Sayıştay raporu ortaya koydu: Özel okullar velileri de devleti de soyuyor

Fahiş fiyatlar çeken özel okullardaki yolsuzluklar, Sayıştay raporuna takıldı. Özel okulların kendini ‘işletme’ gibi göstererek haksız yere devlet katkısı’ aldığı saptandı. Eğitimde kamuculuğun önemi bir kez daha anlaşıldı.

Sayıştay, Mesleki ve Teknik Liselerde örgün eğitime devam eden öğrenciler için işletmelere yapılan devlet katkısı ödemelerinde hatalı uygulamalar buldu. Özel okulların ise öğrenci stajını okulda yaptığı halde okulu ‘işletme’ gibi göstererek haksız yere ‘devlet katkısı’ aldığı saptandı. MEB 2023 yılı Sayıştay Denetim Raporunda şu satırlara yer verildi:

“Yapılan incelemelerde bazı özel okulların Devlet katkısı talebinde bulunurken kendi okullarını e-Okul sistemine işletme olarak ekleyip katkı talebinde bulunduğu, talep edilen tutarların Bakanlık tarafından ilgili özel hesaplara gönderildiği ve il/ilçe milli eğitim müdürlüklerince ilgili okullara ödemenin gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.

Devlet katkısı uygulamasında öğrencilerin stajlarını işletmelerde yapması esas olup staj yapacak işletme bulunamaması nedeniyle stajını okulda yapan ortaöğretim öğrencilerinin stajları için Devlet katkısı ödenmemesi gerekmektedir.”

ÜÇTE BİR YERİNE ÜÇTE İKİ

Öte yandan Sayıştay, devlet yardımı alan işletmelerin personel sayıları yanlış gösterildiği için işletmelere yasa dışı ödemeler yapıldığını saptadı. Rapor’da devlet katkısı ödemelerine ilişkin yanlışlar şöyle özetlendi:

“İşletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden örgün eğitim öğrencilerine ödenen ücretlere yönelik olarak işletmelere yapılan devlet katkısı uygulamasında; işletme personel sayılarının gerçeği yansıtmadığı, yirmi personele sahip işletmelere hatalı oranda ödeme yapıldığı, stajını okulda yapan ortaöğretim öğrencileri için bazı özel okullara Devlet katkısı ödendiği, staj yapmayan beklemeli durumundaki bazı öğrenciler için Devlet katkısı ödendiği, kamu kurum ve kuruluşlarına ödeme yapıldığı görülmüştür.

3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nun Geçici 12’nci maddesiyle düzenlenen hükümlere göre, işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrencilere yapılacak ödemelerin, asgari ücretin net tutarının yüzde 30’undan az olmaması gerekiyor. Mesleki eğitim merkezi programı dışındaki okul ve kurumlarda öğrenim gören öğrencilere ödenebilecek en az ücretin ise yirmiden az personel çalıştıran işletmeler için (ücretin) üçte ikisinin, yirmi ve üzerinde personel çalıştıran işletmeler için (ücretin) üçte birinin Devlet katkısı olarak ödeneceği belirtiliyor.”

İşletme personel sayıları gerçeği yansıtmadığı zaman işletmelere yapılan ödemeler de şaşıyor.

AYNI İŞLETME İÇİN E-OKULDA FARKLI BİLGİLER

Sayıştay, devlet yardımı alan işletmelerin personel sayılarının, farklı okullarca aynı e-Okul sistemine farklı girildiğini de saptadı. Raporda çarpıcı örnekler verildi:

“Yapılan incelemelerde e-Okul sisteminde yer alan işletmelerin personel sayıları ile ilgili olarak; personel sayısı 0 veya 1 olarak görünen çok sayıda işletme olduğu, bu işletmeler arasında çok sayıda limited ve anonim şirketin bulunduğu ve farklı okullar nezdinde destek ödemesi alan işletmelerin personel sayılarının okullar itibarıyla sisteme farklı girilebildiği tespit edilmiştir. Örneğin, e-Okul sisteminde personel sayısı 0 görünmesine rağmen 62 öğrenci, personel sayısı 1 görünmesine rağmen 87 öğrenci için katkı ödemesi yapılan işletmeler bulunmaktadır.

Bunun yanı sıra sistemde; bir işletmenin okullardan birinin girdiği verilere göre 0, farklı bir okulun girdiği verilere göre 450 personele, yine bir başka işletmenin okullardan birinin girdiği verilere göre 1, farklı bir okulun girdiği verilere göre 1250 personele sahip göründüğü örnekler mevcuttur. Söz konusu örnekler işletme personel sayılarının okullar tarafından sisteme hatalı girildiğini göstermektedir.”

