Sedat Peker iddianamesinden Volkan Demirel çıktı! "İşin içinde olduğunu iddia ediyor"

Gazeteci Timur Soykan Sedat Peker iddianamesinde geçen Volkan Demirel ayrıntısını canlı yayında anlattı.

Halk TV'de "Kayda Geçsin" adlı programda Sedat Peker iddianamesi masaya yatırıldı. Gazeteci Timur Soykan, iddianamede geçen Volkan Demirel ayrıntısına değindi.

Timur Soykan, Emrah Sarıtaş'ın kuzeni ve Sedat Peker ile birlikte şirketi boşalttığı iddia edilen Eser Sarıtaş'ın ortağının Volkan Demirel olduğunu söyledi.

İddianamede Volkan Demirel'e bir suçlama olmadığını söyleyen Soykan, "Volkan Demirel'i defalarca kez uyarmışlar ancak kimseyi dinlememiş. Eda Sarıtaş ise Volkan Demirel'in işin içinde olduğunu iddia ediyor." açıklamasını yaptı.

VOLKAN DEMİREL'DEN AÇIKLAMA

Volkan Demirel'den iddialarla ilgili ilk açıklama geldi. Yapılan açıklamada iddiaların asılsız olduğu belirtilerek, "Dava kapsamında bazı kişilerin yalan, gerçek dışı, yoruma dayalı beyanları müvekkilim Sayın Volkan Demirel'den ne kopartırız amacını taşımaktadır" ifadeleri kullanıldı.

Kamuoyunda “Sedat Peker Davası” olarak bilinen davanın iddianamesinde Sayın Volkan Demirel'in adının geçtiği hususu ile ilgili olarak bazı kişilerin maddi gerçeğin ortaya çıkmasından ziyade sadece şahsi menfaatlerini düşünerek, adaleti yanıltmaya yönelik asılsız, yanlış, yalan ve iftiralarla dolu beyanları karşısında tarafımızca kamuoyuna açıklama yapma gereği duyulmuştur.

Sayın Volkan Demirel'in başarılı futbol kariyerinin yanında yıllardır koleksiyonerlik yaptığı bu kapsamda ünlü sanatçıların eserlerini satın aldığı bilinen bir gerçektir. İnternetten yapılacak çok basit bir araştırma ile bu durum görülecektir. Sayın Volkan Demirel'e ait bu resim ve tabloların bedellerinin tamamı son kuruşuna kadar alın teri ile kazandığı para ile ödenmiş olup hepsi belgelidir.

Ayrıca müvekkilim Sayın Volkan Demirel'in yaptığı yatırımlar kapsamında satın aldığı taşınmazlardan yaptığı ortaklıklara kadar tüm işlemleri hukuka ve yasalara uygun yapılmış olup her işlemi resmi makamlarca onaylanmış belgeler ile sabittir.

Dava kapsamında bazı kişilerin yalan, gerçek dışı, yoruma dayalı beyanları müvekkilim Sayın Volkan Demirel'den ne kopartırız amacını taşımaktadır.

Özellikle hakkında hiçbir soruşturma bulunmayan, tanık olarak bile ifadesine başvurulmayan müvekkilim Sayın Volkan Demirel hakkında bilerek asılsız ve gerçek dışı ifadeler veren bu kişiler hakkında tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı, bu kapsamda tüm bu haksız ithamlarının hesabını çok yakın zamanda yargı önünde vermesi için gerekli işlemlere başladığımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.

PEKER İDDİANAMESİ

Hakkında kırmızı bültenle yakalama kararı bulunan Sedat Peker ve suç örgütüne yönelik soruşturma kapsamında 26'sı tutuklu 92 şüpheli hakkında iddianame tamamlandı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 241 sayfalık iddianamede Cahit Çetin'in 13 Ağustos 2017'de öldüğü belirtildi. İddianamede 30 kişi müşteki ya da mağdur sıfatıyla yer alırken hakkında kırmızı bültenle yakalama kararı bulunan Sedat Peker'in de aralarında bulunduğu 26'sı tutuklu 92 kişi ise şüpheli sıfatıyla yer aldı.

Türkiye'de çıkar amaçlı suç örgütlerinin oluşumu anlatılan iddianamede silahlı baskı ve korku yaratarak çıkar elde etmeye başladıkları ve elde edilen maddi çıkarların bir kısmını halka göstermelik yardımlar yaparak halkın gözünde sempati kazanmaya çalıştıkları anlatıldı. 1970 ve 1980'li yılarda meydana gelen siyasi değişikliklerden kaynaklı 'eşkiya' ve 'kabadayı' olarak isim yapan şahısların etrafındaki adamların artmasıyla toplum içinde ciddi korkuların oluşmaya başladığı belirtilen iddianamede, bu korkuların şahıslara toplum nezdinde saygıya dönüştüğü ve toplum içerisinde bu şahısların 'Baba-Abi-Reis-Ağa' gibi unvanlar aldığı ifade edildi.

PEKER BASINDA SIK SIK YER ALARAK KENDİSİNİ HALK NEZDİNDE TANITTI

Söz konusu şahısların suç örgütü haline gelmesinden sonra devletin ve kanun koruyucuların yerine kendilerini koyarak hem ceza kesen hem de adalet dağıtan bir görünüme kavuşup bu sayede maddi menfaatlerini artırma çabası içerisinde oldukları iddianamede belirtildi. Legal veya illegal iş sahibi olan bir kısım işletme sahiplerini koruma adı altında haraca bağlayarak maddi menfaat temin ettikleri, çek-senet tahsilatı yaptıkları ve bu şekilde toplumda korkutucu güç olarak maddi menfaat elde etmeye çalıştıkları anlatıldı.

