SEDAT ERGİN SES KAYITLARIYLA İLGİLİ ŞİKAYETÇİ OLDU!
Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Sedat Ergin, Hanefi Avcı'nın ofisinde bulunduğu iddia edilen ses kayıtları ile şikayetçi olduğunu söyledi.
Savcılıktan mağdur sıfatıyla ifade veren Ergin, "Bunu her kimse yapan şikayetçi oldum." dedi
Devrimci Karargah soruşturması kapsamında tutuklanan Eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın bürosunda bulunduğu öne sürülen ses kayıtları ile ilgili İstanbul Adliyesi’ndeki hareketlilik devam ediyor. Avcı’nın ofisinde ses kayıtları bulunan gazetecilerden Hürriyet Gazetesi yazarı Sedat Ergin konuyla ilgilenen Cumhuriyet Savcısı’na ifade verdi. Adliyeye mağdur sıfatıyla gelen Gazeteci Sedat Ergin savcıyla yaklaşık bir saat görüştü. Adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ergin, "Hanefi Avcı’nın ofisinde bulunduğu ileri sürülen benim de bazı konuşmalarımın olduğu gerekçesiyle çağrıldım. Savcı önüme bazı metinler koydu. Bunlardan bir tanesi ya 1996 ya da 1997 yılında, o dönemde gazetenin genel yayın yönetmeni olan, ben Hürriyet’in Ankara temsilcisiydim, Ertuğrul Özkök ile yaptığımız bir görüşme. Gazete ile ilgili yaptığımız konuşmalar. Onun dışında bir iki konuşma daha vardı, onlar benimle ilgili değildi. Savcı ’şikayetçi olup olmadığımı sordu.’ Ben kimin yaptığı konusunda çelişkili iddialar var. Hanefi Avcı’nın yaptığı söyleniyor. O yapmadığını söylüyor. Bunu yapan her kimse şikayetçi olduğumu söyledim." şeklinde konuştu.
"KAYITLARLA İLGİLİ ŞANTAJ YAPILMADI"
Dinlemeler ile ilgili savcının kendisine şantaj yapılıp yapılmadığı sorusunu yönelttiğini belirten Ergin, "Bu soruya ’hayır’ diye karşılık verdim. Böyle bir şantaj olmadı. Kasetlerin kime ait olduğuna dair ellerinde yazılı bir metin yok. Dinlemeden yola çıkarak kim olabilir? Çünkü insanlar orada birbirine hitap ediyor. Önüme çıkan metinlerden biri benimle ilgili değildi. Ben de kabul etmedim. Benim anladığım, Ertuğrul beyin telefonu, sanırım gazete santralıydı." diye konuştu.
"KONUŞMALARIN GİZLİLİĞİNE RİAYET EDİLMESİNİ TALEP ETTİM"
Ses kayıtlarının gizli kalmasını talep ettiğini belirten Ergin, "Oradaki telefon konuşması özel bir konuşma olduğu için savcıdan bu konuşmanın gizliliğine riayet edilmesi konusunda talepte bulundum. O da gerekli hassasiyetin gösterileceğini söyledi. Ben de gösterdiği duyarlılığa teşekkür ettim. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8.maddesi yeteri kadar açık. Diyor ki; herkesin özel hayatına,aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkı vardır. Her vatandaşın haberleşme ile ilgili ihlallerde duyarlı olması gerekiyor. Benim bu hakkım çok temel bir hak ihlal edilmiş. Türkiye’de son dönemlerde bu tür ihlaller oluyor. Özellikle telefon dinlemeleri ve ortam dinlemeleri ile ilgili yasa dışı yollarla yapılmış telefon dinlemelerinin internet sitelerinde gazetelerde yayımlandığını görüyoruz. Bu Türk Ceza Kanunu’nda ihlali. Yasalarımızda bu konuda çok büyük boşluklar var. Savcılarımızın ’şikayetçi misiniz?’ Diye sormasını ben önemli buluyorum. Bu sadece bana değil, bu temel hakkı ihlal edilmiş bütün vatandaşlarımızla ilgili savcıların ilgi göstermesini bekliyorum. Her şerde bir hayır vardır. Bu son olaydır. Hükümetin dinleme konusunda yasal boşlukların giderilmesiyle ilgili bir göz açıcı işlev görmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı. (CİHAN)
