ŞAHAN GÖKBAKAR'A AÇIK MEKTUP! ''İÇİNDEKİ RECEP'İ KÖRELTME SAKIN!''

Şahan Gökbakar, dün kimseyi öpmedi, gazeteler 17.00'a kadar sayfalarını boş bekletti!

Sayın Şahan kardeşim, saat 17.00 oldu elimize hâlâ bir haberin ulaşmadı...
Bütün gün bekledik, kimseyi öpmedin!
Oysa, sayfamızın manşetini sana ayırmıştık.
Alıştırdın bizi, yeni bir icraatını bekledik.
Ya bir teknede, balkonda, çatıda, ya da arabada;
belki de asansörde...
Bir yerde bir şey yaparsın ümidindeydik.

XXXXXXX
Gerçekten hiçbir kızı öpmedin mi şu saate kadar?
Ne gece, ne gündüz...
Sıkıştırmadın mı hiçbir kadını?
Yoksa öptün de, sıkıştırdın da biz mi atladık?
Ne o yoksa moralin mi bozuk?
Kimseleri öpmek istemiyor musun?
Kim üzdü seni, kim bozdu moralini?..
Eleştiriler mi sıktı canını?
Ne olur üzülme,
öldürme nefsini,
bitmesin hiç o arzun ve isteğin.

XXXXXXX
İçindeki Recep İvedik’i köreltme lütfen.
Çimdikle poposundan, canlansın.
Bizi fena alıştırdın İvedik’e.
Şimdi böyle bırakıp gidemez bir yere.
Ne olur besle de hiç ölmesin.
Bizlere küsüp, arkasını dönmesin.
Canı ne istiyorsa al ona...
Muz al, fıstık al, şişme kadın al!
Çöz zincirlerini ayaklarından.
Serbest bırak, kimi isterse öpsün.
Balkonlara, damlara, çatılara çıksın.
Kiremitlere uzansın kırsın, döksün...
Kızlarla dilediği gibi güreşsin!

XXXXXX
Yoksa sen Berrak’a mı kızdın?
O yüzden mi mahzunlaştın?
Kıyamam ben sana İvedik’im.
Sen ona o kadar emek verdin.
Askerde eritmeye kıyamadığın,
uğruna çürüğe çıktığın, yediğin hamburgerden, antrkottan ve biftekten olma kilolarınla yüklenip balkon demirlerine sıkıştırdın...
Değer verip öptün, kokladın.
Nankör kız kalkmış gazetecilere ne söylemiş...
"Şahan öpmek istedi, ben kaçtım. Aramızda bir şey olmadı" demiş...
Utanmadan bir de ağlamış.

XXXXXX
Aklıma takıldı, gerçekten Berrak senden kaçtı mı?
Evine bırakma bahanesiyle götürüp,
zorla içeriye girip kıza saldırdın mı?
Eğer saldırmadıysan yuh sana...
Nerede kalır senin Recep’liğin...
Eğer Berrak Tüzünataç yalan söylüyorsa yuh sana...
Nerede kalır senin İvedik’liğin.
Ver muzları ve fıstıkları; şişme kadın yeter sana!

Bilal ÖZCAN / BUGÜN