SAMET GÜZEL AYLAR SONRA KONUŞTU; "BAŞKAN KEŞKE ŞEREFİMDEN EMİN OLSAYDI"
Fenerbahçe'nin tercümanı olarak tanınan Samet Güzel fırtınalı günlerin ardından aylar sonra ilk kez konuştu.
Sabah Gazetesi’nden Okan Can Yantır’a konuşan Samet Güzel, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a çatarak "Başkan 8 yıldır yanında çalışan adamın namusuna kefil olmalıydı" dedi..
Başkanın kullandığı dil seni üzdü mü peki?
Başkan bir noktada, "Şerefi ve namusu varsa Samet anlatır" gibi bir cümle kullandı, ona bozuldum. Çünkü ben yıllar boyunca bu kulübün içinde neler yaşadım... O kadar çok şey gördüm, o kadar çok şeye şahit oldum ki... Ben bir bakıma bu kulübün kara kutusuydum. Transfer görüşmelerine gittim, soyunma odasına girdim, özel problemlerle bizzat ilgilendim ama bir güne bir gün, o camianın içinde olanları aileme bile anlatmadım. İşte olanı işte bıraktım hep. Başkan keşke şeref ve namusla ilgili o cümleyi kullanmasaydı. Keşke benim namusumdan ve şerefimden emin olsaydı; öyle olması gerekirdi çünkü. Beni en iyi bilen kişiydi başkan. Sonuçta profesyonel olarak ayrılıklar yaşanabilir ama ben başkandan, sekiz yıllık çalışanının şerefi ve namusundan emin olarak konuşmasını beklerdim.
NEDEN İSTİFA ETTİ
Bu yüzden mi istifa ettin?
Bu sözlere takıldığım için istifa etmedim tabii ki. Üzüldüm ama istifa kararı almamın arkasındaki birinci sebep bu değildi. Gitmem gerekiyordu, gittim; o kadar.
Neler düşündün kameralar kapanınca?
Uçağa doğru yürürken Alex’den "Takma kafana" diye mesaj geldi. Basın toplantısı televizyondan da canlı yayınlandığı için Alex evinde izlemiş. Benim orada kötü bir duruma düştüğümü fark ettiğinden bana bu mesajı atmış. Bu gibi ufak şeylerden aramızın bozulması diye bir şey olamazdı. Olmadı da zaten. İnsan olarak benim üzülmemi istememiş. Ben zaten o basın toplantısında doğru olmayan hiçbir şeyi onaylamadım. Kulüpteki toplantıda elinde cep telefonu var mıydı; vardı. Karısına mesaj atıyordu. Bacak bacak üstüne atmış mıydı; atmıştı. Evet ama Alex zaten yıllardır böyle oturuyordu. O güne özel bir durum yoktu. Bir saygısızlık yapılmamıştı.
Başkanın kullandığı dil seni üzdü mü peki?
Başkan bir noktada, "Şerefi ve namusu varsa Samet anlatır" gibi bir cümle kullandı, ona bozuldum. Çünkü ben yıllar boyunca bu kulübün içinde neler yaşadım... O kadar çok şey gördüm, o kadar çok şeye şahit oldum ki... Ben bir bakıma bu kulübün kara kutusuydum. Transfer görüşmelerine gittim, soyunma odasına girdim, özel problemlerle bizzat ilgilendim ama bir güne bir gün, o camianın içinde olanları aileme bile anlatmadım. İşte olanı işte bıraktım hep. Başkan keşke şeref ve namusla ilgili o cümleyi kullanmasaydı. Keşke benim namusumdan ve şerefimden emin olsaydı; öyle olması gerekirdi çünkü. Beni en iyi bilen kişiydi başkan. Sonuçta profesyonel olarak ayrılıklar yaşanabilir ama ben başkandan, sekiz yıllık çalışanının şerefi ve namusundan emin olarak konuşmasını beklerdim.
NEDEN İSTİFA ETTİ
Bu yüzden mi istifa ettin?
Bu sözlere takıldığım için istifa etmedim tabii ki. Üzüldüm ama istifa kararı almamın arkasındaki birinci sebep bu değildi. Gitmem gerekiyordu, gittim; o kadar.
Neler düşündün kameralar kapanınca?
Uçağa doğru yürürken Alex’den "Takma kafana" diye mesaj geldi. Basın toplantısı televizyondan da canlı yayınlandığı için Alex evinde izlemiş. Benim orada kötü bir duruma düştüğümü fark ettiğinden bana bu mesajı atmış. Bu gibi ufak şeylerden aramızın bozulması diye bir şey olamazdı. Olmadı da zaten. İnsan olarak benim üzülmemi istememiş. Ben zaten o basın toplantısında doğru olmayan hiçbir şeyi onaylamadım. Kulüpteki toplantıda elinde cep telefonu var mıydı; vardı. Karısına mesaj atıyordu. Bacak bacak üstüne atmış mıydı; atmıştı. Evet ama Alex zaten yıllardır böyle oturuyordu. O güne özel bir durum yoktu. Bir saygısızlık yapılmamıştı.