Şüpheli Sedat Peker'in 1990'lı yıllarda mafya oluşumu içerisinde yer aldığı, işlediği suçlardan dolayı hakkında 1997 ve 1998 yıllarında soruşturma başlatıldığı anlatılan iddianamede, Peker'in Romanya'ya kaçtığı ve 7 ay boyunca aranması devam ederken teslim olacağını bildirerek cezaevine konulduğu hatırlatıldı. Peker'in bu dönemdeki cezaevindeki lüks yaşamanın, tahliye olmasının ardından verdiği davet ile karıştığı olayların sık sık basında yer aldığı belirtilirken Peker'in bu şekilde kendisini halk nezdinde daha fazla tanıttığı vurgulandı.

Sedat Peker'in milliyetçi kimliği ön plana çıkarmaya özen göstererek kendisini meşru ve sempatik göstermeye çalıştığı, bu şekilde vatandaşların desteğini almaya çalıştığı ve özellikle bu kapsamda genç kesimi elinde tutmaya yönelik çabalar sarf ettiği kaydedildi. Peker'in bu şekilde suç örgütünü kurarak Türkiye'de büyümeye başladığı anlatıldı.

SEDAT PEKER YAZILI TESPİHLER ÖRGÜTÜN PAROLASI OLARAK KULLANILDI

Örgüt üyelerinin silah taşıdıkları, birbirlerine silah temin ettikleri kaydedilen iddianamede, silah yerine günlük hayatın akışına ters olarak 'Emanet, cihaz, oyuncak, çekirdek' şeklinde kelimeler kullandıkları belirtildi. İddianamede suç örgütünün listesinin bizzat örgüt lideri tarafından tutularak dağıtımı yapılan tespihlerin imame veya boncuklarında 'Reis Sedat Peker, SP' gibi yazıların olduğu bu tespihlerin örgütün parolası olarak kullanıldığı kaydedildi. Tespihi olan kişilerin örgüt liderine bağlılığının tüm örgüt üyeleri tarafından bilindiği, tespihi olan kişilerin örgüte yardım eden, geçmişinde örgütle kader birliği yapan ya da örgüt üyeleri oldukları ifade edildi.

SEDAT PEKER MAHKEME KARARIYLA ADININ ÖNÜNE REİS KELİMESİNİ KOYDURDU

Örgüt lideri, yöneticileri ve üyelerinin konumları anlatılan iddianamede şüpheli Sedat Peker ise şu "Örgüt tanımlamasında da izah edildiği üzere kendi adındaki örgütü kuran ve yöneten, bu kapsamda daha önce de aynı suçtan ceza alan, telefon görüşmelerine aşırı derecede dikkat eden ve dinlenme ihtimali olmayan programlar üzerinden örgütsel konuşmaları yapan bir şahıs olup, mahkeme kararı ile adının önüne Reis kelimesini koydurduğu, kendisine Reis diye hitap edilen, bu kapsamda çok sayıda yağma suçundan eylemleri olan, geçmişte de benzer nitelikte çok sayıda suç kaydı olan ve bu şekilde Beykoz' da bulunan villasından örgütü kuran ve yöneten şahıs olduğu" şeklinde tanımlandı.

PEKER FETÖ İLE BAĞLANTISINI BU ŞAHIS ÜZERİNDEN GERÇEKLEŞTİRDİ

Müştekilerin ifadesine de yer verilen iddianamede bir müştekinin Makedonya ve Balkan ülkelerinde uyuşturucu mafyası olarak tanınan Boban Tomovski isimli şüphelinin Sedat Peker'e biat ettiğini belirtti. Şüpheli Fatih Kocaman isimli şahsın örgüt için önemli olduğunu iddia eden müştekinin ifadesinde "Öyle ki bu şahıs sanal bahis, FETÖ, para alış verişi işlerinde önemli rol almıştır. Birçok kez yanında görmüşümdür. Bu şahıs Fetullah Gülen'e bağlı dershane, yurt, üniversite evleri, sohbetlerine gider gelirdi. Onlar ile diyalog içerisinde idi. Sedat Peker, FETÖ ile bağlantısını bu şahıs üzerinden gerçekleştirirdi. Öyle ki Sedat Peker, Fatih Kocaman ile resmi konuşulması gerektiğini tüm adamlarına talimat vermişti. Fatih Kocaman da zaten kendisini herkesten üstün görmekte direkt Sedat Peker'le muhatap olmaktaydı" şeklinde beyanda bulunduğu hatırlatıldı.

İddianamede 31 Ağustos 2017'de İstanbul, Çekmeköy'de silahla vurularak hayatını kaybeden Cahit Çetin'in ölümünü şüpheli Sedat Peker'in azmettirdiği kaydedildi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 392 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ

İddianamede örgüt lideri konumda yer alan şüpheli Sedat Peker'in "Tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme", "Suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme", "Var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme", "Tefecilik" ve "Silahla kasten yaralama" suçlarından toplamda ağırlaştırılmış müebbet ile 262 yıl 8 aydan 392 yıl 4 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Örgüt yöneticisi olan 9 şüphelinin "Suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme" suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar, örgüt üyesi olası olan 46 şüphelinin "Suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma" suçundan 2 yıl 6 aydan 6'şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. 22 şüphelinin de "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçundan 2 yıldan 4'er yıla kadar hapis talep edildi. Ayrıca iddianamede örgüt yöneticisi, üyesi ve örgüt adına suç işleyen şüphelilerin "Kasten öldürmeye azmettirme", "Var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme", "Tefecilik" ve "Silahla kasten yaralama" suçlarından değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. İddianamede değerlendirmek üzere Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.