Sedat Ergin o ifadeye karşı çıktı: Kılıçdaroğlu’nun “kontrollü darbe” sözü boşlukta kalıyor
Sedat Ergin, Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz darbe girişimine dair “kontrollü darbe” ifadelerine karşı çıktı.
Hürriyet yazarı Sedat Ergin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz darbe girişimine dair “kontrollü darbe” tezine karşı çıktı. Kara Havacılık Komutanlığı iddianamesini incelediği yazılarını bitiren Ergin, bugünkü köşesini şu satırlarla sonlandırdı:
“(...) İddianamenin somut, elle tutulur bir şekilde işaret ettiği en yalın gerçek, Gülen cemaatinin bu darbe faaliyetini çok önceden son derece detaylı bir şekilde hazırlayıp, mutlak gizlilik esası üzerinden kendi mensupları aracılığıyla 15 Temmuz’da icra etmeye girişmiş olmasıdır. Seçilmiş hükümeti devirmeyi hedefleyen bu darbe planı cemaatin ‘abiler’ organizasyonu ile asker kanadının iç içe geçmişliği içinde uygulamaya konmuştur.
Bu kadar ayrıntılı bir şekilde planlanıp, bir büyük organizasyon aracılığıyla uygulanan bir darbenin sahiciliği karşısında, kamuoyu ve bazı siyaset çevrelerinde yapılan -darbenin kurgu mu yoksa kontrollü mü olduğu yolundaki- tartışmalar boşlukta kalıyor.
Darbenin gerçekliği ile ona atfedilen sanal gerçeklik arasında gerçekten de büyük bir uçurum var. Ancak bu saptama, kuşkusuz, darbe gecesi sorumluluk konumunda olan komutan ve istihbarat sorumlularının hareket tarzlarının sorgulanması, tartışılması gereğini ortadan kaldırmıyor.”
“(...) İddianamenin somut, elle tutulur bir şekilde işaret ettiği en yalın gerçek, Gülen cemaatinin bu darbe faaliyetini çok önceden son derece detaylı bir şekilde hazırlayıp, mutlak gizlilik esası üzerinden kendi mensupları aracılığıyla 15 Temmuz’da icra etmeye girişmiş olmasıdır. Seçilmiş hükümeti devirmeyi hedefleyen bu darbe planı cemaatin ‘abiler’ organizasyonu ile asker kanadının iç içe geçmişliği içinde uygulamaya konmuştur.
Bu kadar ayrıntılı bir şekilde planlanıp, bir büyük organizasyon aracılığıyla uygulanan bir darbenin sahiciliği karşısında, kamuoyu ve bazı siyaset çevrelerinde yapılan -darbenin kurgu mu yoksa kontrollü mü olduğu yolundaki- tartışmalar boşlukta kalıyor.
Darbenin gerçekliği ile ona atfedilen sanal gerçeklik arasında gerçekten de büyük bir uçurum var. Ancak bu saptama, kuşkusuz, darbe gecesi sorumluluk konumunda olan komutan ve istihbarat sorumlularının hareket tarzlarının sorgulanması, tartışılması gereğini ortadan kaldırmıyor.”