SANATÇILARA "GEZİ" SANSÜRÜ MÜ VAR?
Başbakan Yardımcısı, Gezi Parkı gösterilerine destek veren sanatçılara yönelik sansür iddiasına ilişkin açıklama yaptı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gezi Parkı gösterilerine destek veren sanatçılara yönelik sansür iddiasına ilişkin, "Henüz yayınlanmamış olan bir programın yayınından vazgeçilmesi tamamen yayıncı kuruluşun inisiyatifindedir. Üst Kurulun; programlar, programlarda yer alacak oyuncular ve sunucularla ilgili yasada yer alan hususlar dışında herhangi bir tasarrufu söz konusu değildir" dedi.
"GEZİ PARKI OLAYLARINA DESTEK VEREN OYUNCU VE SUNUCULARIN YER ALDIĞI PROJELER SANSÜRLENMEKTE MİDİR?"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, soru önergesinde Gezi Parkı protestolarıyla ilgili işten çıkartmaların devam ettiğini belirterek, "Gezi Parkı eylemleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Oktay Kaynarca’nın sunuculuğunu yapacağı yarışmanın, yayınlanmadan, rafa kaldırılmasının gerekçesi nedir? Türkiye’de ve dünyada yankı uyandıran Gezi Parkı olaylarına kısmen de olsa destek veren oyuncu ve sunucuların yer aldığı projeler RTÜK tarafından sansürlenmekte midir?" diye sordu.
Soru önergesini Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığından alınan bilgi notuyla yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Arınç, 6112 Sayılı Kanun ile radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesi ve denetlenmesi görevinin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na verildiğini belirtti.
"ÜST KURULUN OYUNCULAR VE SUNUCULARLA İLGİLİ YASADA YER ALAN HUSUSLAR DIŞINDA TASARRUFU SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"
Üst Kurul’un programları yayınlandıktan sonra ilgili Kanun hükümlerine uygunluk açısından denetlediğine dikkat çeken Arınç, şöyle dedi:
"Dolayısıyla programlara yayından önce müdahale etme, programları yayından kaldırma ve yayın kuruluşlarına program önerme yetkisi bulunmamaktadır. Yayın akışı ve programların hangi şekilde yayınlanacağını düzenleme ve kontrol yetkisi, yayıncı kuruluşların editoryal sorumluluğu kapsamındadır.
Anılan soru önergesinde belirtilen ve henüz yayınlanmamış olan bir programın yayınından vazgeçilmesi tamamen yayıncı kuruluşun inisiyatifindedir. Üst Kurulun; programlar, programlarda yer alacak oyuncular ve sunucularla ilgili yasada yer alan hususlar dışında herhangi bir tasarrufu söz konusu değildir. Zaten soru önergesinde de söz konusu programın kanal yönetimi tarafından rafa kaldırıldığı ifade edilmektedir. Bunun gerekçesini açıklamak, yayın kuruluşunun takdirindeki bir konudur. Yayın kuruluşlarının, değişik tarihlerde, çok sayıda programı, bazen başlamadan, bazen başladıktan hemen sonra, bazen öngörülen süre öncesinde bitirdikleri medyada sıkça dile getirilen hususlardandır. Üst Kurul, yayınları, program oyuncularının yayın dışındaki tutum ve davranışlarıyla değil, yayın içeriğini yasada belirtilen ilkeler çerçevesinde değerlendirmekte ve denetlemektedir. Ayrıca, Kurul kararları yargı denetimine tabidir. Üst Kurul’un, yasada belirtilen yetkilerinin dışında herhangi bir sansür uygulaması söz konusu değildir."
"GEZİ PARKI OLAYLARINA DESTEK VEREN OYUNCU VE SUNUCULARIN YER ALDIĞI PROJELER SANSÜRLENMEKTE MİDİR?"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, soru önergesinde Gezi Parkı protestolarıyla ilgili işten çıkartmaların devam ettiğini belirterek, "Gezi Parkı eylemleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Oktay Kaynarca’nın sunuculuğunu yapacağı yarışmanın, yayınlanmadan, rafa kaldırılmasının gerekçesi nedir? Türkiye’de ve dünyada yankı uyandıran Gezi Parkı olaylarına kısmen de olsa destek veren oyuncu ve sunucuların yer aldığı projeler RTÜK tarafından sansürlenmekte midir?" diye sordu.
Soru önergesini Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığından alınan bilgi notuyla yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Arınç, 6112 Sayılı Kanun ile radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesi ve denetlenmesi görevinin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na verildiğini belirtti.
"ÜST KURULUN OYUNCULAR VE SUNUCULARLA İLGİLİ YASADA YER ALAN HUSUSLAR DIŞINDA TASARRUFU SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"
Üst Kurul’un programları yayınlandıktan sonra ilgili Kanun hükümlerine uygunluk açısından denetlediğine dikkat çeken Arınç, şöyle dedi:
"Dolayısıyla programlara yayından önce müdahale etme, programları yayından kaldırma ve yayın kuruluşlarına program önerme yetkisi bulunmamaktadır. Yayın akışı ve programların hangi şekilde yayınlanacağını düzenleme ve kontrol yetkisi, yayıncı kuruluşların editoryal sorumluluğu kapsamındadır.
Anılan soru önergesinde belirtilen ve henüz yayınlanmamış olan bir programın yayınından vazgeçilmesi tamamen yayıncı kuruluşun inisiyatifindedir. Üst Kurulun; programlar, programlarda yer alacak oyuncular ve sunucularla ilgili yasada yer alan hususlar dışında herhangi bir tasarrufu söz konusu değildir. Zaten soru önergesinde de söz konusu programın kanal yönetimi tarafından rafa kaldırıldığı ifade edilmektedir. Bunun gerekçesini açıklamak, yayın kuruluşunun takdirindeki bir konudur. Yayın kuruluşlarının, değişik tarihlerde, çok sayıda programı, bazen başlamadan, bazen başladıktan hemen sonra, bazen öngörülen süre öncesinde bitirdikleri medyada sıkça dile getirilen hususlardandır. Üst Kurul, yayınları, program oyuncularının yayın dışındaki tutum ve davranışlarıyla değil, yayın içeriğini yasada belirtilen ilkeler çerçevesinde değerlendirmekte ve denetlemektedir. Ayrıca, Kurul kararları yargı denetimine tabidir. Üst Kurul’un, yasada belirtilen yetkilerinin dışında herhangi bir sansür uygulaması söz konusu değildir."