BEKLEMELİ ÖĞRENCİ DE STAJDA SAYILDI

Sayıştay Raporunda e-Okul sisteminde beklemeli öğrenci durumunda olan, dolayısıyla fiilen staj yapmayan bazı öğrenciler için Devlet katkısı ödendiği de saptandı. Raporda, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’na göre fiili olarak staj yapmayan bir öğrenci için herhangi bir işletmeye Devlet katkısı ödenmemesi gerekiyordu. Raporda şu satırlara yer verildi:

“Yapılan incelemelerde, 12’nci sınıfı bitirmesine rağmen sorumluluk sınavlarını veremediği için mezun olamayan öğrenciler, fiili olarak staj yapmamasına rağmen önceki dönemlerde e-Okul sistemine bir işletmenin staj öğrencisi olarak kaydedildiğinden işletmelere bu öğrenciler için Devlet katkısı ödenmeye devam edildiği tespit edilmiştir.

İşletmelerde staj yapan ancak mezun olamayıp ertesi yıl sorumluluk sınavlarına girmek durumunda olan öğrenciler e-Okul sisteminde ‘beklemeli öğrenci’ olarak görünmektedir. Okullar tarafından Devlet katkısı talep edilirken beklemeli öğrenciler sistemden çıkarılmadığı sürece bu öğrenciler için işletmelere katkı ödenmeye devam edilmektedir.”

Raporda kamu kurumlarına ‘devlet katkısının’ söz konusu bile olamayacağı anlatıldı, buna rağmen bazı kamu kurum ve kuruluşlarına ‘mesleki eğitim, staj veya tamamlayıcı eğitim’ katkısı yapıldığının saptandığı ifade edildi.

HATA DA OLSA YOLSUZLUK DA KAMU İDARESİ SORUMLU

Sayıştay raporunda birinci sırada vurgulanan bulgu, Merkez Saymanlık Müdürlüğü nezdinde takip edilmeyen banka hesaplarının bulunması ve bu hesaplardan yapılan taşınır alımlarının bağış olarak muhasebeleştirilmesi.

Haksız yere ‘devlet katkısı’ ödemeleriyle birlikte, MEB’de, kamu idaresi mevzuatına uygun olmayan dokuz ayrı uygulama ya da kayıt hatası saptandı. Söz konusu hatalar arasında Organize Sanayi Bölgelerine yapılan eğitim ve öğretim desteği ödemelerinde fatura düzenlenmesi, parça başı ücret ödemelerinde yapılan hatalar dikkat çekti. Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulları konsolide bilançosunun oluşturulmaması da eleştirildi.

‘İDARİ İŞLEMLE DEĞİŞTİRİLEMEZ’

Sayıştay, “ister hata isterse yolsuzluktan kaynaklansın” önemli hatalara ya da yanlış beyana dayalı mali rapor ve tablolardan, kamu idaresinin sorumlu olduğunu bildirdi. Konuştuğumuz eğitimciler de bazı durumlarda hata ya da ihmal olabileceği gibi yolsuzluğun da söz konusu olabileceğini belirttiler.

Aydınlık gazetesinden Ruhsar Şenoğlu haberine göre, Sayıştay ayrıca, mevzuatta belirlenen konuların idari işlem ile değiştirilerek farklı uygulanmasının veya uygulama birliğinin olmamasının kabul edilemeyeceğini, uygulamada ihtiyaç ortaya çıkmışsa ihtiyaca uygun yönetmelik değişikliğine gidilmesi gerektiğini ifade etti.

Sayıştay Raporunda şöyle denildi:

“Denetlenen kamu idaresinin yönetimi, tabi olduğu muhasebe standart ve ilkelerine uygun olarak hazırlanmış olan mali rapor ve tabloların doğru ve güvenilir bilgi içerecek şekilde zamanında Sayıştaya sunulmasından, bir bütün olarak sunulan bu mali tabloların kamu idaresinin faaliyet ve işlemlerinin sonucunu tüm önemli yönleriyle doğru ve güvenilir olarak yansıtmasından ve ister hata isterse yolsuzluktan kaynaklansın bu mali rapor ve tabloların önemli hata veya yanlış beyanlar içermemesinden; kamu idaresinin gelir, gider ve malları ile bunlara ilişkin hesap ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygunluğundan; mali yönetim ve iç kontrol sistemlerinin amacına uygun olarak oluşturulmasından, etkin olarak işletilmesinden ve izlenmesinden, mali tabloların dayanağını oluşturan bilgi ve belgelerin denetime hazır hale getirilmesinden ve sunulmasından sorumludur.”