Salih Tuna Fatih Portakal'ı topa tuttu: Fox'taki o çocuk haber mi sunuyor?
Sabah yazarı Salih Tuna, isim vermeden Fox Tv Ana Haber spikeri Fatih Portakal'ı yaylım ateşine tuttu.
Salih Tuna, Fatih Portakal'ın haber sunmadığını tam aksine FETÖ ve PKK propagandası yaptığını öne sürerek ünlü haberciyi topa tuttu.
Salih Tuna "Erdoğan nefretini öyle sinsi sinsi pompalıyor ki, Pensilvanya şeytanının bin şakirdi yan yana gelse böylesi bir performans sergileyemez." dedi.
İşte Salih Tuna'nın o yazısı
Gündem dediğin nedir ki, suya yazı yazmak gibi bir şey; gözünü açtın kapattın geçti gitti kayboldu.
Üç-beş yazı çiziktirilir, birkaç kişi şurada burada "ileri geri" konuşur ve bu satış da unutulur gider.
Hayır, bu satış unutulamaz.
Dönüp dönüp üzerinde konuşulması gereken bir "satıştır" bu.
Günde binlerce kez "Sat kurtul abicim ya" lakırdısı tüketilen, Andrzej Wajda'nın güzelim filmi "Herşey Satılık"ı çağrıştıran ülkemizde mezkur satışı 'özel' kılan nedir?
(.....................)
Böyle demiştim, tee 16 Ağustos 2006'da.
"Mezkur satış"tan kasıt, bir özel televizyon kanalının lisans / frekansının satılmasıydı.
Bunu özel kılan da, Sabra-Şatilla kasabı Ariel Şaron'la kafa kafaya verip İsrail'de yeni Yahudi yerleşim merkezlerinin kurulması için emek veren Murdoch'a satılmasıydı.
***
İmdi, kritik eşiklerde öyle yayın yapıyorlar ki, "mahut alışveriş bu günler için miydi" sorusunu sormamak mümkün değil.
Evet, FOX TV'den bahsediyorum.
Haberleri sunan o çocuğu da FETÖ'cüler pek seviyor. Hatta tutuklu yargılanan meşhur bir FETÖ'cüyle de pampa galiba. Yoksa ne diye o çocuğunun babasına hatim indirdiğini söylesin. Neyse, bu önemli değil.
Önemli olan...
Erdoğan nefretini öyle sinsi sinsi pompalıyor ki, Pensilvanya şeytanının bin şakirdi yan yana gelse böylesi bir performans sergileyemez.
Dün de öyleydi.
FETÖ kumpası malzemelerini dönemin FETÖ kanallarından bile daha çok köpürtmüştü.
Tam bir propagandist.
En hafifinden, "Suç Erdoğan'ın değil, onu alt edecek bir lider çıkartmayan muhalefetin" diyerek ana haberleri sunabiliyor.
Bazen de...
Erdoğan nefretiyle mankurtlaştırılan sosyolojiye güvenip, "PKK'ya teşekkür etmeliyiz" diyecek kadar kaptırıp gidebiliyor.
Eh nasılsa mahut sosyoloji nezdinde, Erdoğan düşmanı olduktan sonra her türlü rezillik mubah...
***
İşte, o çocuğun haber müdürü Ercan Gün'ün kullandığı her iki telefonda da FETÖ'nün kripto haberleşme sistemi ByLock çıktı.
Geçen gün Nedim Şener şöyle yazdı: "Ercan Gün, Hrant Dink'in katili Ogün Samast 20 Ocak 2007 akşamı Samsun otogarında yakalandıktan sonra arkasında Atatürk'ün sözü yer alan bir posterin önünde jandarmalar arasında çekilen görüntüleri 'algı yaratmak' için kullanmıştı. Görüntülerin Samsun Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi'nde polisler tarafından çekilmiş olduğu ortaya çıkmış olmasına rağmen Ercan Gün, Samsun jandarmasında çekildi diye yayınlamıştı. Amacı Dink cinayeti ile jandarma ve Atatürk üzerinden Emniyet İstihbarat Dairesi'nin planladığı Ergenekon operasyonları için algı yaratmaktı..."
