Sedat Peker bu kez Can Dündar'ı hedef aldı: İlk iş idamı geri getirmek, ikincisi sizi asmak olacak!
Son olarak ‘Barış İçin Akademisyenler’in kanında duş almak istediğini söyleyen yeraltı dünyasının ünlü ismi Sedat Peker bu kez de MİT TIR’ları haberi nedeniyle hapiste bulunan gazeteci Can Dündar’ı idamla tehdit etti.
"Suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalayan akademisyenleri "Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve kanlarınızla duş alacağız" sözleriyle tehdit eden suç örgütü lideri Sedat Peker, bu kez de MİT TIR'larındaki silah ve mühimmat görüntülerini yayımladıkları gerekçesiyle tutuklanan Cumuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ü hedef aldı. "Siz yatın kalkın, diktatör dediğiniz Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a dua edin" diyen Peker, "Çünkü benim gibi düşünen on milyonlarca insandan bir tanesi cumhurbaşkanı olursa ilk işi idamın geri getirilmesi, ikinci işi ise Bayırbucak'ta şehit olan çocuklara ve bebeklere misilleme olarak sizlerin yani MİT tırları operasyonunda görev alan herkesin asılması olacaktır" tehdidinde bulundu.
Sedat Peker'in kişisel internet sitesinde keleme aldığı yazısı şöyle:
Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni can dündar, tutuklu bulunduğu Silivri cezaevinde, hakkında hazırlanan iddianameyi değerlendirirken benim ismime de atıfta bulunmuş (Siyasi konulara elimden geldiğince değinmemek tarzında bir tavır takınmayı isterken bu kişiler maalesef beni devamlı olarak bu arenaya davet ediyorlar.).
Değerlendirmesine göre tutuksuz olarak yargılanması gerekirmiş. Ayrıca beni de örnek vererek sözde aydınların bildirisine tepkimi, tehdit ederek gösterdiğimi ancak yinede tutuklu olmadığımı söylemiş. Beni en çok üzen şey devamlı olarak akademisyenleri tehdit ettiğimin söylenmesidir (Çünkü bilirim ki yapılan tehditler genelde hayata çok fazla geçmezler.).
Ben ise onlara başlarına gelecek şeyi söyledim, yani tehdit etmedim (Tehdit etme gibi şeyleri genelde ilkokul öğrencileri yapar.). Ayrıca bunların yaptığı da düpedüz nankörlük… Ben onlara çok büyük bir iyilik yaparak diyorum ki; eğer olurda DEVLETİMİZİ yıkarsanız, işleyemez hale getirirseniz, bu ülkenin evlatları, oluk oluk kanlarınızı akıtır. Sonrasında ise kanlarınızda duş alır (YÜCE ALLAH aşkına daha ne diyeyim).
Sizlerinde müsadesiyle tekrardan can dündar’ın açıklamasına dönmek isterim. Kendisinin yaptığı haber yüzünden BAYIRBUCAK’a giden silah sevkiyatı sekteye uğramış ve şu anda da en kritik yerlerin tamamı rus ve suriye askerlerinin eline geçmiştir. Binlerce bebek ve çocuk şehit olmuştur.
CENNETMEKAN Mehmet Akif ERSOY üstatın can dündar’ın kendi iddianamesiyle ilgili yaptığı yorumunu çok iyi açıklayan bir sözü var. Şöyle söylüyor HAZRET; “HEY UTANMAZ! AĞLAMAZSAN BARİ GÜLMEKTEN UTAN.” TÜRK MİLLETİ’nin özyurtlarından biri olan BAYIRBUCAK’ın neredeyse tamamının kaybedilmesi ve VATAN evlatlarının ŞEHİT olması en çok paralel yapıyla beraber oluşturdukları MİT tırları operasyonuna bağlıyken (yani bu yüzdenken) beni örnek göstererek ben ondanda mı tehlikeliyimde tutuksuz yargılanmıyorum? Diyor.
Kıymetli Dostlarım, ağzımı bozsam bana yakışmaz. Ancak bu pişkin insanlar maalesef ki çok kötü sözleri fazlasıyla hak ediyorlar. can dündar’a şunu söylemek isterim; senin gibi paralel yapının diğer sadık maşaları bile benim için en fazla suç örgütü lideridir diye bildiler. Ayrıcada lideri olduğum iddia edilen suç örgütüyle de devlet düşmanlarına karşı kanunsuz eylem yaptığımı söylediler (Senin patronun olan paralel yapı dahi bana vatan haini diyemedi anladın mı can efendi.).
Sen ise vatan hainliğiden yargılanan birisin. Yani ülkene, milletine, tüm kutsal değerlerine ihanet etmekten yargılanıyorsun. Benim ismimin herhangi bir kriminal suçluyla karşılaştırılmasına belki tahammül edebilirim. Ancak vatan hainliğinden yargılanan birisiyle kıyaslanmayı hiç kusura bakma ama kendime zul kabul ederim (yani seninle).
Unutmadan size şunuda özellikle söylemek isterim; Siz yatın kalkın, diktatör dediğiniz Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a dua edin. Çünkü benim gibi düşünen on milyonlarca insandan bir tanesi CUMHURBAŞKANI olursa ilk işi idamın geri getirilmesi, ikinci işi ise BAYIRBUCAK’ta şehit olan çocuklara ve bebeklere misilleme olarak sizlerin (yani MİT tırları operasyonunda görev alan herkesin asılması olacaktır.)
Meslektaşlarınızın hemen hemen hepsi yani güzide TÜRK basınının çoğu, aleyhimde olan konuları düzenli olarak haber yaparken, benim cevaplarımı maalesef ki haber yapmıyorlar (Bazı değerli basın organları ve yazarlar hariç.).
