta PKK´lı "sanılanların" kovalanması ve bir takım küçük grupların, yasa dışı şekilde PKK´lı avı yapmalarına kadar gidiyor.

PKK´nın istediği de bu... En büyük tehlike bu...

Türk-Kürt çatışması çıksın. Linçler yaşansın ki, o da kendi taraftarlarını kışkırtabilsin ve iç istikrarsızlığı yaygınlaştırsın.

Türk Silahlı Kuvvetleri´ni kışkırtıp, Kuzey Irak´a girmeye zorlasın ki, Türkiye batağa saplansın.

Bundan dolayı, tüm medyaya buradan ısrarla seslenmek istiyorum:

"Gelin, PKK cinayetlerini, cenazelerimizi normal boyutlarının dışına taşımayalım. Abartıp, vatanseverlik gösterisine dönüştürmeyelim. Toplumumuzu kışkırtmayalım. PKK´nın ekmeğine yağ sürmeyelim... Olayları yansıtalım, ancak ülkemizi kollayarak verelim."

Mehmet Ali Birand/POSTA