Nedim Şener söz konusu yazısını, "Ama o gazeteci mi dediniz? / Hadi oradan!.." şeklinde nihayete erdirmiş.
"Ama o çocuk haber sunuyor" diyenlere biz ne desek acaba?
Salih Tuna "Erdoğan nefretini öyle sinsi sinsi pompalıyor ki, Pensilvanya şeytanının bin şakirdi yan yana gelse böylesi bir performans sergileyemez." dedi.
İşte Salih Tuna'nın o yazısı
Gündem dediğin nedir ki, suya yazı yazmak gibi bir şey; gözünü açtın kapattın geçti gitti kayboldu.
Üç-beş yazı çiziktirilir, birkaç kişi şurada burada "ileri geri" konuşur ve bu satış da unutulur gider.
Hayır, bu satış unutulamaz.
Dönüp dönüp üzerinde konuşulması gereken bir "satıştır" bu.
Günde binlerce kez "Sat kurtul abicim ya" lakırdısı tüketilen, Andrzej Wajda'nın güzelim filmi "Herşey Satılık"ı çağrıştıran ülkemizde mezkur satışı 'özel' kılan nedir?
(.....................)
Böyle demiştim, tee 16 Ağustos 2006'da.
"Mezkur satış"tan kasıt, bir özel televizyon kanalının lisans / frekansının satılmasıydı.
Bunu özel kılan da, Sabra-Şatilla kasabı Ariel Şaron'la kafa kafaya verip İsrail'de yeni Yahudi yerleşim merkezlerinin kurulması için emek veren Murdoch'a satılmasıydı.
***
İmdi, kritik eşiklerde öyle yayın yapıyorlar ki, "mahut alışveriş bu günler için miydi" sorusunu sormamak mümkün değil.
Evet, FOX TV'den bahsediyorum.
Haberleri sunan o çocuğu da FETÖ'cüler pek seviyor. Hatta tutuklu yargılanan meşhur bir FETÖ'cüyle de pampa galiba. Yoksa ne diye o çocuğunun babasına hatim indirdiğini söylesin. Neyse, bu önemli değil.
Önemli olan...
Erdoğan nefretini öyle sinsi sinsi pompalıyor ki, Pensilvanya şeytanının bin şakirdi yan yana gelse böylesi bir performans sergileyemez.
Dün de öyleydi.
FETÖ kumpası malzemelerini dönemin FETÖ kanallarından bile daha çok köpürtmüştü.
Tam bir propagandist.
En hafifinden, "Suç Erdoğan'ın değil, onu alt edecek bir lider çıkartmayan muhalefetin" diyerek ana haberleri sunabiliyor.
Bazen de...
Erdoğan nefretiyle mankurtlaştırılan sosyolojiye güvenip, "PKK'ya teşekkür etmeliyiz" diyecek kadar kaptırıp gidebiliyor.
Eh nasılsa mahut sosyoloji nezdinde, Erdoğan düşmanı olduktan sonra her türlü rezillik mubah...
***
İşte, o çocuğun haber müdürü Ercan Gün'ün kullandığı her iki telefonda da FETÖ'nün kripto haberleşme sistemi ByLock çıktı.
Geçen gün Nedim Şener şöyle yazdı: "Ercan Gün, Hrant Dink'in katili Ogün Samast 20 Ocak 2007 akşamı Samsun otogarında yakalandıktan sonra arkasında Atatürk'ün sözü yer alan bir posterin önünde jandarmalar arasında çekilen görüntüleri 'algı yaratmak' için kullanmıştı. Görüntülerin Samsun Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi'nde polisler tarafından çekilmiş olduğu ortaya çıkmış olmasına rağmen Ercan Gün, Samsun jandarmasında çekildi diye yayınlamıştı. Amacı Dink cinayeti ile jandarma ve Atatürk üzerinden Emniyet İstihbarat Dairesi'nin planladığı Ergenekon operasyonları için algı yaratmaktı..."
Nedim Şener söz konusu yazısını, "Ama o gazeteci mi dediniz? / Hadi oradan!.." şeklinde nihayete erdirmiş.
"Ama o çocuk haber sunuyor" diyenlere biz ne desek acaba?