Devrimci Karargah soruşturması kapsamında tutuklanan Eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın bürosunda bulunduğu öne sürülen ses kayıtları ile ilgili İstanbul Adliyesi’ndeki hareketlilik devam ediyor. Avcı’nın ofisinde ses kayıtları bulunan gazetecilerden Hürriyet Gazetesi yazarı Sedat Ergin konuyla ilgilenen Cumhuriyet Savcısı’na ifade verdi. Adliyeye mağdur sıfatıyla gelen Gazeteci Sedat Ergin savcıyla yaklaşık bir saat görüştü. Adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ergin, "Hanefi Avcı’nın ofisinde bulunduğu ileri sürülen benim de bazı konuşmalarımın olduğu gerekçesiyle çağrıldım. Savcı önüme bazı metinler koydu. Bunlardan bir tanesi ya 1996 ya da 1997 yılında, o dönemde gazetenin genel yayın yönetmeni olan, ben Hürriyet’in Ankara temsilcisiydim, Ertuğrul Özkök ile yaptığımız bir görüşme. Gazete ile ilgili yaptığımız konuşmalar. Onun dışında bir iki konuşma daha vardı, onlar benimle ilgili değildi. Savcı ’şikayetçi olup olmadığımı sordu.’ Ben kimin yaptığı konusunda çelişkili iddialar var. Hanefi Avcı’nın yaptığı söyleniyor. O yapmadığını söylüyor. Bunu yapan her kimse şikayetçi olduğumu söyledim." şeklinde konuştu.
"KAYITLARLA İLGİLİ ŞANTAJ YAPILMADI"
Dinlemeler ile ilgili savcının kendisine şantaj yapılıp yapılmadığı sorusunu yönelttiğini belirten Ergin, "Bu soruya ’hayır’ diye karşılık verdim. Böyle bir şantaj olmadı. Kasetlerin kime ait olduğuna dair ellerinde yazılı bir metin yok. Dinlemeden yola çıkarak kim olabilir? Çünkü insanlar orada birbirine hitap ediyor. Önüme çıkan metinlerden biri benimle ilgili değildi. Ben de kabul etmedim. Benim anladığım, Ertuğrul beyin telefonu, sanırım gazete santralıydı." diye konuştu.
"KONUŞMALARIN GİZLİLİĞİNE RİAYET EDİLMESİNİ TALEP ETTİM"
Ses kayıtlarının gizli kalmasını talep ettiğini belirten Ergin, "Oradaki telefon konuşması özel bir konuşma olduğu için savcıdan bu konuşmanın gizliliğine riayet edilmesi konusunda talepte bulundum. O da gerekli hassasiyetin gösterileceğini söyledi. Ben de gösterdiği duyarlılığa teşekkür ettim. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8.maddesi yeteri kadar açık. Diyor ki; herkesin özel hayatına,aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkı vardır. Her vatandaşın haberleşme ile ilgili ihlallerde duyarlı olması gerekiyor. Benim bu hakkım çok temel bir hak ihlal edilmiş. Türkiye’de son dönemlerde bu tür ihlaller oluyor. Özellikle telefon dinlemeleri ve ortam dinlemeleri ile ilgili yasa dışı yollarla yapılmış telefon dinlemelerinin internet sitelerinde gazetelerde yayımlandığını görüyoruz. Bu Türk Ceza Kanunu’nda ihlali. Yasalarımızda bu konuda çok büyük boşluklar var. Savcılarımızın ’şikayetçi misiniz?’ Diye sormasını ben önemli buluyorum. Bu sadece bana değil, bu temel hakkı ihlal edilmiş bütün vatandaşlarımızla ilgili savcıların ilgi göstermesini bekliyorum. Her şerde bir hayır vardır. Bu son olaydır. Hükümetin dinleme konusunda yasal boşlukların giderilmesiyle ilgili bir göz açıcı işlev görmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı. (CİHAN)