SAVCILIK "VURMAYIP DA NE YAPACAĞIM" DİYEN TURAN ÇEVİK'İ SERBEST BIRAKTI, BUNU ELEŞTİREN ERGUN BABAHAN'A 301 SORUŞTURMASI AÇTI!...

Türkiye'nin ilk hayali ihracat davası sanığı olarak bilinen Turan Çevik'in adının karıştığı cinayetteki tartışmalı adli süreci eleştiren Sabah yazarı Ergun Babahan hakkında "yargı organlarını aşağılamak" suçundan soruşturma açıldığı ortaya çıktı.

Türkiye'nin ilk hayali ihracat davası sanığı olarak bilinen Turan Çevik'in Karaköy'deki ofisinde öldürülen Hacı Erdoğan konusundaki tartışmalı adli süreçte sürpriz soruşturma ve gelişmeler yaşanıyor.

Erdoğan için "Vurmayacağım da ne yapacağım?" diyen Çevik'in resmi kayıtlara geçen bu sözleri için "takipsizlik" kararı verildi. Ancak tartışmalı süreci eleştiren gazeteci Ergun Babahan hakkında "yargı organlarını aşağıladığı" iddiasıyla TCK'nın 301. maddesine dayanarak soruşturma açıldığı ortaya çıktı.

Birlik Metal'deki cinayet

Hacı Erdoğan 9 Kasım 2005'te, Karaköy'deki Birlik Metal'e ait ofiste öldürüldü. Cinayetin ardından Çevik, oğlu Ahmet Hilmi Çevik ve damadı Erkan Yıldız'la birlikte tutuklandı. Ancak dönemin Beyoğlu Başsavcısı Ünal Canpolat, "tutuksuz yargılanma" talebi üç ayrı mahkeme tarafından reddedilen sanıkları özel yetkisini kullanarak tahliye etti.

Tahliyenin adından Turan Çevik'in oğlu ile Canpolat'ın oğlu Berkay Canpolat'ın, ofisinde cinayet işlenen Birlik Metal'de ortak olduklarını kanıtlayan belgeler Milliyet'te yayımlandı. Bu belgeleri, Canpolat'ın, Çevik'in kızı ile sanık Erkan Yıldız'ın nikâhında tanıklık yaptığını ortaya çıkaran fotoğraflar izledi. Turan Çevik hakkında takipsizlik kararıyla sonuçlanan cinayet soruşturmasının ardından görevden alınan Canpolat emekliye ayrıldı.

Dinlemeye yakalandı

Turan Çevik'in oğlu ve damadının kasten adam öldürmekten müebbet hapis istemiyle tutuksuz yargılandığı dava dosyasına giren telefon dinlemelerine ilişkin resmi kayıtlar olaya yeni bir boyut kazandırdı. Dinlenen konuşmalarında Çevik'in, Erdoğan için, "Erkan'la Hilmi vurdu, geberdi o.. çocuğu. Vurmayacağım da ne yapacağım?" dediği saptandı. Konuşmalar 13 Ağustos'ta Milliyet'te yayımlandı.

İtirafa rağmen takipsizlik

Yayının ardından harekete geçen Adalet Bakanlığı, Milliyet'in haberleri ile Sabah gazetesi yazarı Ergun Babahan'ın konuyla ilgili köşe yazısının birer kopyasını da ekleyerek 21 Ağustos'ta Beyoğlu Başsavcılığı'na gönderdiği talimatta, inceleme yapılmasını istedi.
Başsavcı Vekili Selim Ulaş, dosyayı inceledikten sonra Turan Çevik hakkında soruşturma başlattı. "Vurmayacağım da ne yapacağım" diyen Çevik'e "suçu ve suçluları övmek" suçlamasını yöneltmekle yetinen Ulaş, daha sonra "takipsizlik" kararı verdi ve sonucu bakanlığa bildirdi.

Çevik ifade de vermedi

Çevik'in ifadesine de başvurulmadığını ortaya koyan takipsizlik yazısında şöyle denildi:
"(...) Konuşmalarda, öldürme olayının (tutuksuz yargılanan) Hilmi ve Erkan isimli şahıslar tarafından gerçekleştirildiği, Hilmi'nin bıçak kullandığı, Erkan'ın tabanca kullandığı, argo sözcüklerle suçu ve suçluları övme şeklinde ve memnuniyet içinde dile getirilmektedir. Soruşturmaya açıklık getiren, yeni bir boyut kazandıran herhangi bir husus bulunmamaktadır.
İddianameye göre, Yıldız ruhsatlı tabancası ile maktüle ateş etmiş, Çevik bıçakla maktülü yaralamıştır. Telefon konuşması olayın içeriğini doğrulamakta olup olayda Turan Çevik'in ölene karşı herhangi bir eyleminden bahsedilmemektedir. Çevik hakkında verilen takipsizlik kararının geri alınması yolunda girişimde bulunmayı gerektirecek delil ve emare bulunmamaktadır.
Çevik'in telefonda sarf ettiği sözlerin 'suçu ve suçluları övmek' suçunu oluşturabileceği nedeniyle başsavcılığımızca açılan soruşturma, olayda 'aleniyet' bulunmaması nedeniyle şüphelinin savunmasına başvurulmaksızın kov