"SANKİ BEN ÇOK KATILIYORUM SEVİLAY!.." FEHMİ KORU'NUN YARASINA TUZ BASTILAR!..
Fehmi Koru; "Cumhurbaşkanı'nın gezilerine kadın gazeteciler de katılsın" diyen Sevilay Yükselir'e ilginç bir cevap verdi...
(...)
Neyse, benim üzerine eğilmem gereken daha önemli başka konular var. Sözgelimi, Cumhurbaşkanı ve başbakanın gezilerine katılmak isteyen kadın meslektaşların durumu gibi... Her gittiğim yerde, Sabah'tan Sevilay Yükselir'in hoş takılması ile bizim Özlem Albayrak'ın zarif katkısına neden cevap vermediğim soruluyor...
Başbakan Tayyip Erdoğan epeydir yurtiçi ve yurtdışı gezilerine gazeteci götürmüyor; kendince bir sebebi vardır herhalde. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise, gezilerine, cinsiyet ayrımı yapmadan, her seferinde değişen ve genellikle gidilen ülke veya bölgeyle bir biçimde ilgisi bulunduğu bilinen gazetecileri yanına alıyor.
Görevim olsaydı, kadın hakları konusuna özel önem verdiklerini bildiğim Cumhurbaşkanı Gül'e ve Başbakan Erdoğan'a, 'Kadın gazetecileri sıkça yanınıza almakla kalmayın, bir gezinize yalnızca kadınlardan oluşan bir gazeteci heyetiyle gidin' aklını verirdim. Kadın meslektaşların birarada gittikleri geziyi okurlara yansıtmaları daha bir ilgiyle okunurdu.
Yeri midir bilemem, ama yine de bir şaşkınlığımı ifade edeyim: Yakın zamanlara kadar kadın gazeteciler kendilerinden 'kadın gazeteci' diye söz edilmesinden hoşlanmazlardı; terim 'eşitsizlik' kokusu içerirdi de ondan... Olağanüstü işler çıkaran çok sayıda değerli kadın meslektaş var bugün; bazı gazetelerde en iyi haberlere onlar imza atıyor, en çekici yazıları onlar yazıyor... Cinsiyetlerinin altının çizilmesinin artık mahzur teşkil etmemesi zaman içerisinde kazandıkları güvenden olmalı.
Dün gazetelerde Cumhurbaşkanı Gül'ün iki yıla yakın süre içerisinde kaç ülkeyi ziyaret ettiği, kaç devlet başkanını Ankara'da ağırladığı bilgisi yer alıyordu: 40 lideri ağırlamış, 36 ülkeyi ziyaret etmiş...
Acaba ben o 36 ziyaretten kaçına davet edilmiş olabilirim?
Soruyu boşuna sormuyorum. Konuyla ilgili tartışmada sanki cumhurbaşkanı gezilerinin ayrılmaz parçası imişim gibi bir önyargı biraz fazlaca hâkim. Cumhurbaşkanı Gül nereye gidiyorsa yanında beni de götürüyor da birileri o gezilere davet edilmiyorsa benim yüzündenmiş gibi...
O halde kaç ziyarete katıldığımla ilgili sorunun cevabı bu konuda kuşkusu bulunanların aydınlanmasını da sağlayacağı için önemli...
Listeyi dikkatle inceledim ve cevabımı veriyorum: Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olarak yaptığı 36 geziden yalnızca altısına katıldım: ABD, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Ermenistan, Irak ve İran... Sanıyorum, Cumhurbaşkanı Gül'ün gezilerine benden fazla katılmış meslektaş sayısı az değildir.
Hayat devam ediyor.
Taha Kıvanç/Yeni Şafak
Neyse, benim üzerine eğilmem gereken daha önemli başka konular var. Sözgelimi, Cumhurbaşkanı ve başbakanın gezilerine katılmak isteyen kadın meslektaşların durumu gibi... Her gittiğim yerde, Sabah'tan Sevilay Yükselir'in hoş takılması ile bizim Özlem Albayrak'ın zarif katkısına neden cevap vermediğim soruluyor...
Başbakan Tayyip Erdoğan epeydir yurtiçi ve yurtdışı gezilerine gazeteci götürmüyor; kendince bir sebebi vardır herhalde. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise, gezilerine, cinsiyet ayrımı yapmadan, her seferinde değişen ve genellikle gidilen ülke veya bölgeyle bir biçimde ilgisi bulunduğu bilinen gazetecileri yanına alıyor.
Görevim olsaydı, kadın hakları konusuna özel önem verdiklerini bildiğim Cumhurbaşkanı Gül'e ve Başbakan Erdoğan'a, 'Kadın gazetecileri sıkça yanınıza almakla kalmayın, bir gezinize yalnızca kadınlardan oluşan bir gazeteci heyetiyle gidin' aklını verirdim. Kadın meslektaşların birarada gittikleri geziyi okurlara yansıtmaları daha bir ilgiyle okunurdu.
Yeri midir bilemem, ama yine de bir şaşkınlığımı ifade edeyim: Yakın zamanlara kadar kadın gazeteciler kendilerinden 'kadın gazeteci' diye söz edilmesinden hoşlanmazlardı; terim 'eşitsizlik' kokusu içerirdi de ondan... Olağanüstü işler çıkaran çok sayıda değerli kadın meslektaş var bugün; bazı gazetelerde en iyi haberlere onlar imza atıyor, en çekici yazıları onlar yazıyor... Cinsiyetlerinin altının çizilmesinin artık mahzur teşkil etmemesi zaman içerisinde kazandıkları güvenden olmalı.
Dün gazetelerde Cumhurbaşkanı Gül'ün iki yıla yakın süre içerisinde kaç ülkeyi ziyaret ettiği, kaç devlet başkanını Ankara'da ağırladığı bilgisi yer alıyordu: 40 lideri ağırlamış, 36 ülkeyi ziyaret etmiş...
Acaba ben o 36 ziyaretten kaçına davet edilmiş olabilirim?
Soruyu boşuna sormuyorum. Konuyla ilgili tartışmada sanki cumhurbaşkanı gezilerinin ayrılmaz parçası imişim gibi bir önyargı biraz fazlaca hâkim. Cumhurbaşkanı Gül nereye gidiyorsa yanında beni de götürüyor da birileri o gezilere davet edilmiyorsa benim yüzündenmiş gibi...
O halde kaç ziyarete katıldığımla ilgili sorunun cevabı bu konuda kuşkusu bulunanların aydınlanmasını da sağlayacağı için önemli...
Listeyi dikkatle inceledim ve cevabımı veriyorum: Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olarak yaptığı 36 geziden yalnızca altısına katıldım: ABD, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Ermenistan, Irak ve İran... Sanıyorum, Cumhurbaşkanı Gül'ün gezilerine benden fazla katılmış meslektaş sayısı az değildir.
Hayat devam ediyor.
Taha Kıvanç/Yeni Şafak
changeTarget(document.getElementById("news_content"))