Sizi kibar bir şekilde uyarmak istiyorum. Bana karşı adil olmayan bu davranışlarınıza devam ederseniz; bu işin sonunda benide basın sektörüne çok hızlı bir şekilde dahil ettirirsiniz. Sadece kişisel sayfalarımla bile sizinle baş edebiliyorken, birde büyük bir basın grubu oluşturarak sizi nasıl rezil edeceğimi isterseniz bence bir daha düşünün (Bu sözlerimde asla bir tehdit değildir.)!.. Sadece olacak şeylerin uyarı amaçlı önceden söylenmesidir.
Sedat Peker'in kişisel internet sitesinde keleme aldığı yazısı şöyle:
Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni can dündar, tutuklu bulunduğu Silivri cezaevinde, hakkında hazırlanan iddianameyi değerlendirirken benim ismime de atıfta bulunmuş (Siyasi konulara elimden geldiğince değinmemek tarzında bir tavır takınmayı isterken bu kişiler maalesef beni devamlı olarak bu arenaya davet ediyorlar.).
Değerlendirmesine göre tutuksuz olarak yargılanması gerekirmiş. Ayrıca beni de örnek vererek sözde aydınların bildirisine tepkimi, tehdit ederek gösterdiğimi ancak yinede tutuklu olmadığımı söylemiş. Beni en çok üzen şey devamlı olarak akademisyenleri tehdit ettiğimin söylenmesidir (Çünkü bilirim ki yapılan tehditler genelde hayata çok fazla geçmezler.).
Ben ise onlara başlarına gelecek şeyi söyledim, yani tehdit etmedim (Tehdit etme gibi şeyleri genelde ilkokul öğrencileri yapar.). Ayrıca bunların yaptığı da düpedüz nankörlük… Ben onlara çok büyük bir iyilik yaparak diyorum ki; eğer olurda DEVLETİMİZİ yıkarsanız, işleyemez hale getirirseniz, bu ülkenin evlatları, oluk oluk kanlarınızı akıtır. Sonrasında ise kanlarınızda duş alır (YÜCE ALLAH aşkına daha ne diyeyim).
Sizlerinde müsadesiyle tekrardan can dündar’ın açıklamasına dönmek isterim. Kendisinin yaptığı haber yüzünden BAYIRBUCAK’a giden silah sevkiyatı sekteye uğramış ve şu anda da en kritik yerlerin tamamı rus ve suriye askerlerinin eline geçmiştir. Binlerce bebek ve çocuk şehit olmuştur.
CENNETMEKAN Mehmet Akif ERSOY üstatın can dündar’ın kendi iddianamesiyle ilgili yaptığı yorumunu çok iyi açıklayan bir sözü var. Şöyle söylüyor HAZRET; “HEY UTANMAZ! AĞLAMAZSAN BARİ GÜLMEKTEN UTAN.” TÜRK MİLLETİ’nin özyurtlarından biri olan BAYIRBUCAK’ın neredeyse tamamının kaybedilmesi ve VATAN evlatlarının ŞEHİT olması en çok paralel yapıyla beraber oluşturdukları MİT tırları operasyonuna bağlıyken (yani bu yüzdenken) beni örnek göstererek ben ondanda mı tehlikeliyimde tutuksuz yargılanmıyorum? Diyor.
Kıymetli Dostlarım, ağzımı bozsam bana yakışmaz. Ancak bu pişkin insanlar maalesef ki çok kötü sözleri fazlasıyla hak ediyorlar. can dündar’a şunu söylemek isterim; senin gibi paralel yapının diğer sadık maşaları bile benim için en fazla suç örgütü lideridir diye bildiler. Ayrıcada lideri olduğum iddia edilen suç örgütüyle de devlet düşmanlarına karşı kanunsuz eylem yaptığımı söylediler (Senin patronun olan paralel yapı dahi bana vatan haini diyemedi anladın mı can efendi.).
Sen ise vatan hainliğiden yargılanan birisin. Yani ülkene, milletine, tüm kutsal değerlerine ihanet etmekten yargılanıyorsun. Benim ismimin herhangi bir kriminal suçluyla karşılaştırılmasına belki tahammül edebilirim. Ancak vatan hainliğinden yargılanan birisiyle kıyaslanmayı hiç kusura bakma ama kendime zul kabul ederim (yani seninle).
Unutmadan size şunuda özellikle söylemek isterim; Siz yatın kalkın, diktatör dediğiniz Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a dua edin. Çünkü benim gibi düşünen on milyonlarca insandan bir tanesi CUMHURBAŞKANI olursa ilk işi idamın geri getirilmesi, ikinci işi ise BAYIRBUCAK’ta şehit olan çocuklara ve bebeklere misilleme olarak sizlerin (yani MİT tırları operasyonunda görev alan herkesin asılması olacaktır.)
Meslektaşlarınızın hemen hemen hepsi yani güzide TÜRK basınının çoğu, aleyhimde olan konuları düzenli olarak haber yaparken, benim cevaplarımı maalesef ki haber yapmıyorlar (Bazı değerli basın organları ve yazarlar hariç.).
Sizi kibar bir şekilde uyarmak istiyorum. Bana karşı adil olmayan bu davranışlarınıza devam ederseniz; bu işin sonunda benide basın sektörüne çok hızlı bir şekilde dahil ettirirsiniz. Sadece kişisel sayfalarımla bile sizinle baş edebiliyorken, birde büyük bir basın grubu oluşturarak sizi nasıl rezil edeceğimi isterseniz bence bir daha düşünün (Bu sözlerimde asla bir tehdit değildir.)!.. Sadece olacak şeylerin uyarı amaçlı önceden söylenmesidir.