"SAÇLARINI BUZAĞI MI YALADI?!.." TUĞÇE TATARİ'DEN YİĞİT BULUT'A ZEHİR ZEMBEREK BİR YANIT!..

Tuğçe Tatari'den Yiğit Bulut'un kendisi hakkındaki iddialarına sert cevap geldi...

Yiğit Bulut ne biliyorsan açıkla


Geçen hafta Habertürk TV'nin Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut'la ilgili bir yazı yazmıştım.
Göreve geldiği günden beri başında bulunduğu televizyon kanalında yaşanan yaprak dökümünü kaleme almıştım.
Aslında bir tür derleme yazısıydı.
Bu yazıya Yiğit Bulut'tan yanıt geldi.
Hem de ne yanıt!
Bulut, benim Ergenekon tarafından basına sızdırıldığımı, amacımın Türkiye'yi istediğim gibi yönlendirmek olduğunu yazdı.
Kendisini hedef alma sebebimin ise Habertürk'ü ele geçirememem, kanalın içine sızamamam, tarafımdan aynı amaçla eğitilmiş konuk adaylarımı programlarına çıkartamam olduğunu gayet net bir şekilde belirtti.
Hatta yazının ateşine kapılıp, 'Buraya gelmek için adeta yalvardı, aracılar koydu' da deyiverdi.
Habertürk'e sızabilmek adına kendisini korkutmaya çalıştığım iddialarıyla devam eden o eşsiz yapıt, çok yakında hakkımda tüm Ergenekonculuk bilgilerini deşifre edeceği iddiasıyla son buluyor.
Sonra 'operasyon medyası' dediği ve bana büyük rol yazdığı o oluşum hakkında başka yazılar da yazdı.
Tam olarak ne dediğini anlayamasam da, telefon dinleme olaylarını ve irtica patladı gibi haberleri yaparak halkı galeyana getirmekle suçlandığım ortadaydı.
Yiğit Bulut, yazısında bana ayrıca 'sarı kafa' diye hitap etmiş. Düzeyi buralara kadar düşürmekte sakınca görmeyen bir kişiye 'saçlarını buzağı mı yaladı' diye sormak denklik açısından gayet uygun kaçar.
Ancak ben oraya kadar inmek taraftarı değilim...
Lütfen hakkımda bu iddiaları ortaya atan şahsın, Türkiye'nin çok önemli bir haber kanalının yayın yönetmeni olduğunu unutmayalım.
Ve televizyon haberciliğinin en önemli limanlarından biri olan Habertürk'ün nasıl bir zihin yapısının elinde olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.

***
Ve hemen konuya girelim...
Yiğit Bulut'a soruyorum:
Özge Uzun'a ne oldu?
Özlem Gürses'e ne oldu?
Nagehan Alçı'ya ne oldu?
Pelin Batu'ya ne oldu?
Sevim Gözay'a ne oldu?
İclal Aydın'a ne oldu?
Önce bunların yanıtını ver...
Sonra benim Habertürk'e gelmek için ne zaman ve nasıl yalvardığımı açıkça anlat.
Anlatmazsan nezdimde 'yalancı' ve 'iftiracı' olarak anılacaksın şimdiden söyleyeyim, sonra alınma bozulma olmasın.
O aracılar kimlerdi?
Kanalda hangi görevde çalışmak istiyordum?
Anlat Yiğit Bulut...
Ben yazımda senden, senin yönetim tarzından, davranışlarından söz ettim ama sen 'Habertürk'e saldırıyor' deyip kurumsal savunma yaparak sıyırmaya çalıştın.
Peki o zaman Yiğit Bulut olarak değil de Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni olarak yanıtla bu sorularımı...

***
Yiğit Bulut!
Haber kanalı yöneten biri olarak hakkımda ağır ithamlarda bulundun ama eminim çok 'derin' istihbaratların vardı.
Şimdi bunları açıklamanın zamanı...
Benim Ergenekon'la bağlantılarımı yaz.
Ha bir de zahmet olmazsa kendi Ergenekon takıntının nedenlerini yaz.
Bunların hiçbirini yapamazsan izin ver biraz alay edeyim seninle...
Çünkü hak ettim bunu...
Sahada daha çok yeni olduğun için bilmezsin, 'gazeteci' elinde güvendiği bir haber varsa yazar...
'Az sonra haberciliği' diye bir şey yoktur.
'Gerçekleri az sonra açıklayacağım' demek, 'arkadaşlar bu kız hakkında bilgisi olan varsa lütfen arasın anlatsın, bilgiye sıkıştım' demektir.


NOT: Haber işi kıymetli iştir. Berrak bir zihin, zehir gibi zeka gerektirir... Olayları herkesten önce deşifre edebilme yetilerine sahip olmak gerekir. Bana 'Ergenekoncu' diyebilecek kadar olaylara tuhaf bakan birinin, başında bulunduğu haber kanalında, haberlere nasıl yaklaştığı, kendi programlarında kişiler ve olaylar hakkında yaptığı yorumların ne kadar sağlıklı olduğu tartışmaya açıktır. Sanırım işin bu kısmını da Yiğit Bulut'u oraya getirenler düşünmeli...

Tuğçe Tatari/Akşam

YİĞİT BULUT NE YAZMIŞTI?

TUĞÇE TATARİ'NİN İLK YAZISI