''...SAĞIM SOLUM SOBE, SAKLANMAYAN EBE...'' NAZLI ILICAK'TAN GÜZEL BİR AŞK TARİFİ!
"Bundan çok uzun yıllar önce, henüz insanlar dünyaya ayak basmadan..."
Aşkın gözü kör
Bundan çok uzun yıllar önce, henüz insanlar dünyaya ayak basmadan, iyi huylar ve kötü huylar ne yapacaklarını bilmez halde dolanıyorlarmış. Saklambaç oynamaya karar vermişler. ÇILGINLIK ortaya atılmış, "Ben ebe olmak istiyorum" Herkes kabul etmiş. ÇILGINLIK, bir ağaca yaslanmış ve başlamış saymaya: "1, 2, 3..."
İyi huylar ve kötü huylar saklanacak yer aramaya koyulmuşlar. ŞEFKAT, ayın boynuzuna asılmış, İHANET, çöp yığınının içine girmiş, SEVGİ bulutların arasına kıvrılmış, YALAN, bir taşın altına saklanacağını söylemiş ancak, gölün dibine çökmüş. TUTKU, dünyanın merkezine girmiş, PARA HIRSI, bir çuvalın içine dalarken, çuvalı yırtmış.
ÇILGINLIK saymaya devam etmiş: "..78, 79, 80..." AŞK’ın dışında, bütün iyi huylar ve kötü huylar saklanmış. AŞK, tereddüt içinde ne yapacağını düşünürken, birden sıçrayıp, kırmızı güllerin arasına girmiş.
ÇILGINLIK, saymayı tamamlamış: "...sağım solum sobe, saklanmayan ebe..."
ÇILGINLIK, önce TEMBEL’liği görmüş. Çünkü, enerjisi olmayan TEMBEL’lik orta yerde duruyormuş. Sonra ayın boynuzundaki ŞEFKAT’i, çöplerin içinden İHANET’i, bulutların arasından SEVGİ’yi, gölün dibinden YALAN’ı, dünyanın merkezinden TUTKU’yu bulup çıkartmış. Fakat AŞK’ı bir türlü bulamıyormuş. HASET, kıskançlık içinde AŞK’ın saklandığı yeri göstermiş. ÇILGINLIK, çatal şeklinde bir tahta sopa kapmış, güllerin arasına saplamış, saplamış, saplamış... Taa ki, yürek burkan bir haykırma onu durdurana kadar. AŞK, ellerini yüzüne kapayarak orta yere çıkmış; parmaklarının arasından kanlar akıyormuş. ÇILGINLIK, AŞK’ı bulmak için, biraz fazla heyecana kapılınca, onun gözlerini kör etmiş. Ve tabii ki çok pişman olmuş, "Sana ne yapabilirim?" diye sormuş. AŞK, cevap vermiş: "Gözlerimi geri veremezsin ama istersen bana kılavuzluk edebilirsin."
Ve o günden beri, AŞKIN GÖZÜ KÖRDÜR; HER ZAMAN ÇILGINLIK ONA ARKADAŞLIK ETMEKTEDİR
Nazlı Ilıcak/SABAH