SAVAŞ UÇAĞI İKİ GAZETECİNİN BAŞINA DÜŞTÜ!
Bugün Malatya'daki 7.Ana Jet Üssü'nden havalanıp Suriye karasuları civarına çakılan F-4 savaş uçağı aslında iki önemli gazetecinin başına düştü.
İşte deneyimli savunma muhabiri Tuncer Bahçivan’ın www.gazeteci.tv’de kaleme aldığı olayla ilgili değerlendirme yazısı...
Bugün Malatya’daki 7.Ana Jet Üssü’nden havalanıp Suriye karasuları civarına çakılan F-4 savaş uçağı aslında iki önemli gazetecinin başına düştü.
İlki Metehan Demir ki Türkiye’nin en büyük gazetesi olan Hürriyet’in Ankara temsilcisi. Genelkurmay burnunun dibinde. Müthiş askeri çevresi var, üstelik Hava Kuvvetleri’nden ayrılma.
Pilotların sağ salim kurtarıldığını, askeri ekipler tarafından yurda getirilmekte olduğunu, hatta pilotların Hava Harp Okulu’ndan mezuniyet tarihini bile bildirdi.
Ancak aynı süreç içinde hiç bir ciddi haber kanalı ya da sayfası bu haberi alıntılamadı. Nitekim bir süre sonra Metehan Demir çark etti. Pilotların aranmakta olduğunu, akıbetlerinin de belli olmadığını bildirdi.
İkinci gazeteci ise bir zamanlar Metehan Demir’in en yakını kankası iken, bilinmeyen nedenle kopan Fatih Altaylı. O da Başbakan Erdoğan ile birlikte Brezilya’dan döner dönmez bir açıklama yaptı.
Habertürk sitesindeki flaş haber şöyleydi: "Rio’dan gelen Başbakan’ın uçağında bulunan Fatih Altaylı, uçakta neler yaşandığını canlı yayında anlattı. Altaylı, düşen uçakla ilgili olarak haberleri uçak indikten sonra öğrendiklerini ve hemen Başbakan’a sorduklarını belirtti. Fatih Altaylı, Başbakan Erdoğan’ın bu soru üzerine "Uçağın düştüğünden haberim var. Hava ve Deniz Kuvvetlerimiz kurtarma çalışmalarına derhal başladı. Pilotlarımız sağ. Suriye’de bu konuda ciddi şekilde özür diledi" dediğini anlattı"
Ancak onu da birlikte geldiği Başbakan Erdoğan yalanladı. Yaptığı basın toplantısında “böyle bir şey yok pilotlar aranıyor, özür dileme diye bir şey de duymadım” dedi.
Böylece bizzat “yol arkadaşı” Başbakan tarafından yalanlandı.
Böylece iki eski arkadaş mesleki açıdan fena halde madara oldu.
Bugün Malatya’daki 7.Ana Jet Üssü’nden havalanıp Suriye karasuları civarına çakılan F-4 savaş uçağı aslında iki önemli gazetecinin başına düştü.
İlki Metehan Demir ki Türkiye’nin en büyük gazetesi olan Hürriyet’in Ankara temsilcisi. Genelkurmay burnunun dibinde. Müthiş askeri çevresi var, üstelik Hava Kuvvetleri’nden ayrılma.
Pilotların sağ salim kurtarıldığını, askeri ekipler tarafından yurda getirilmekte olduğunu, hatta pilotların Hava Harp Okulu’ndan mezuniyet tarihini bile bildirdi.
Ancak aynı süreç içinde hiç bir ciddi haber kanalı ya da sayfası bu haberi alıntılamadı. Nitekim bir süre sonra Metehan Demir çark etti. Pilotların aranmakta olduğunu, akıbetlerinin de belli olmadığını bildirdi.
İkinci gazeteci ise bir zamanlar Metehan Demir’in en yakını kankası iken, bilinmeyen nedenle kopan Fatih Altaylı. O da Başbakan Erdoğan ile birlikte Brezilya’dan döner dönmez bir açıklama yaptı.
Habertürk sitesindeki flaş haber şöyleydi: "Rio’dan gelen Başbakan’ın uçağında bulunan Fatih Altaylı, uçakta neler yaşandığını canlı yayında anlattı. Altaylı, düşen uçakla ilgili olarak haberleri uçak indikten sonra öğrendiklerini ve hemen Başbakan’a sorduklarını belirtti. Fatih Altaylı, Başbakan Erdoğan’ın bu soru üzerine "Uçağın düştüğünden haberim var. Hava ve Deniz Kuvvetlerimiz kurtarma çalışmalarına derhal başladı. Pilotlarımız sağ. Suriye’de bu konuda ciddi şekilde özür diledi" dediğini anlattı"
Ancak onu da birlikte geldiği Başbakan Erdoğan yalanladı. Yaptığı basın toplantısında “böyle bir şey yok pilotlar aranıyor, özür dileme diye bir şey de duymadım” dedi.
Böylece bizzat “yol arkadaşı” Başbakan tarafından yalanlandı.
Böylece iki eski arkadaş mesleki açıdan fena halde madara oldu.