Sedat Ergin'in sanık olduğu davanın iddianamesinde neler var?
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin hakkında Cumhurbaşkanı'na hakaret iddiasıyla dava açılmıştı.
Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, "Cumhurbaşkanı'na hakaret" iddiasıyla hakkında 1 yıl 4 aydan 5 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle dava açılan Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin için hazırlanan iddianamenin detaylarını yazdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Dağlıca saldırısının meydana geldiği 6 Eylül 2015 tarihinde katıldığı A Haber-Atv ortak yayınındaki açıklamasını "Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Dağlıca açıklaması: 400 vekil alınsaydı bunlar olmazdı" başlığıyla haberleştiren ‘hurriyet.com.tr’nin haberi nedeniyle Sedat Ergin hakkında dava açılmıştı. Erdoğan’ın avukatı aracılığıyla yaptığı şikâyet üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili İdris Kurt tarafından iddianame hazırlanmıştı.
Savcının, iddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “konuşmasının hiçbir yerinde geçmeyen ve bu anlama gelebilecek söz dahi kullanılmamış olmasına rağmen” bu başlığın atıldığını öne sürdüğünü belirten Bildirici, "Fakat savcı, o sözlerin söylenmediğinden o kadar emin ki, programı dinlememekle kalmayıp, 'haberin niyetini' sorgulamış. İddianamede, 'gerçekdışı, incitici ve iyi niyetle bağdaşmayan şekilde haber yapıldığı belirlenmiştir' diyor. Bu kanıya da şikâyet dilekçesini okuyarak mı karar verdi, onu bilmiyoruz" ifadelerini kullandı.
Bildirici, iddianameye ilişkin sözlerine şöyle devam etti:
"İddianamenin garipliklerinden biri, o dönemde Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olan Ekrem Dumanlı’nın da bu davada sanık olması. Benzer başlıkla haber yapılmış olması dışında Dumanlı ile Ergin’in birlikte yargılanmasının hiçbir somut nedeni yok ama savcı öyle uygun görmüş.
Savcı, muhtemelen Ergin’in “Yazı İşleri Müdürü” olduğunu sanıyor. Zira, Ergin’in sorumluluğunu açıklarken “... Gazete yazı işleri müdürünün yayınlanan yazı ve içeriklerden sorumlu tutulacağı” gibi bir ifade kullanmış. Ergin’in sorumluluğuna dair başka bir açıklama da yok iddianamede."
"Ergin, işte böyle bir iddianameye dayanarak 25 Mart’ta yargıç karşısına çıkarılacak" diyen Bildirici, "Meslektaşlarımız Can Dündar ve Erdem Gül’ün aynı gün başlayacak davalarında olduğu gibi yine gazetecilik yargılanacak" dedi.
Yazının tamamını için tıklayın
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Dağlıca saldırısının meydana geldiği 6 Eylül 2015 tarihinde katıldığı A Haber-Atv ortak yayınındaki açıklamasını "Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Dağlıca açıklaması: 400 vekil alınsaydı bunlar olmazdı" başlığıyla haberleştiren ‘hurriyet.com.tr’nin haberi nedeniyle Sedat Ergin hakkında dava açılmıştı. Erdoğan’ın avukatı aracılığıyla yaptığı şikâyet üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili İdris Kurt tarafından iddianame hazırlanmıştı.
Savcının, iddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “konuşmasının hiçbir yerinde geçmeyen ve bu anlama gelebilecek söz dahi kullanılmamış olmasına rağmen” bu başlığın atıldığını öne sürdüğünü belirten Bildirici, "Fakat savcı, o sözlerin söylenmediğinden o kadar emin ki, programı dinlememekle kalmayıp, 'haberin niyetini' sorgulamış. İddianamede, 'gerçekdışı, incitici ve iyi niyetle bağdaşmayan şekilde haber yapıldığı belirlenmiştir' diyor. Bu kanıya da şikâyet dilekçesini okuyarak mı karar verdi, onu bilmiyoruz" ifadelerini kullandı.
Bildirici, iddianameye ilişkin sözlerine şöyle devam etti:
"İddianamenin garipliklerinden biri, o dönemde Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olan Ekrem Dumanlı’nın da bu davada sanık olması. Benzer başlıkla haber yapılmış olması dışında Dumanlı ile Ergin’in birlikte yargılanmasının hiçbir somut nedeni yok ama savcı öyle uygun görmüş.
Savcı, muhtemelen Ergin’in “Yazı İşleri Müdürü” olduğunu sanıyor. Zira, Ergin’in sorumluluğunu açıklarken “... Gazete yazı işleri müdürünün yayınlanan yazı ve içeriklerden sorumlu tutulacağı” gibi bir ifade kullanmış. Ergin’in sorumluluğuna dair başka bir açıklama da yok iddianamede."
"Ergin, işte böyle bir iddianameye dayanarak 25 Mart’ta yargıç karşısına çıkarılacak" diyen Bildirici, "Meslektaşlarımız Can Dündar ve Erdem Gül’ün aynı gün başlayacak davalarında olduğu gibi yine gazetecilik yargılanacak" dedi.
Yazının tamamını için tıklayın